Kimsenin adamı değilim!

Önceki gün ES TV ekranlarının konuğu AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan oldu. Yeni atanan bir il başkanı olması münasebetiyle kamuoyunun kafasındaki sorular da bir hayli fazlaydı.
 
*
 
Artık bilmeyen yok…
AK Parti içerisinde daha önce pek de rastlamadığımız, varsa dahi kamuoyuna sızmayan bir bölünmüşlük söz konusu.
Milletvekilleri arasında anlaşmazlık, belediye meclis üyeleri arasında anlaşmazlık, partililerin yarattığı dedikodular…
Bunların yanı sıra vakfın eski gücüne kavuşma çabası, son dönemde etkin hale gelmeye çalışan bazı kapalı gruplar vesaire…
 
*
 
İşte Zihni Çalışkan, tam da böyle içinden çıkılması zor bir dönemde AK Parti’nin başına geçti.
Durum böyle olunca birçok husus gündeme geldi.
O hususlardan bir tanesi de, Zihni Çalışkan’ın il başkanı olarak atanmasında kimin etkili olduğu hususuydu.
İşte bu önemli gündem maddesini Zihni Çalışkan’a yönelttik.
Aldığımız cevap ise aynen şu şekildeydi:
“Ben her üç milletvekilimizin de bizi istediğini biliyorum. Her üç milletvekilimizin de AK Parti’nin başarısı için, özellikle yaklaşmakta olan yerel idare seçimlerindeki başarısı için çaba sarf ettiğini biliyorum.  Sayın Genel Başkan Yardımcımızın, Sayın Bakanımızın ve Sayın Hocamızın bize olan güveni tam. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki biz AK Parti’deki üç milletvekilimizin ortak istişaresi, bilgisi ve teşkilat başkanımıza buna ilişkin söylemleri sebebiyle seçilmiş bir il başkanıyız. Bakın Sayın Cumhurbaşkanımız beni atadı. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın Eskişehir’deki il başkanıyım.”
 
*
 
Çalışkan’ın ifadelerini okudunuz.
Aslında yukarıdaki ifadeleri, daha net şekilde program öncesinde gerçekleştirdiğimiz çay sohbetinde vurguladı Çalışkan.
Şimdi Çalışkan’ın, sohbet sırasındaki o cümlesini aktaracağım.
Ne dedi çalışkan?
Şunu: “Ben kimsenin adamı değilim. Ben partimin ve cumhurbaşkanımın adamıyım.”
Tabi bu cümleyi, Çalışkan’ın izniyle aktardığımın da altını çizmek istiyorum.
 
*
 
Akılları kurcalayan bir konu daha var.
AK Parti’nin mevcut belediye başkanları, önümüzdeki yerel seçimlerde tekrar aday gösterilecek mi?
Bakın Çalışkan bu soruya nasıl cevap verdi:
“Belediye başkanlarımızın hepsini başarılı buluyorum. Yetkin buluyorum. Bir sonraki aşamada hepsinin yine aday olacağını değerlendiriyorum. Ama bu hizmet yarışıdır. Daha iyi yapacağına, gönüllere daha iyi gireceğine inanan arkadaşımız varsa, bizim partimiz hepsine kapılarını açık tutan bir parti.”
 
*
 
Çalışkan bu ifadeleriyle mevcut belediye başkanlarıyla yola devam edileceğini ifade etse de, aba altından sopa göstermeyi ihmal etmiyor.
“Herkes ayağını denk alsın, şirazesi kayanın yerine başka isimler yerleştirilebilir” mesajı veriyor.
 
*
 
Sona yaklaşırken, üzerinde önemle durduğum bir meseleyi de aktarmadan geçmek istemiyorum.
Biliyorsunuz…
Zihni Çalışkan, Eskişehir Muhacir Dernekleri Federasyonu Başkanlığı görevini uzun yıllardır sürdürüyor.
Bugün yarın görevini başka bir isme devredecek.
Görev süresi içerisinde, muhacir yurttaşlarımızın menfaati adına birçok çalışmaya imza attı.
Bu noktada çeşitli organizasyonlar da gerçekleştirdi ve bazı organizasyonlarda, katılımcılara, organizasyona katıldıkları için nezaket plaketi takdim etti.
Plaket takdim ettiği isimlerden bir tanesi de, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen!
Ancak sadece Büyükerşen mi?
Dediğim gibi, plaket alan bir çok isim var.
AK Parti’lisinden CHP’lisine, MHP’lisinden apolitiği, dernekçisi, sendikacısına…
*
 
Bu neyi gösteriyor?
Çalışkan, başkanlığını yaptığı sivil toplum kuruluşunu siyasete alet etmemiş, tüm taraflara dernek çatısı altında aynı mesafede yaklaşarak, muhacir yurttaşlarımızın hakları adına çabalamış.
Ancak özellikle AK Parti içerisindeki bazı gruplar, Çalışkan’ın bu yaklaşımına tepki gösteriyor.
“Yılmaz Büyükerşen’e plaket veren bir isim AK Parti il başkanı olarak atandı” diyerek yıpratmaya gayret gösteriyor.
Bu gayretin beyhude olduğunu düşünüyorum.
Zira Eskişehir’in nezaket sahibi, kavgadan uzak, sivil oluşumları ve sendikaları siyasete alet etmeyecek isimlere ihtiyacı var.
Geçmişten bugüne kadar yaptığı işleri değerlendirdiğimizde Çalışkan,  tam da bu özelliklere sahip bir isim.
Tabi önümüzdeki süreçte Çalışkan’ın bu yapısı değişir mi bilemeyiz.
Değişirse eğer, muhakkak MIH sütunlarında değerlendireceğimizi net ifadelerle aktarmak istiyorum.