Kılıçları keskin olsun

Amerikalıların Fırat'ın doğusundaki bazı mevzilerden çekilmesiyle birlikte, Barış Pınarı Harekatı başladı. Kahraman ordumuzun gazası mübarek, kılıcı keskin olsun. Suriye topraklarına üç koldan giren ordumuzun işi kolay olmayacak. Zira karşımızda bulunan teröristler, Suriye iç savaşı başladığından beri Amerikalılar tarafından destekleniyordu. Üstelik son üç senedir Rusların da aynı terör örgütüne ciddi bir silah sevkiyatı yaptığı biliniyor.
Sayıları 65 bine ulaşan terör odakları, nihayetinde ordumuz tarafından püskürtülecektir. Ancak milletçe kayıplar vereceğimizi de unutmayalım. Şimdi birileri çıkmış bu operasyona, "Savaşa hayır" diyerek itiraz ediyor. Öncelikle bilinmesi gereken Türkiye'nin savaşmadığı. Bizim yaptığımıza savaş değil, terörle mücadele denir. Dolayısıyla "Savaşa hayır" diyenler aslında "Terörle mücadeleye hayır" demek istiyor.
Ancak nafile çabalıyorlar.
Teröristlerin elinde ister Rus – Sovyet malı AT – 4 füzeleri bulunsun, ister Amerikan malı Stinger füzeleri fark etmez. Anlaşılan Türk Silahlı Kuvvetleri, teröristleri âzamî 30 kilometre öteye atarak, bir güvenlik koridoru oluşturacak. Bu iyi bir haber elbette. Ancak kesin bir çözüm olmadığını da unutmamalıyız. Zira en fazla 30 kilometre ötelenecek PKK unsurları, yine 30 kilometre ötede faaliyetlerini sürdürecek. Bizim Suriye sorununu çözmemizin tek yolu, Beşar Esad yönetiminin bölgenin tek hâkimi olmasını temin etmekten geçiyor

Emniyet'in acı kaybı

Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Başkomiser Oğuz Kaya, geçirdiği kalp rahatsızlığı neticesinde aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin...
44 yaşındaki Kaya'nın ömrünün 24 senesini vatanın bölünmez bütünlüğüne vakfettiğini hatırlatan Emniyet Müdürü Engin Dinç, merhumun arkasından dokunaklı bir konuşma yaptı. Dinç, "Eskişehir halkının huzur içinde yaşaması için kendisinden ve aile hayatından fedakarlık yapan özverili bir polisti. Merhum meslektaşımıza Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve tüm teşkilatımıza başsağlığı ve sabırlar dilerim" dedi. Merhum Başkomiserimizin eşi Serpil Kaya ve geriye bıraktığı pırlanta gibi iki çocuğuna sabırlar dileriz...

Milletin efendisini dinleyen yok

CHP Milletvekili Jale Nur Süllü, haziran ayında Eskişehir kırsalında yaşanan dolu felaketiyle ilgili gelişmeleri TBMM gündemine taşıdı. "Gelişmeleri taşıdı" dediysek bu lafın gelişi. Zira ortada bir gelişme filan yok. Tek gelişme alacaklıların çiftçimizin gırtlağına çöküp, para istemesi.
Nitekim geçen süre zarfında hükumetin gelişmelere seyirci kaldığını hatırlatan Süllü, "Çiftçilerimize yüklü miktarlarda ödeyemeyecekleri, borç tebligatları geliyor. Zamanında ödeme yapamadıkları için de faiz işliyor" ifadelerinde bulunmuş. Süllü Atatürk'ün, "Köylü milletin efendisidir" sözünü de hatırlatarak, çiftçinin feryadına kulak verilmesini istemiş. Batık yandaş şirketleri kurtarmaya uğraşmaktan vakit ayırıp, milletin efendisinin dertlerine deva olunmasını istemiş. Sanırım Jale Nur Süllü'nün sözlerine kimse karşı çıkamaz. Gerçekten de sel maduru çiftçimizin sorunlarını dile getirmekten bizlere gına geldi. Süllü'yü önemli bir konuyu gündeme getirdiği için tebrik ederiz.

Tepebaşı gururlandırdı

Tepebaşı Belediyesi'nin Gençlik ve Spor Kulübü, yine önemli bir başarıya imza atarak, biz Eskişehirlileri gururlandırdı. Son olarak kulübün tekvando antrenörü Dilek Karakuyu, Milli Takım kampına davet edildi. Karakuyu gibi lisanslı sporcular Hatice Süzen ve Mustafa Özdemir de kampa davet edilenler arasında yer aldı. Bizler 'Spor' denildiği zaman milyonlar kazanan futbolcuları anımsıyoruz.
Ancak gerçek sporcuların amatör ruhla hareket ettiğini unutuyoruz. Ayrıca amatör spor, ruh ve beden sağlığımız için de çok önemli. Herkesin yaşına göre bir sporla ilgilenmesi gerekiyor. Tepebaşı Belediyesi'ni sporu halkla buluşturduğu için tebrik ederiz. Bize milli bir gurur yaşattılar. Nice başarıla imza atmaya devam edeceklerinden kuşkumuz yok.