Dün şu soruyu sormuştum:
-
Akademisyenlerin isimleri neden kodlanıyor…
Özeti şöyleydi:
Üniversiteye alınacak Araştırma Görevlisi ve Öğretim Görevlisi ile ilgili ön değerlendirme sonuçları üniversitenin sitesinde yer alıyor…
Kafalara takılan tek bir konu var.
O da değerlendirme sonuçlarına katılan araştırma görevlilerinin isimlerinin kodlanması…
“Neden kodlanıyor?” diye sorduk.
Gerekçesini ESOGÜ Kurumsal İletişimden sorumlu Rektör Danışmanı Doç. Dr. Oytun Meçik açıkladı…
-Kişisel verilerin Korunması kanunu, nedeniyle böyle bir uygulama yapılmış.
Doç.Dr. Meçik, şu bilgilendirmeyi de yapıyor:
-Bu uygulama sadece bizde yapılmıyor. Pek çok üniversitede uygulanıyor. Bu konuyla ilgili
Resmi Gazete de yayınlanıp yürürlüğe giren bir kanun var. Kanun daha yeni yeni uygulanıyor.
Meçik, uygulamanın olduğu birkaç üniversiteden de örnekleri bize aktardı…
…/…
Kendimi öğretim üyelerinin yerine koyuyorum. İsmim kodlansın mı yoksa açık açık yazılsın mı?
Ben açık yazılmasını tercih ederim. Sonuçta bu sınav ve kazanan ve kaybeden olacağına baştan belli! İsmin kodlanması
çoğu kez bir “suçluluk” göstergesi kabul edildiğini de unutmamak gerekir!
KİMİN ADI VERİLSİN!
“Tepebaşı Belediyesi Havacılık Parkı ve Teknoloji Müzesi'ne kimin adının verilmesini istersiniz?” başlığıyla bir anket başlattı…
Ankette 4 isim var…
Vecihi Hürkuş, Cengiz Topel, Sabiha Gökçen, Behiç Erkin…
Ankette ben oy kullandığım sırada Vecihi Hürkuş önde gidiyordu.
Bir ismin Eskişehir için önemi var.
E.Albay Alican Türk sosyal medyada şu öneride bulunuyor:
- Kurtuluş Savaşımızda, 2'nci İnönü Muharebeleri başladığında 25 Mart 1921'de Muttalip bölgesindeki pistten Vecihi HÜRKUŞ'un yerine kalkış yaparken düşen ve Vişnelik Şehitliğine İLK DEFNEDİLEN KİŞİ olan hava şehidimiz
Plt.Ütğm.Ahmet FEHMİ'nin adının verilmesini öneriyorum.
…/…
Son derece yerinde ve doğru bir öneri…
Ancak!
Ahmet Fehmi’nin
ismi Tepebaşı Belediyesi tarafından daha önce bir başka parka verilmişti.
Yine de bu önerinin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum…
ŞÖYLE BİR BAKANLIĞIMIZ OLMADI!
Çin ile Hindistan arasında bir ülke Bhutan…
Farklı uygulamaları var! ama bir uygulaması oldukça dikkatimi çekti.
Ülkede “Mutluluk bakanlığı” varmış!
Bu bakanlık ne işe mi yarıyor. İnsanların iç huzurunu korumak için 2008 yılında Gayri Safi Milli Mutluluk Komitesi kurulmuş.
Ülkede mutluluğa o kadar önem veriliyormuş ki, nüfus sayım anketinde bile hayatınızdan memnun olup olmadığınız soruluyor. Mutluluk Bakanlığı’nın yaptığı iş ise ülkenin gayri safi milli mutluluğunu ölçmek…
…/…
Bizde de kurulsa hiç fena olmaz!
Mutlu olmasak bile bakanlığımız olur!
BİR TEK BİZDE OLUR!
Polis şu sıralar çeşitli mekanlarda kumar operasyonları yapıyor.
Tombalacılar, okeyciler falan yakalanıyor.
Bu haberlere alıştık artık.
Ama İstanbul’da ilk kez farklı bir olay yaşanıyor…
Koronavirüs tedbirleri kapsamında kapalı olması gereken kahvehaneye polis baskın düzenledi. Baskında ceza için kendilerine sıra gelmesini bekleyen 4 kişi, cezayı kimin ödeyeceğini belirlemek
için oyun oynamaya devam etti.
Bu haber bile “kumarın kolay kolay bitmeyeceğinin” en önemli göstergesi!
ÖYLE BİR DEVİR!
Hazreti Ali’nin şöyle söylediği rivayet edilir:
-Öyle bir devir gelecek ki;
Mal cimrilerin, kılıç korkakların,
ve Kalem cahillerin elinde olacak...
…/…
Sanki o devir günümüz gibi!
GÜNÜN SÖZÜ!
Cehaletin tek korkusu kadındır, çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir.
Emine Supçin
GÜNÜN KARİKATÜRÜ