Yaşamın İçinden
Kokusu zor çıkar
Köyden kente göç edip ve bir hayli zengin olan adam, bir gün köydeki yeğenini misafir etmiş.
Dayı yeğen yemişler içmişler.
Yeğen için salona bir yatak yapılmış.
Herkes yatak odasına çekildikten sonra, yeğen de yatağına yatmış.
Yatmış yatmaya da, yemeği akşamdan biraz fazla kaçıran yeğeni tutmuş bir sancı.
Evin girdisini, çıktısını bilmediği gibi tuvaletin yerini de bilmeyen yeğen, kimseyi rahatsız da etmek istemiyormuş.
Bakmış salonun köşesinde, içinde iri yapraklı çiçeğin bulunduğu büyükçe bir saksı.
Çiçeği toprağı ile alıp, boşalan yere tuvaletini yapmış ve çiçeği toprağı ile tekrar aynı yere yerleştirmiş.
Sabah olmuş.
İşlerinin olduğunu söyleyen akıllı yeğen köyüne dönmüş.
Aradan birkaç ay geçince köydeki, yeğene dayıdan bir mesaj gelmiş
“Sevgili yeğenim nereye ettiysen acele bildir. Üç kez ev değiştirdiğimiz halde, koku bir türlü kesilmedi.”
---//--
Bilemiyorum.
Köydeki yeğen dayısına yanıt verip:
“Dayıcığım evi değiştirme, saksıyı değiştir” demiş midir?
Yoksa kıkır kıkır gülüp “Ev değiştirmeye devam sevgili dayıcığım” mı demiştir?
Sözü politikaya getirmek istiyorum.
Diyeceksiniz ki;
“Eskişehir’de rahatsız edici politik koku yaşandı mı?”
Yaşandı maalesef.
Açık konuşmak lazım.
Yaşanan bu olayın nereye kadar uzadığını elbette göreceğiz.
İktidar partisi AKP suskun.
Ne ilden, ne ilçelerden henüz yorum gelmedi.
Olayları kendi politikasını güçlendirmek için tezgahladığını bildiğimiz Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın edebiyatla karışık ,
“Özgüveni olan serinkanlı davranır” şeklindeki savunması, bırakın muhalefeti, mensubu olduğu AKP’nin ne tavanını ne de tabanını tatmin etmedi.
Sokaktaki vatandaş halen soruyor çünkü
“Yusuf Ziya Cömert’e neden gereken yanıt verilmemiştir?”
--//---
Bazı olayların yıllar geçse de izini silmek mümkün değildir.
Kentli olmuş dayının yeğenini konuk edip yaşadığı sıkıntı gibi.
Koku için evi değiştirirsiniz ama saksıyı kırmak gelmez aklınıza.
Bekleyip göreceğiz.
Saksıdan yayılan koku nelere mal olacak?
Günlerin getirdiği
İktidar partisini göremedim
28 Ekim günü Vilayet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk konulması törenini izledim. Vilayet, Garnizon ve Büyükşehir Belediyesi adına Atatürk Anıtı’na çelenkler kondu. Saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunda bulunanlar arasında CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’u gören vatandaşlar “AKP ve MHP’nin milletvekilleri ile CHP’nin diğer milletvekili neredeler acaba? Neden Eskişehir’e gelmediler?” diye sordular. Gerçekten ilginç. Prof. Dr. Nabi Avcı, Salih Koca, Ülker Can, Ruhsar Demirel ve Prof. Dr. Süheyl Batum 28 Ekim günü gerçekleşen Ata’nın anıtına çelenk koyma törenine neden katılmadılar acaba? Bakın vatandaşlar merak edip, vekillerinin aralarında olmasını bekliyor.
Aynı gün, Ata’nın anıtına CHP’nin çelenk konması engellenmedi. İşçi Partisi ve Eğitim-İş çelenklerini de gördüm. Keşke yasaklanmasıydı da, Ata’sına saygı duyan herkes 89’uncu yılında Cumhuriyet’e çiçeklerle sevgi ve saygısını bildirmiş olsaydı. CHP konvoyunun arasında eski milletvekillerini de gördüm. Mail Büyükerman bir hayli duygulanmıştı. Murat Kahyaoğlu her zamanki duyarlılığı içinde ders veriyor gibiydi arkadaşlarına. Münir Sevinç partililerden gördüğü saygıya gülümseyerek karşılık veriyordu. Kutladım kendilerini. Yakınmalarını dinledim.
Kent Konseyi ağır aksak
Kazım Kurt’un milletvekili seçilmesinden sonra kent konseyinden ses soluk çıkmaz oldu. Büyük umutlarla başkanlığa getirilen Prof. Dr. Nadir Suğur’u kendi politikası yolunda ileriyi, geriyi hesaplamadan yazılar yazarken izliyoruz. Bir zamanlar STK’lara ev sahipliği yapan kent konseyi, içinde bulunduğumuz dönemde başkan Suğur’un kaleminden “belediyeye muhalefetlik” yapmaya devam ediyor. Oysa kent konseyi 5393 sayılı yasanın 76 maddesinde belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere kurulmuştur. Belediyelerin kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluş ve STK ile olan bağlarını sağlamlaştırır. Kent konseyi bir başka deyişle kenti kucaklar. Görüşler oluşturur. Oluşturulan bu görüşler gerekiyorsa, belediye meclislerine getirilir. Yani kent konseyinde havasıyla, suyuyla yaşayanı ile birinci amaç kenttir. Kent konseyi bu konuda çalışan kişi ve kuruluşlarla el ve işbirliği yapar. Kent konseyi başkanı bir açıklama yapıyorsa, bunu yönetimden geçirmeli. Prof. Dr. Nadir Suğur için “Ne yapıyor, kimin adına yazıyor, kimi ya da kimleri hedef alıyor?” şeklindeki eleştiriler için bu konuya kısaca değinmek istedim.