Koltuk altı hastalar için konfor

Sadi Seda

12 Ocak 2015 22:31
A
a
Sütiş Eskişehir
Geçtiğimiz Cuma akşamı ES TV’de ESOGÜ TIP Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Görenek ile Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Başkanı Prof. Dr. Sinan Erginel’i konuk etmiştim. Bu programda Prof. Dr. Görenek’e, ‘göğsü açarak yapılan kalp ameliyatlarımı? Yoksa koltuk altından küçük 5-6 santim açılarak yapılan kalp ameliyatlarımı daha risksiz?’ diye sormuştum.
Kardiyolog Prof. Dr. Bülent Görenek, ‘Açık kalp ameliyatları daha başarılı oluyor. Şahsen ben kalp ameliyatı olmak zorunda kalırsam göğsümü kestirerek açık ameliyatı tercih ederim’ diye cevap vermişti.
Yurt dışında yıllarca başarı ile yapılan ve hastanın günlerce hastanede yatmasına gerek olmadan koltuk altından yapılan Kalp Ameliyatlar Türkiye’de ilk kez İstanbul’da yapılmaya başlanmıştı. Bu ameliyatı da ESOGÜ’den ayrılarak İstanbul’da özel bir hastanede göreve başlayan Eskişehirli Prof. Dr. Yavuz Beşoğul’da üç yıldan beri yapıyor. Yavuz Hoca’nın bu başarısı birçok yaygın yazılı ve görsel basında aylarca gündemde kalmıştı.
Programı tesadüfen izlediğini belirten eski ESOGÜ TIP Fakültesi Kalp Damar Cerrahi Prof. Dr. Yavuz Beşoğul, cumartesi günü de tekrarını izledikten sonra telefon etti.

ESKİŞEHİR’DE KOLTUK ALTINDAN
KALP AMELİYATI YAPAN YOK
‘Sadi Bey evde TV kanallarını karıştırırken tesadüfen programınızı gördüm ve izlemeye başladım. Tam siz Bülent Hoca’ya, “koltuk altından girilerek yapılan kalp ameliyatı mı yoksa göğsü keserek yapılan açık kalp ameliyattan mı daha başarılı sonuç alınır?” diye sorduğunuzda açmışım. Bülent Hoca, açık kalp ameliyatının daha çok geçerli ve sorun yaratmadan yapılan ameliyatlar olduğunu söyledi. Kendisi de kalp ameliyatı olmak zorunda kalırsa açık kalp ameliyatını tercih edeceğini söyledi. Açık kalp ameliyatlarının tercih edildiğini söyledi. Cumartesi günü programınızın tekrarını izledim. “Acaba yanlış mı anladım. Daha önce neler konuşulmuş” bilgi sahibi oldum. Bülent Hoca cerrah değil, kardiyolog. Kardiyolog bir hekimin cerrahi işlem konusunda yorum yapmasını yadırgadım’ dedi.

HASTA 3-4 GÜN SONRA EVİNE GİDİYOR
Koltuk altından yapılan kalp ameliyatlarının, göğsü açarak yapılan ameliyatlardan daha konforlu olduğunu, hastanın bir gün yoğun bakımda, iki günde serviste tutulduktan sonra 4’ncü gün taburcu ediliyor. Taburcu olduktan sonra da aracını kendi sürebiliyor.
Hazır telefon etmişken Yavuz Hoca’ya, ’Açık kalp ameliyatı ile kapalı kalp ameliyatı arasındaki fark ne?’ diye sordum.
Kalp Damar Cerrahi Prof. Dr. Yavuz Beşoğul uzun uzun anlattı. Yer darlığı nedeniyle özetin özetini yazıyorum:
“Koltuk altından yapılan kalp ameliyatları bilimsel adı sağ anterolateral torakotomi olup bir minimal invaziv kalp cerrahisi yaklaşım yöntemidir. Koltukaltından 6 santimlik kesi ile ve vücudun başka bir yerine hiçbir kesi yapmadan kalp kapağı tamir ve değiştirme ameliyatlarıdır. Önden yapılan ameliyat ile koltuk altından yapılan ameliyat arasındaki tek fark giriş yeridir. İçeride yapılan işlem standart kalp ameliyatıdır. Ayrıca bu yöntemle kalp ameliyatları göğüs ön kemiği ortalama 26 santim kesilip, açılmadan yapılmış olur. Hiçbir kemiğiniz kesilmemiş olur. 1993 den beri Avrupa da uluslararası olarak koltuk altı yönetimi kalp ameliyatları yapılmakta. Türkiye de ise ilk ulusal olarak da ben yapmaya başladım. Sağ koltukaltından 6cm'lik kesiyle ve kaburgalar arasından girilerek, göğsü açmadan, hiç bir kemik kesmeden yapılan kalp ameliyatlarıdır.  Kalbin aort kapağı, artık koltuk altında sadece 6 santimetrelik kesiden değiştirilebiliyor. Üstelik sadece 20 dakika içinde. ADS (kalp deliği kapatılması), mitral kapak değişimi ve tamiri, triküspit kapak tamiri ve Aort kapak değişimi, tamirinde bu yaklaşımı kullanıyoruz. Ayrıca; koroner bypass ameliyatlarında da benzer estetik yöntemler mevcuttur. Genç hastalar için, Özellikle şişman, şeker hastalığı, kalp yetmezliği gibi risk faktörleri olanlarda ideal bir yöntemdir. Yaşlı hastalarda da mitral ve triküspit kapaklar için kolaylıkla yapılır fakat 75-80 yaş üstü, kronik akciğer hastalığı olanlarda ve daha önceden sağ göğüsten akciğer ameliyatı geçirmiş hastalarda pek tercih edilmez. Minimal İnvaziv Cerrahi dediğimiz estetik girişimli kalp ameliyatları üzerinde yıllarca çalışmış ve bu konuda yurtiçi veya yurtdışı bilimsel çalışmalarını yayımlayarak, tecrübeli olduğunu ispat eden ve akademik kariyeri olan cerrahlarımızı araştırıp, güvensinler. Ön göğüs kemiğini kestirmemek için yıllar boyu ameliyat olmamış, direnmiş hastalar gördüm. Kalp büyümüş, yetmezliğe girmiş, hatta kalpten beyne pıhtı atmış ve bize gelmiş. Bu durumda hangi yöntemle ameliyat olursa olsun hastalarda bizde maalesef sıkıntı yaşarız. Hastalar ne kadar gecikirlerse, risk o kadar artar. Bu yüzden hastalara geç kalmadan ameliyat olmalarını tavsiye ederim. Kanama riski azdır. Enfeksiyon riski düşüktür. İyileşme süresi çok daha hızlıdır. Hasta kendisi dahi ameliyat yerini göremez. Estetik olarak ve psikolojik yönden hasta ameliyat olmamış gibidir. Ameliyat sonrası hasta istediği pozisyonda yatabilir. Ameliyat sonrası hasta göğse gelen darbelerden kaçınmak zorunda değildir. Hastane çıkışında araba kullanabilir, emniyet kemerini takabilir. Kollarını hiç ameliyat olmamış gibi kullanabilir. Ağır kaldırabilir. Minimal İnvaziv Kalp ameliyatları hastalar için konfor. Eskişehir’den çok sayıda hasta İstanbul’a bana gelip bu yöntemle ameliyat oluyorlar. Yanlış anlaşılma olmasın diye sizi bilgilendirmek istedim.

İSTANBUL’DA KASIKTAN
ANJİYO TARİHE KARIŞTI
İstanbul da kasıktan anjiyografi tarih oldu. Koldan anjiyografi olan hasta bir gece hastanede yatmak zorunda kalmıyor. Yaklaşık 30 dakika sonra evine dönebiliyor. Riski daha az. Artık anjiyografi olacak kişiler giderek koldan yapılanı tercih etmeye başladılar.”
Üç yıl önce Türkiye’de koltuk altından ilk kez yapmaya başladığı kalp ameliyatlarının başarıyla sonuçlanmaları nedeniyle dünyanın ünlü Kardiyoloğu Dr. S. Gupta Prof. Dr. Yavuz Beşoğul’a takdir ve teşekkür yazısı yazmış.
Yavuz Hoca’nın anlattıkları bunlar. Eğer yanlış bir anlaşılma olmuşsa bunu düzeltmekte bizim görevimiz. Teşekkürler Prof. Dr. Yavuz Beşoğul.

AK Parti hazır ya CHP?
Adalet ve Kalkınma Partisi 12 dış ilçe ile Odunpazarı, Tepebaşı ilçeleri ile il kongrelerini tamamladı. Her gün akşam bir mahalleye ve bir ilçeye ziyaretlere başladılar. Kadınlar ev ev dolaşmaya başladı. Seçim çalışmasına başladılar bile.
Ya CHP ne yapıyor?
CHP’liler de hala il başkanının kim olacağı tartışmasını yapmaya devam ediyorlar. Rıdvan Atan “görevimin başındayım” diyor. Kimileri ise Rıdvan Atan ile 14 il yöneticisinin istifa ettiğini söylüyor.
Bu konuda bile bir netlik yok.
CHP iç sorunları ile boğuşurken, AK Partililer seçim startını vermiş, harıl harıl çalışıyor. AK Parti’de, CHP’de de Eskişehir’de 4 milletvekili çıkarmayı hedeflemiş. Ancak baktığımda bu hedefe AK Parti’nin daha yakın olduğunu görüyorum.
İçeri de herhangi bir kavga yok. Koltuk kapma kavgası da yaşanmıyor. Birileri ‘AK Parti’de biyat kültürü var. Yukarıdan adaylar belirleniyor. Rakipsiz seçim yapılıyor. Bu mu demokrasi?’ diye eleştiriyor. Bakın Pazar günü yapılan 4 adayın yarıştı MHP’nin Samsun’un İlkadım İlçe kongresinde yumruklar konuştu. Bu mu demokrasi? 
MHP karışık, CHP içerisinde yaşananlar 7 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde AK Parti’nin yeniden tek başına iktidar olma şansını yeniden artıyor.
Bu yazımı okuyan MHP ve CHP’li dostlar belki bana bozulacaklar. Ancak beni eleştireceklerine dönüp kendi içlerine tarafsız bir gözle bakacak olursa hak verecekler.

Not: Siz bu yazımı okurken ben Antalya yolunda olacağım. Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD)’nin Antalya Gloria Golf Resort Otel’de düzenlediği ve üç gün sürecek ‘Sporun Zirvesi’ seminerine katılacağım. Bu nedenle bu süre içerisinde yazamayacağım. Pazar günü yeniden buluşuncaya kadar hoşça kalın.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi