Kılıçdaroğlu, bence başarılı lider

Sadi Seda yazdı

6 Mayıs 2017 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
16 Nisan’da yapılan anayasa değişikliği referandumun akşamı küçük bir gurup CHP Genel Merkezi’nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet ettiler…
Çok cılız çıkan bu sesi ne ertesi günü ne de bugüne kadar bir daha duymadım…
Ne yalan söyleyeyim…
Ben CHP üyesi değilim…
CHP’li de değilim…
Ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun zaman zaman söylemlerini beğeniyorum…
Herkes gibi benimde tuttuğum veya üye olduğum partim var…
16 yaşımda Adalet Partisi ile yolum kesişti…
Babam Adalet Partisi sempatizanı idi…
Seçimlerde oyunu Adalet Partisi’ne verirdi…
2 veya 3 seçimde oy kabinine birlikte girdik…
Adalet Partisi’nin amblemi olan Kıratın üzerine mührü bana bastırmıştı…
Herhalde bu bende Adalet Partisi’ne karşı sempati yarattı…
16 yaşımda Adalet Partisi İl Gençlik Kollarına kayıt oldum…
16 yaşımdan beri de Adalet Partisi, 12 Eylül’de kapatıldıktan sonra yoluna Doğru Yol Partisi olarak devam eden DYP’de, bugünde onun devamı olan Demokrat Parti’de siyaset yaptım…
Halen de Demokrat Parti’nin kurultay delegesiyim…
***
Bunu neden yazdığıma gelince…
Ben sağ tan taslı birisiyim…
Ama her düşünceye, görüşe saygım sonsuz…
AK Partili, Cumhuriyet Halk Partili, Saadet Partili, Demokratik Sol ve Milliyetçi Hareket Partili çok sayıda dostum, arkadaşım var…
Hepimiz birbirimizin görüşüne saygı gösteririz…
Bir dakika bile siyasi görüşlerimiz, düşüncelerimizden dolayı bir birimizin kalbini kırmadık…
***
Yazımın başlığı “Kılıçdaroğlu, bence başarılı lider”...
Birileri “nereden çıktı bu Kılıçdaroğlu hayranlığı?” diyecektir…
Bunu birilerine yaranmak veya şirin görünmek için yazmadım…
Gözlemlerimi dile getirmeye çalışıyorum…
CHP Genel Başkanı 16 Nisan Anayasa değişikliği referandumu sürecinde siyaset ve parti propagandası yapmadan, yaptığı açık veya salon toplantılarında partisinin bayrağı yerine Türk Bayrağını tercih etmesiyle kamuoyundan puan topladı…
Gerçi AK Parti’de mitinglerde Türk Bayrağı dağıttı ama birileri katılımcıların ellerline ısrarla parti amblemi taşıyan bayraklar tutuşturdular…
Bu hoş olmadı…
Çünkü 16 Nisan’da sandığa gittiğimizde bir siyasi partiye değil, anayasa değişikliğini isteyip istemediğimize oy verdik…
Birde Vatan, Demokratik Sol, Demokrat, Saadet, Partilileri ve HDP’de “hayır” dediler ama aktif çalışma yapan, il il gezen, açık hava veya salon toplantılarını sadece CHP yaptı…
Diğer partilerde sayıları 2-3, bilemedin 5’i geçmeyen toplantılarla “hayır”a destek verdiler…
Yaklaşık iki ay boyunca sandıktan “hayır” çıkması için, arkasında çok büyük maddi destekçileri olmamasına rağmen kısıtlı imkanlarla gecesini gündüzüne kattı…
Her ne kadar sayıları 20’yi geçmese de birilerinin referandum gecesi istifaya davet etmelerini doğrusu kendilerine yakıştıramadım…
Bütün samimiyetimle belirtiyorum ki Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li Milletvekilleri, İl ve İlçe Başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları, Belediye Başkanları köy köy, ilçe ilçe, mahalle mahalle dolaşmamış olsaydı YSK’nın kesin rakamlarını 51,41 “evet”, 42,43 “hayır” olarak açıkladı referandum sonuçları daha farklı olurdu…
Yani “evet” yüzdesi daha yüksek olabilirdi…
Not: Bu yazım 29 Nisan 2017 tarihinde yayımlanmıştı. Dün bir okurum telefon etti. Daha doğrusu yıllarca birlikte aynı partide siyaset yaptığımız bir arkadaşım. Yazımı gazetemizin internet sayfasından yeni okumuş. Bana sitem etti.
“Sadi yıllarca birlikte siyaset yaptık. O yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi ile yarış yapıyorduk. CHP’liler bizi sevmez, bizde CHP’lileri sevmezdik. Yıllarca onlara ‘komünistler’ diye hitap ettik. Bu söylemin doğru olmadığını sonradan yani AK Parti iktidara geldiğinde anladık. Ben şahsım adıma bu ifademden dolayı kendilerinden özür diliyorum. Ancak yazında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu o kadar övmüşsün ki, seni tanımayan kesin bu yazar CHP’li der. Yoksa sen saf mı değiştirdin. Yıllarca savunduğun davadan dün kendileriyle kıran kırana yarış yaptığımız CHP’ye transfer mi oldun? Sana bu yazıyı yakıştıramadım” dedi…
Benim cevabım ise şu şekilde oldu:
“Ben saf değiştirmedim. Yıllar önce hangi davayı savunmuşsan bugünde savunmaya devam ediyorum. Hiç kuşkun olmasın hayat ve siyaset çizgimde en ufak bir kırılma yok! O zamanlar gençtik, yeterince deneyim sahibi değildik, objektif değerlendirme yapmakta zorlanıyorduk. Şimdi partilerde olan bitenleri yakından takip ediyor ve daha sağlıklı düşünebiliyorum. Örneğin AK Parti’nin yaptığı doğru işleri, hizmetleri alkışlıyorum. Yanlışlarını da hiç çekinmeden eleştirebiliyorum. CHP içinde aynı durum söz konusu.  Yanlışlarını eleştiriyor, doğrularını alkışlıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu referandum sürecinde partisinin yeni anayasa’da olan değişiklikleri, mahsurlarını, ilkelerini, çizgisini, davasını sonuna kadar savundu. Karşısında adeta bir ‘dev’ vardı. Bu ‘dev’e karşı adeta tek başına ‘hayır’ mücadelesi verdi. ‘Hayır’ diyen başka partilerde vardı. Ancak onlar çok fazla ortalıkta görünmediler. CHP’li değilim, ancak Sezar’ın hakkını Sezar’a, Kılıçdaroğlu’nun hakkını da Kılıçdaroğluna vermekten asla imtina etmem...” 
 
*-*******
 
Amca Diyen Papağan
 
Adamın biri güzel bir papağan satın alarak eve getirmiş ve başlamış konuşmayı öğretmeye. Özellikle papağanın "amca" demesini istiyormuş.
Günlerce uğraşmış ancak papağana tek kelime öğretmeyi başaramamış. Bir gün iyice sinirlenmiş ve papağanın bir tüyünü kopararak, "amca de bakayım" diye bağırmış. Papağandan yine ses çıkmayınca her seferinde "amca de" diyerek hayvanın tüylerini tek tek yolmuş. Adam, tüylerini tamamen yolduğu papağanı tavuk kümesine atmış.
Sabaha karşı kümesten gürültüler gelmeye başlamış. Kümese giden adam birde ne görsün, papağan bir tavuğun üzerine çıkmış, tavuğun tüylerini tek tek yolarak her seferinde "amca de bakayım", "amca de bakayım" diye bağırıyormuş.
Bir insana bir şeyler öğretmek istiyorsak çok sabırlı ve esnek olmalıyız. Öğrenme kişinin istemesi ve bilgiyi veren kişiyi sevmesi ile mümkündür.
Öğrenme sırasındaki olumsuz davranışlar, kişinin bilgiye öğrenememesine neden olacağı gibi bu davranışları aynen modellemesine de sebep olabilir.
Ne öğrettiğinizden çok, karşınızdakinin ne aldığı önemlidir.
(Alıntı)
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi