Kocaeli rüzgârı…

Geçtiğimiz Pazar günü “Atatürk Stadı” çok önemli bir karşılaşmaya ev sahipliği yaptı…
Bölgesel Amatör Lig “BAL”da guruplarını lider bitiren Kocaelispor ile İstanbul temsilcisi Sultangazi 3. Lig’e yükselme maçında karşı karşıya geldiler…
Alt liglerin sıradan bir play-off maçı olarak görülebilir…
Şu kadarını söylemek isterim ki; son yıllarda izlediğim en keyifli, en heyecanlı, en çekişmeli sıra dışı bir karşılaşma oldu…
Normalde böyle tek maçlık final niteliğindeki karşılaşmalarda futbol beklenmez. Çünkü yapılacak bir hata, yenilecek bir gol bütün sezonun emeğini silip götürecekti…
İşte böylesine kritik bir maçta tahminlerin aksine futbola doyduk…
Nasıl tempolu bir maçtı öyle…
Nasıl kıyasıya bir mücadele; “Organize ataklar, nefis gol girişimleri, özveri içinde yapılan takım savunmaları, zarif paslar,  nefis çalımlar, birbirinden güzel şutlar, direklerde patlayan toplar ve futbolun meyvesi goller…”
Hani “32 kısım tekmili birden” diye bir söz var ya, aynen öyle. Futbolun güzellikleri adına her şeyin olduğu bir maçtı…
Kimse abarttığımı sanmasın, bütün bunlar bir Süper Lig karşılaşmasında değil, futbolumuzun en alt ligi olan “BAL”da yaşandı…
O gün maç Kocaelispor’un lehine 2-0 bitti. Şehir olarak şampiyonluğa inanmışlardı. Oynadıkları güzel futbolla da mutlu sona ulaştılar…
Ancak, sonuç ne olursa olsun Kocaelispor ile birlikte rakibi Sultangazi’yi de kutlamak gerekir.  Futbolun hilelerine kaçmadılar, tribünleri germediler, oyunu çirkinleştirmediler, yalnızca futbol oynamaya çalıştılar…
Ne var ki; bütün bunları izledikten sonra kafam karıştı. Altı sezondur “BAL” maçlarını takip eden bir futbolsever olarak diyorum ki; “Ya bizim bu güne kadar izlediklerimiz BAL müsabakaları değil ya da bu karşılaşma BAL maçı değil!”
 Burada anlatmak istediğim; en alt ligleri dahi küçümsememek lazım. “BAL” deyip geçmemek lazım…
Bu karşılaşma bize, adı “Bölgesel Amatör Lig” olsa da, şayet bir hedefiniz varsa önemli bir bütçeyle yola çıkmak zorunda olduğunuzu bir kez daha hatırlattı…
“BAL”da önümüzdeki sezon şehrimizi temsil edecek olan “Yunusemrespor ve Kurtuluşspor”un teknik adam ve yöneticileri bu maçı umarım izlemişlerdir. Şayet önümüzdeki sezon 3. Lig gibi bir hedefleri olacaksa önemli dersler çıkarılacak bir karşılaşmaydı…    
Kocaelispor taraftarlarına ise özel bir sayfa açmak istiyorum. Yaklaşık 11-12 bin Kocaelispor taraftarının yeşil-siyah formaları ve atkıları ile hıncahınç doldurdukları tribünler tam anlamıyla bayram yerine çevirdiler…
1966 yılında kurulan ve 2. Lig’de mücadele etmeye başlayan körfezin yeşil-siyahlı ekibi 1979-80 sezonunda Süper Lig’e terfi etti.  Süper Lig’de başarılı sezonlar geçiren Kocaelispor 1996-97 ve 2001-02 sezonlarında “Ziraat Türkiye Kupası”nı iki kez kazanarak Anadolu kulüpleri içinde oldukça önemli bir başarının sahibi oldu…   
Sonraki yıllarda birçok Anadolu takımı gibi aynı kaderi paylaşan körfez ekibi düşüş sürecine girerek soluğu  “BAL”da aldı…
Bu gün mazisini arayan ve görkemli yıllarına dönmenin mücadelesini veren Kocaelispor, yürümeye yeni başlayan bir çocuk gibi ilk adımını Eskişehir’de atarak 3. Lig’e yükseldi…
Bu ilginin, bu sevginin giderek büyümesi halinde  “Kocaeli Rüzgârı”nın geçmişte olduğu gibi üst liglerde de eseceği günlerin uzak olmadığına tanık olduk…
“Yolun açık olsun Kocaelispor…”