Bektaşi erenlerinden birinin gömleği,
“Kirden muşambaya dönmüş.”
Tanıdıklarından biri takılmış:
“Yahu şu gömleği yıkasana…”
Bektaşi gülerek yanıt vermiş:
“Gene kirlenir…”
Tanıdığı yanıt vermiş:
“Gene yıkarsın…”
Adam ısrar etmiş:
“Gene yıkarsın…”
Sonunda Bektaşi kızarak şöyle demiş:
“Ne ısrar ediyorsun birader. Dünyaya gömlek yıkamaya mı geldik…”
--//--
Eskişehir’de göze görünen vurucu kırıcı terör olayı yok.
Ama tutuklamalar sürüyor...
Önceki gün Cumhuriyet Başsavcılığı açıkladı:
“FETÖ-PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında 1045 kişiye soruşturma açıldı…”
Savcılık tarafından bildirildiğine göre:
“196 kişi tutuklandı.”
Açıklamada ayrıca:
“566 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiş. 3 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır” denildi.
Savcılık açıklamasında şu bilgiler verildi:
“16 hakim savcı adayı… 3 askeri hakim… 2 vali yardımcısı… 2 Kaymakam… 1 Tuğgenaral… 1 Tümgeneral olmak üzere 6 askeri personel… 9 avukat… 59 emniyet görevlisi… 1 Prof. olmak üzere toplam 6 akademik personel… 4 adliye personeli… 2 cezaevi infaz koruma personeli… 30 kamu personeli ile 554 sivil vatandaş tutuklandı…”
Açıklamada şöyle denildi:
“Eskişehir Cumhuriyet Savcılığı’nca FETÖ-PDY silahlı terör örgütü hakkındaki soruşturmalar sürdürülmekte olup, gelişmeler hakkında gerektiğinde ayrıca bilgi verilecektir…”
--//--
Soruşturma ve araştırmalar sürerken, bazı hatalar olduğu çıkıyor ortaya.
Bunu en güzel Cumhurbaşkanı açıkladı ve dedi ki:
“At izi it izine karışmış durumda. Bunlar doğru bir şey değil.”
Bunun için Başbakan Binali Yıldırım dedi ki:
“İllerde komisyonlar kuracağız…”
Durum karışık yani…
Karışıklığın sıkıntısını ise vatandaşlar çekiyor…
Oysa ülkemizde karışıklığa değil,
“Huzura ihtiyaç var.”
Bunu bilelim artık…
Günlerin getirdiği
-Okurum göndermiş—
Adını vermeyen okurum bir şiir göndermiş köşemize ve demiş ki:
“Ben çok beğendim. Köşenizde yer verirseniz sevinirim çünkü köşenizin sürekli okurlarındanım.”
Okurumuza teşekkür ederek gönderdiği “Baba” adlı şiiri sunuyoruz okurlarımıza.. Babadan oğula ders alınacak kıssalar var içinde çünkü…
--//--
“Baba evimizin direği/ Altın gibidir yüreği,
Eşek gibi çalışır/ Sanki sağmal ineği…
Ona biz baba deriz/ Getirdiklerini yeriz,
Bulamayız dünyada/ Onun gibi bir keriz…
Varlık yokluk bilmeyiz/ Sıramızı vermeyiz,
Siparişler gelmezse/ Babamızı sevmeyiz…
Hasta oldum diyemez/ Biz doymadan yiyemez,
Ne mankafa varlıktır/ Yeni bir şey giyemez…
Etrafını sararız/ Köpek gibi dalarız,
Dediğimiz olmazsa/ Anamızı salarız…
Bu devr-i alem dönüyor…
Merak etme oğlum, sıra sana geliyor…”
--Tarık Akan’ın Büyükerşen duygusu—
Rahmetli Tarık Akan’la birkaç toplantıda birlikte olmuştuk. Onun için kendisini yakından tanırdım. Balmumu Heykel Müzesi’ne geldiğinde telefon edip “Görüşelim” demişti.
Heykeller Müzesi’nde işi bitince “Gel şöyle bir çay içelim” deyince bir mini kahvede hem çaylarımızı içmiş, hem de konuşmuştuk… Daha ben sormadan Tarık Akan şöyle girmişti söze; “Yılmaz Büyükerşen büyük adam. Eskişehir isabetli bir kararla kendisine Belediye Başkanı seçmiş. Böyle adamlara ülkemizin ihtiyacı var. Keşke Yılmaz Hocam gibi iş bilen insanların sayısı artsa. Bunlar yaşamın her alanında söz sahibi olsalar… Bakın Odunpazarı’a… Sanat şehri olmuş… Bu duygularımı kendisine de anlattım. Yılmaz Hocama saygılar ve sevgiler sunuyorum…”
Tarık Akan ülkemizde sevilen bir sanatçıydı. Büyükerşen’in dediği gibi “Atatürkçülüğü, devrimciliği ve haksızlıklara karşı duruşu” sevdirmişti kendisini. Kendisine tanrıdan rahmet ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum…