Eskişehir’de son 6 aydır, ne zaman yağmur yağsa tedirgin oluyoruz. Belki yağış miktarı da alışık olduğumuz ortalamanın üzerinde ama bugüne kadar Eskişehir’de rastlamadığımız görüntülerle karşılaşmamız düşündürücü. Evlerin alt katları, küçük derecikler, su biriken alt geçitler derken nice işi eksik yaptığımız ya da önlem alma zamanının geldiğini hatırladığımız vakaya rastlıyoruz.
Altyapımız artık var olan yükü kaldıramıyor. İnşaat sektörünün hızı ve yeni yaşam alanlarıyla birlikte her geçen gün bu yük artış gösterirken, geride kalan yıllarda altyapı adına aynı paralelde köklü bir çalışma yapılmadığını da unutmamak lazım. Bu da yaklaşan Kış ayları öncesi sizi bilmem ama beni biraz düşündürüyor. Yaz aylarında bile bu sorunlar yaşanırken, kışın bereketli, bol kar ve yağmurlu bir mevsim geçirirsek halimiz nicedir? Bu konuda endişe etmek, korkmak gerekmez mi? Daha doğrusu bizim kadar ilgili merciler de endişe eder, korkarlar mı? Bu korku harekete geçirip, bazı önlemler aldırır mı? Ya da mevsimin fıtratında var bu yağışlar diyerek, sessiz mi kalalım bilemedim.
“Büyükşehir ve Ataç”
Ahmet Ataç’ın vekillikten çok keyif almayacağını, ona göre olmadığını yazmıştım geçenlerde. Cihan Yıldırım’ın söyleşisinde bir parça olsun yanılmadığımı hissettim. Parti görev verirse aday olurum ama sevinmem, üzülürüm diyen Ataç’ın gönlündeki aslan’ın Milletvekilliği olmadığı tescillendi. Ancak söylemin geliş ve gidiş istikametindeki detaylara bakınca, aday olma şansının yüksek olduğunu da Ataç’ı Milletvekili olarak da görebileceğimizi de düşündüm.
Aklıma gelen ilk şey birçok insanla aynıydı. Ataç Milletvekili olursa Büyükşehir hayali ne olacak? Zira herkes biliyor ki Ataç’ın gönlünden geçen hedef Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve bunu hiç saklamadı. Sadece Büyükerşen varken etik olmayan bir iş yapmak istemedi.
Peki diyelim ki Ataç Milletvekili adayı olur ve seçilirse bu isteğine, hayaline veda etmiş diyebilir miyiz?
Bence demeyelim. Çünkü CHP Genel Merkezi Ataç’a Milletvekili ol derse, Ataç’ta bunu kabul ederken Genel Merkez’den istekte bulunur. 2018 Mart ayında Büyükşehir adayı olmak kaydıyla kabul eder bu teklifi. Zaten Kazım Kurt gibi denenmiş ve başarılı bir örnek olunca ortada, hele ki Büyükerşen’in ardından tescillenmiş bir isim aranıyorsa kulağa da gayet mantıklı gelir.
Tabi bunlar sadece bir tahmin üzerinden kurulmuş bir senaryo. Körü körüne savunulacak, Genel Merkez’de tanıdıklar söyledi gibi söylemlerle süslenecek bir realite değil. Ancak böyle bir süreç işlerse buna pek şaşırmayacağımı da belirtmek isterim. Ne diyelim, Kısmet. Hep birlikte göreceğiz.