Kirlenen sistem mi, insan mı?

Ne kadar da rahat söyleyebiliyor birileri; bu sistem bitti diye!
İflas etti, artık yeni bir oluşuma gerek var diye, ne kolay sallayabiliyor!
Biten ne, bitirenler kim gelin isterseniz işin bu yanını konuşalım. Gelin kirlenen sistem mi, ya da insan mı bunu sorgulayalım…
Basit ve samimi örneklerle hem de; entelektüel ağızlar yapmadan, yaşam biçimine dönüştürdüğünüz demagojiye zerre kadar kaçmadan.
Sağcısından da, solcusundan da orta yolcusundan da örnekler vererek.
Ak geçinenden de, aydınlık edebiyatı yapanlardan da örnekler…
Elif Doğan Türkmen; CHP Adana Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi kâtip üyesi kendileri. 2016 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin TL’lik haberleşme gideri harcaması gösteriyor. Senin benim onun, yani vatandaşın paralarını babasının parası gibi zerre kadar utanmadan har vurup harman savuruyor. Asgari ücretli 800 vatandaşın toplam aylığına tekabül eden bu parayı harcarken yüzü kızarmadığı gibi, yaptığı açıklamalar da özrü mazeretinden büyük türü açıklamalar. Geçtiğimiz yıllarda yine Adana milletvekilliği yapmış ve CHP’ye asla yakışmayan iki milletvekili de skandal bir haber imza atmışlardı. Cumhuriyet Bayramı şenliğinde çiftetelli oynayan liseli kızlara para yapıştıran CHP Adana Milletvekilleri Tacidar Seyhan ve Kemal Sağ tepki toplamışlardı. Haydi, sorumuzu soralım o zaman!
Sistem mi kirli, insan mı?
Ayakkabı kutularında telaffuz dahi edemediğimiz miktarlarda paralar yakalandı garip ülkemde. Tape dedikleri konuşmalarda ayan beyan paraların nerelere transfer edileceğini, nerelere saklanacağını 80 milyon dinledik. “Bakara Makara” tekerlemeleri ile hem dinimizle dalga geçtiler, hem de din tacirliği yaparak inananları resmen kandırdılar. “Ben bu milletin alnına koyarım” diye zerre kadar yüzü kızarmadan küfreden bir iş adamı hakkında tek bir işlem yapılmadı. Türkiye Cumhuriyetinin insanlarına, seksen milyona ayan beyan küfreden bu kişi hala muteber insanlar safında ve en güzel koşullarda yaşıyor. Haydi, sorumuzu soralım o zaman!
Sistem mi kirli, insan mı?
Din, toplumların mayası, bir arada tutan en büyük gücüdür. Bu ülkede yıllardır, canı isteyen herkes tarafından ve her yerde Kuran kursu adı altında yerler açılıyor. Denetim yok, soran sorgulayan yok!
29 Kasım 2016 gerçekleşen Adana Aladağ Yangın Faciası, Adana’nın Aladağ ilçesi Sinanpaşa Mahallesi’nde bulunan Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta öğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda gerçekleşti. Elektrik kontağından çıkan yangın sonucunda 11 öğrenci ile 1 bakıcı hayatını kaybetti…
- 2008 Konya (Balcılar) / Kız Kuran Kursu Yurtta Yangın.
-Mart 2013 Şarkışla / Yurtta yangın.
-Kasım 2013 Burdur / Yurtta yangın.
-Eylül 2013 Adana / Yurtta yangın.
-Mayıs 2014 Uşak / Yurtta yangın.
-Aralık 2015 Diyarbakır (Karaağaç) / Kuran Kursu Yurtta Yangın.
-Aralık 2015 Maraş / Yurtta yangın.
-Şubat 2015 Erzurum / Yurtta yangın.
-Şubat 2016 Hatay / Yurtta yangın.
-Mart 2016 Sultangazi / Yurtta yangın
-Ekim 2016 Adana / Yurtta yangın.
-Kasım 2016 Adana / Yurtta yangın.
“Karaman’da 45 erkek öğrenciye tecavüz” haberi gündeme bomba etkisi ile düştü. Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu Mezunları Derneğine ait evlerde kalan 9-10 yaşlarındaki çok sayıda çocuğun öğretmen Muharrem Büyüktürk tarafından istismara maruz kaldığı ortaya çıktı. Meslekten ihraç edilen Büyüktürk 508 yıl ceza aldı.
Haydi, sorumuzu soralım o zaman!
Sistem mi kirli, insan mı?
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini kuran kişi ve bu ülkenin önderi… Ve onun kurduğu Cumhuriyet’in değerleri sayesinde gelebileceği en güzel yerlere geldiği halde Cumhuriyet’in altını oymak adına elinden geleni ardına koymayacak kadar gözünü karartmışlar güruhu! Aleni, ayan beyan küfür edenler kırla gidiyor bu öndere. Onun kurduğu partinin mensupları dâhil hemen herkes sadece seyrediyor olan biteni. Nankörlüğün yaşam biçimi kılındığı böylesi bir dünyada haydi, sorumuzu bir kez daha soralım o zaman!
Sistem mi kirli, insan mı?
 
 
SİZİN SESİNİZ
 
Referandum tarihi nedir hocam?
 
Sergül Hanım şu haberi paylaşmış benimle…
Meclis'in açılış tarihi olan 23 Nisan, AKP tarafından başkanlık oylaması tarihi yapılabilir. Milliyet'te yer alan habere göre, Meclis Başkanlığı’nın anayasa değişikliği teklifini onay için Erdoğan'a göndermemesinin nedeninin, referandum takvimi olduğu belirtildi.
İddiaya göre, referandum sandığının Doğu ve Güneydoğu’daki kış şartları düşünülerek Nisan sonlarına denk getirilmesi düşünülüyor.
23 Nisan'da referandumu "kış şartlarına" bağlamak isteyen AKP'nin asıl niyetinin Meclis'in açılış tarihinde başkanlık oylatmak olabileceği belirtiliyor…
Evet, böyle bir haberi ben de okudum ama 9 Nisan olarak en yetkin ağız açıklama yapmıştı sevgili okurumuz. O en yetkin ağız ise Cumhurbaşkanlığı danışmanı tabii…
 
 
OZANCA
 
Kimseye uymadık aksi cepheden
İnsanlara bakamayız tepeden
Sıyrılmışız kehanetten şüpheden
Ayetin hadisin cüzündeyiz biz…