Kış ortasında bahar…

Kış ortasında bahar yaşanır mı?
Şayet haftalardır ligin dibine demir atmışsanız…
Bırakın galibiyeti neredeyse futbol oynamayı bile unutmuşsanız…
Ve kazanmanın mutluluğunu nicedir yaşamıyorsanız...
En vahimi de inancınızı, mücadele ruhunu yitirdiyseniz…
Böyle bir galibiyet size “kış ortasında baharı yaşatır…”
*   *   *
Türkiye’de marka olmuş,  taraftarlık bilincinin kitabını yazmış, Siyah-Kırmızı renklerle özdeşleşmiş “Amigo Orhan” ekolünden gelen 50 yıllık fair-play temsilcilerine haftalardır futbol melodramı izlettiriyorsanız…  
Soğuk sıcak demeden, yaz kış tribünlerin çilesini çeken, uzak yakın demeden sevdasının peşinden koşan, yüreğinde siyahın asaletiyle kırmızının onurunu yaşatan sevda neferlerine haftalardır kahır mektubu yazdırıyorsanız…
Böyle bir galibiyet size “kış ortasında baharı yaşatır…”
*   *   *
Nice galibiyetlere, zaferlere ve kupalara tanık olmuş bizim gibi birisinin dahi özgüvenini tükenme noktasına getiren bu kadro kabul etmeliyiz ki yılın son haftasında inanılmaz bir direniş gösterdi…
Onun için Gençlerbirliği galibiyetini ayrı bir yere koymak istiyorum…
Bu galibiyet belki güzel günlerin müjdecisi olabilir…
En azından sahaya yüreğini koyan bir takımın neleri başarabileceğini gördük…
Ancak kış ortasında bütün Siyah- Kırmızılara baharı yaşatan bu galibiyet takımın ve yönetimin üzerinde bir bahar rehaveti yaşatmamalı…
*   *   *
Olağan üstü kongre sürecine girildi…
Sonuçlarının nasıl tecelli edeceğini bilemem ancak bu kadronun Süper Lig’i kaldıramayacağını çok iyi biliyorum…
Ara transfer bu takımın son şansı…
Kongrede kim kazanırsa kazansın işi çok zor. Kazanan başkan ve yönetim kuşkusuz ateşten bir gömlek giyecek…
Artan umutlarımızı 2016’ya taşıyoruz.  Ligin ikinci yarısında 50. kuruluş yılımıza ve büyük taraftarımıza ve Eskişehir’e yakışan bir takım izlemek dileğiyle “Mutlu Yıllar…”
 

Diş Doktorum “Erkan Yücel” mesleğini fevkalade yapan bir dentist olmasının yanı sıra yüreğinde de 24 saat Eskişehirspor sevgisini yaşatan gerçek bir taraftar…
Öyle ki: onun bu özelliğini ancak dostları ve hastaları bilir. Yaz kış, Rize, Trabzon, Antep demeden en uzak deplasmanlara bile gider. Hatta yurt içiyle de yetinmeyip İskoçya’lara, Fransa’lara kadar sevdasının ardından gitmiştir…
İşte son günlerde okuyup çok beğendiğim ve ona tıpa tıp uyan bu fıkrayı ufak tefek değişikliklerle sevgili “Erkan Yücel”e ithaf ediyorum…
*   *   *
Diş Doktoru Erkan Yücel elinde diş oyduğu aletle hastasının ağzına hafifçe eğilerek “Sizden bir ricam var” der ve devam eder “Var gücünüzle öyle çığlıklar atın ki, klinik inlesin…”
Hastası “Deli misiniz doktor” der. “Bekleme salonunda yığınla hastanız var…”
“Zaten sorun da o ya” der Erkan…
“Çünkü Gençlerbirliği maçına yarım saat kaldı!”