Bir sigara izmaritinin ormanı yakacağını hepimiz biliriz… Oysa, izmariti bir ormanla kıyaslamak mümkün mü?
O kadar küçük kalır ki!
Onu büyüten olgu taşıdığı mesajdır:
"Ucundaki ateş..."
…….
Dünya literatüründe bu yakıştırmaya en yakın toplum Sırplar’dır...
Kim düşünürdü ki, bir Sırp’ın Birinci Dünya Savaşı'na neden olabileceğini…
Dünya, bu kez küreselleşme yolunda bir kaosun içinde yüzüyor...
İzmarit aynı…
"Kıyamet çocukları da!"
…….
Bir filozofun ünlü sözüdür:
"Çayda aynı suyla bir daha asla yıkanamazsınız..."
Ama dedik ya..
İzmarit aynı...
"Dün Irak, Suriye idi..."
“Bugün Güneydoğu…”
Açılım, kaçılım, süreç falan derken...
“Habur’da davul çaldırdık!”
Ya şimdi?
“Hendeklerde ölüm oyunu var!”
Dün "El-Kaide" idi...
Bugün "IŞİD..."
…….
Yıllar önce "Apo"yu eliyle teslim eden ABD koşulunu koymuştu:
"Kesinlikle asmayacaksın..."
İşi biliyor adamlar...
İşte…
"İpin ucu nerelerde?"
…….
Bildiğimiz "alamet" yolu bilmez mi ne?
Ama dedik ya..
İzmarit aynı…
“Kıyamet çocukları da!..”
************
Cumartesi öyküsü
Sevgi, peşinden her şeyi getirir
Alışverişe gitmek üzere evden çıkmaya hazırlanan kadın, kapısının karşısındaki kaldırımın üzerinde bankta oturan bembeyaz sakallı, birbirinin tıpatıp aynısı üç ihtiyarı görünce şaşırdı...
Belki “açtırlar” diyerek onları eve yemeğe çağırdı...
Üç yaşlıdan biri de kadına eşinin evde olup olmadığını sordu...
"Hayır" dedi kadın...
"O zaman biz de içeri giremeyiz" dedi ihtiyar...
Kadın alışverişten döndükten sonra eve gelen eşine de olanları anlattı ve üzüntüsünü dile getirdi...
Kocası, yaşlı adamların hala bankta oturduğunu görüp, onları yemeğe çağırmak için yanlarına gitti...
Adamlardan biri: "Biz asla üçümüz bir eve beraber misafir olamayız" dedi:
"Ancak birimiz gelebiliriz... Bak benim adım Sevgi... Bu arkadaşımın adı Başarı, diğerininki ise Zenginlik... Şimdi eve gidip eşinle ortak karar verin... Bizi çağıracaksanız, hangimizi önce içeri alacaksınız?"
Evde karı-koca derin bir tartışmaya girdiler...
Adam, "Zenginlik’i çağıralım, eğer zenginlik olursa başarı ve sevgi de olur" diyordu...
Karısı ise, Başarı'yı önce çağırmaktan yanaydı :
"Başarı zaten beraberinde sevgi ve zenginliği de getirir..."
Kendilerini dikkatle izleyen küçük kızları ise "Sevgi"yi çağırmalarını istedi...
Sonunda "Sevgi" de karar verdiler ve çağırdılar...
"Sevgi " ayağa kalktı, ama aynı anda "Başarı" ve "Zenginlik" de ayaklandılar...
Ev sahibesi, "Hani sadece biriniz misafir olacaktı?" diye sorunca "Sevgi" yanıtını verdi:
"Eğer diğer arkadaşlarımı seçseydiniz öyle olacaktı, ama beni seçtiniz. Bizde kural böyle... Sevgi’yi seçerseniz, Başarı ve Zenginlik zaten gelecektir..."
*********
Kıssa-dan
Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışanlar, ömür boyu diz çökmeye mahkumdurlar!
Günün Sorusu
Ulusalcılığı terörizmle eş tutanların bu kararı hangi ulus adına aldıklarını açıklamaları gerekmez mi?
Günün Sözü
Ağlamış insanın mutluluğu, gözlerinden yaş gelmemiş insanlardan çok daha güçlüdür…
Günün İncisi
İnanmak istemeyen kalın kafaları, hiçbir mantık inandıramaz!
Özdeyiş
Ne kadar isteseler ve ne kadar istesek de, olduğumuzdan başka olamayız…
Hanri Benazus
Cuk
Meddahları izlemek eğlencelidir.
“Meddahlar tarafından yönetilmek değil!”
Özgür Mumcu
Gerilim
Annesi Doğulu, babası Trakyalı, damadı Egeli, gelini Karadenizli olan bir toplum, özlenen açılımı yüz yıllar öncesinde yapıp bitirmiş demektir…
*************
Emeklinin yaşam bilmecesi
ABD, İngiliz ve Türk Maliye Bakanları bir araya gelmiş, emeklilerin durumlarını görüşmeye başlamışlar…
ABD’li Bakan demiş ki:
“Bizim araştırmalarımıza göre, emeklilerimizin bir aylık geçimi için 1000 dolar gerekiyor. Biz onlara 1500 dolar veriyoruz. Bunun 1000 dolarını çeşitli ihtiyaçlarına harcıyorlar, 500 doları nereye harcıyorlar bilemiyoruz.”
İngiliz Bakan söz almış:
“Bizim araştırmalarımıza göre, emeklilerimizin aylık asgari geçim endeksi 1000 sterlin. Biz onlara 1400 sterlin veriyoruz.1000 sterlini ihtiyaçlarına harcıyorlar. 400’ünü nereye harcıyorlar bilmiyoruz.”
Sıra bizim Maliye Bakanı’na gelmiş:
“Emeklilerimizin asgari bir aylık geçimi için 2000 lira gerekiyor. Biz 950 lira veriyoruz. Gerisini nereden buluyorlar bilemiyoruz…”
……
Yataktan düşünce
Temel, gece kâbuslu bir rüya görürken pat diye yataktan aşağıya düşmüş…
Oflaya puflaya kalkıp tekrar yerine yatmış. Ama 10 dakika sonra, sağa-sola dönerken yeniden düşmüş…
“Vay canına be!” demiş:
“İyi ki az önce kalkmışım, yoksa üstüme düşecektim!..”
…….
Aşk’ta rekabet
Londra’daki mahallenin en güzel kızına bir “doktor” ve bir “vergi uzmanı” aşık olmuşlar.
Doktor, ailesini de tanıdığından sık sık kızın evine gidiyormuş.
Vergi uzmanı, doktorun evden ayağını kesmek için mahallenin manavı ile anlaşmış. Kızın evine her gün “elma” göndermeye başlamış.
Ve doktor kızın evine girmez olmuş…
Vergi uzmanı da rahatlamış...
Çünkü:
“One apple a day, keeps doctor away…”
Ünlü bir İngiliz Atasözü:
“Elma giren eve doktor girmezmiş!”
Dr. Faruk Yağız
…….
Platon’dan bir inci
"Platon", insanları üç kategoriye ayırıyor :
"Zenginleri sevenler, şerefi sevenler, bilgiyi sevenler... "
Eğer bir toplumda herkes zenginliği severse, denge bozulur.
Şerefi sevenler, bilgiyi sevenler de o kadar çok olmalı.
"Kimbilir, asıl zengin belki de onlardır..."
…….
Günün Şiiri
Çiçekler Getirdin
Çiçekler getirdin bana yaz-kış demeden
Nasıl oldu bilmiyorum ben bunu
Aramayan, hiç güneşle, yağmuru
Hem odada, hem bahçede büyüyen
Soğuk, sıcak iş değil onlar için
Çünkü yaşar o çiçekler düşlerde
Beslenir, bizim olan sevilerle
Bahçesinden topladığım, kalbimin
Sarmaşık mı olsun, yaban gülü mü?
Doluysa da kötü otlarla bahçem
Hep çiçekler süsleyecek düğünümü
Alacaksan çiçeklerimi benden
Soldurma renklerini sakın olur mu?
Ruhumdadır kökleri unutma sen…
E. Browing (Varlık - 1967)
…….
Günün Olayı
Son gelen haberlere göre, PKK “ulus devlet” kurmaktan vazgeçmiş!
Doğru yola girmişler!
Bu devirde “din devleti” kurmak çok daha kârlı…
Günün Biberi
Adalet bittiğinde böyle olur…
Sığınacak tek yer vardır, susmayacak vicdanlar…
Orada mısınız?
“Türkiye’nin vicdanları, var mısınız?”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...