Klozet faresi ve öküz

Klozet faresi ve öküz

27 Aralık 2013 09:57
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

 

"Babıali'nin La Fonten"i derlerdi ünlü karikatürist "İsmail Gülgeç" için...

La Fonten'in, çocukluğumuzdan bildiğimiz öykülerini çağımıza uygun biçimde karikatürize ederdi...

Bir zamanlar fareyi ele almıştı...

Klozetin içinden neler konuşturuyor neler?

Ormanın kralı aslan, çöplüğün horoz ise, klozetin de fare...

İşte bu fare, insanlara sifon çekmeyi öğretiyor…

Bir gün yazı işleri müdürüne kızmış Gülgeç..

"Alttaki kedi hikayesini kaldır" diyor fare...

Şantaj da güzel:

"Fare bana ne yapar diye düşünme, kaldırmazsan poponu ısırırım!.."

…….

Türkiye'yi sallayan, bakan, istifalarına kadar giden yolsuzluk ve rüşvet olayları başımızı döndürüyor...

Yandaki karikatürde de "öküz"ü konuşturmuş "Ercan Akyol..."

Gülgeç sağolsaydı neler çizerdi acaba?

Arka arkaya yayımlanan iki karikatürünü dün gibi anımsarız..

Ayı gelip soruyor:

"Barmen, tuvalet ne tarafta?"

"Solda, ama meşgul..."

Ertesi gün devam ediyor:

"Barmen, tuvalet hala meşgul mu?"

Barmen "Evet" yanıtını verirken klozet faresi araya giriyor:

"Hep benim kafama değil, biraz da kendi kafalarına şaapsınlar!.."

…….

Yıllarını CHP’ye vermiş bir dostumuza bu son olayların yerel seçimleri nasıl etkileyeceğini dile getirerek sorduk:

"İktidar yolu var mı?"

“Olmaz olur mu?" dedi:

"Birbirlerini yemek için verdikleri uğraşı, iktidara gelmek için verirlerse…”

Ercan Akyol’un karikatüründeki öküz bile ne diyor:

“Artık uyanın beee! Onlar vagon değil, ayakkabı kutusu…”

 

 

 

Günün Fermanı

Gizli tanıktan en az üç şarkı dinlenecek.

 

Cuk

Fareli   köyün kavalcısı değil, fareli köyün zirai ilaç bayii olmak isterdim yani!

İbrahim Ormancı

 

Özdeyiş

İnsanlar genellikle kendi hatalarını örtbas etmek için öfkelenirler!

Jane Austen

 

 

Günün Sözü

Yalanlar, gerçeklerle bağdaşmadığı gibi, genellikle kendi aralarında da çatışırlar...

Daniel Webster

 

Günün Sorusu

Bizim memlekette "statikocu" diye kime denir?

Yanıt:

-Şimdilerde demokrasinin kuvvetler ayrılığı ilkesini savunup tüm kuvvetlerin tek elde toplanmasına karşı çıkana…

 

Günün Balı

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez.

Montaigne

 

Kıssa-dan

Doktora yapmış, iki üniversite bitirmiş gençler TBMM'de vekil şoförü ya da hizmetli olabilmek için başvuruda bulunuyormuş. Bir de eleştirirler!

"Böyle kaliteli parlamento dünyanın neresinde var!.."

 

 

Gerilim

Devlet içinde devlet...

İyi de kim yaptı bunu?

Bırakın izlemeyi, inlemeyi, dinlemeyi...

"Rüşvet ve yolsuzluk var mı yok mu?"

Hikmet Çetinkaya

 

 

Mihalıççıklı Türk Büyükleri

 

Özellikle "Mihalıççıklı" okurlarımız iyi anımsayacaktır..

9. Sütun'da çok sık yer almıştı:

"Mihalıççıklı Türk Büyükleri..."

Bu yakıştırma, rahmetli "Selami Vardar"a aitti…

Mihalıççıklı büyükler, belirli zamanlarda Eskişehir'de biraraya gelip sorunlarını paylaşırlardı…

Bu toplantılar, öylesine güçlü gündem oluşturmuştu ki, yerel olsun, genel olsun her seçimde "Mihalıççıklı adaylar" unutulmazdı...

Bir-iki mutlaka Mihalıççıklı olurdu...

Son örnekleri AKP eski milletvekili "Nedim Öztürk ve Odunpazarı Belediye Başkanı "Burhan Sakallı..."

Genel seçimlerde ise sadece AKP'nin son sıradaki adayı "Ayten Kızılsu" vardı...

O da, AKP'nin diğer illerde olduğu gibi seçilme şansı olmayan yere konulmuş kadın adaylardan biri...

Önümüzdeki yerel seçimlere bakıyoruz...

Neredeyse hiçbir partiden Milalıççıklı aday yok...

Eğit-Der Şube Başkanı ve Mihalıççıklı yazar dostumuz “İbrahim Gerede”ye sorduk bu gelişmeyi... "Doğrusu ben de şaşırdım" dedi...

Öyle ya, şöyle geçmişteki yerel ya da genel seçimlere bir göz atın...

Hepsinde mutlaka bir-iki Mihalıççıklı aday vardı…

Nazara pek inanmayız ama...

“Ne oldu bu Türk Büyüklerine?"

 

 

Komutanın yanıtı

Fransız ordusunun kahraman komutanı Prens "De Cante", Rocroi Savaşı’nı kazanarak halkın büyük sevgi gösterisi ve mutluluğu içinde şehre girer...

"Büyük başın düşmanı çok olur" derler ya, komutanın başarısını ve zaferini çekemeyen General "Löjyön", prensin yanına gelir ve sorar:

"Bakalım düşmanlarınız bu zaferiniz karşısında ne diyecekler?"

Prens, gülümseyerek, "Bunu bilemem" der:

"Tam ben de size sormayı düşünüyordum!"

 

 

Epiktetos'tan Haşin Dünya

"At şarkı söylememekten mutsuz mudur?"

-Hayır, koşmadığı zaman mutsuzdur.

"Köpek uçmamaktan mutsuz mudur?"

-Hayır, duyumsamaz olduğu zaman mutsuzdur.

"İnsan aslanları boğazlayamamaktan ve olağanüstü şeyleri yapamamaktan mutsuz mudur?"

-Hayır, insan bunun için yaratılmış değildir. O ancak utancını, iyiliğini, bağlılığını, adaletini

Yitirdiği zaman, tanrıların onun ruhunda yarattığı tanrısal özellikler yok olduğu zaman mutsuzdur...

 

 

Temel'in eşine vasiyeti

 

 

Temel, ölüm döşeğindedir. Yanına genç karısı Fadime'yi çağırır. "Uy Fadime, acılarım çok artti, ben bu geceyi çikarırım çikaramam, sana iki laf edeceğum da " der.

Fadime, "Hiç öyle şey olur mu Temel, sen evimun direğusun, bizi bırakıp haçan nereye gidiyin!"diye karşılık verince devam eder Temel:

"Eyi dinle, sana vasiyetimdir, benden sonra muhakkak birisiyle evleniyin. Bana bunca yıl hanımlık yaptın da, bundan sonra da mutlu ol, mutlaka birisiyle evlenmeni istiyim..."

Fadime'nin gözü biraz sulanmış:

"Ben sensuz ne yaparum?"

Temel de, "Hatta ona ellerinle benim çok sevdiğim hamsili pilavımdan da yapacaksın..."

Bu kez anında atılmış Fadime:

"Yok yok.. Onu hayatta ağzına sürmiyi..."

 

Ölümden sonra

Patron genç çalışanlarından birine sordu:

"Ölümden sonraki yaşama inanır mısın?"

-Tabi neden sordunuz?

"Hiiç.. Hani dün cenaze törenine katılmak için izin aldığın annen vardı ya? Sen gittikten sonra geldi, seni görmek istiyormuş!..”

 

 

Günün Olayı

Polis rüşvet teslimatının Fatih Şehzadebaşı Camii'nde yapıldığını görüntülemiş.

Camilere 100 metre mesafede içki satılması yasak ama içinde rüşvet verilmesi serbest...

Akif Kökçe

 

Günün Biberi

Türkiye'de her dört kişiden birinin "kitap okuma alışkanlığı" varmış.

Ülkede "birbirimizin canına okumaktan" kitap okumaya, fırsat bulamıyoruz demek ki!

Gani Yıldız

 

 

Günün Şiiri

Ateş Böcekleri

Çağlayanlarıyla

Uzak denizlere nasıl dokunuyorsa da

Ben de öyle şarkımla dokunuyorum Tanrı'ya

Kelebekler ayları değil, anları sayar

Tükenmez zaman okyanusunda

Bırak güneş ışığı gibi sevgim sarsın seni

Ama gene de esirgeme benden

Konuşulurken de gizli kalır

Çünkü ancak seven bir sevildiğini

Toprağın tutsaklığından kurtulmak asla

Özgürlük olamaz ağaca

Sevmekle öderim sana sonsuz borcumu

Bilerek ve anlayarak ne olduğunu

Rabindranath Tagore (Varlık-1966)

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi