Keşke yaşanmasaydı. Keşke kapıdaki görevli ‘Listede isminiz yok. Alamayız’ diyeceğine durumu hemen üst düzey yetkililere bildirmiş olsaydı Vali Kadir Koçdemir’e de intikal etmeden sorun çözülürdü.
Bir süre sonra kapıda yaşanan krizden dolayı bilgilendirilen Vali Koçdemir, “Protokol listesinde bir hata yapılmış. Valiliğin protokol görevlileri, Erman Bey’i stadyuma alınacak listesine yazmayınca, Başbakanlık görevlileri de kendisini tanımadıkları için içeriye almamışlar. Ben olayı öğrendiğimde hemen hem kendisini hem de Milletvekilimiz Kazım Kurt’u telefonla aradım, stadyuma davet ettim. Ama gelmediler” demiş.
“DÖNSELERDİ PROTESTOLARI
DAHA ANLAMLI OLURDU”
“Eğer geri dönüp protokolde yerlerini alsalardı bana göre protestoları daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum” demiş Valimiz Koçdemir.
Bir ilin valisi telefon ediyor, bir hata yapılmış olduğunu söyleyerek kibarca, bir ölçüde özür anlamına gelen sözlerle davet ediyorsa bence gerek CHP Milletvekili Kazım Kurt gerekse İl Başkanı Erman Gölet geri dönmeliydi.
Tamam, ana muhalefet partisi il başkanının protokole alınmaması yanlış. Yaşanan olayı doğru bulmadığımı daha önceki yazımda belirtmiştim. Ama ‘küstüm misketlerimi geri ver’ gibi ‘yıl boyu etkinliklere katılmayacağız’ açıklaması bence doğru değil.
Atatürk Stadyumunda yapılan açılış törenlerinin ev sahibi ne Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ne AK Parti Milletvekilleri ne de AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan. Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının Yönetim Kurulu Başkanı ve Eskişehir Valisi Dr. Kadir Koçdemir. Yani törenlerin esas ev sahibi sayın vali.
Ev sahibi yaşanan sıkıntıdan haberdar olur olmaz telefon edip davetini yeniliyorsa, bana göre kapıdan geri dönenlerde bu telefon üzerine geri dönüp stadyumda yerlerini almalıydı.
‘SÖZ KONUSU ESKİŞEHİR
İSE GERİSİ TEFERRUAT’
Dün AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca’ya telefon ettim. Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti törenlerine protokol listesinde adının olmaması nedeniyle CHP İl Başkanı Erman Gölet’in alınmamasını nasıl yorumladığını sordum.
Önce bu konu hakkında konuşmak istemediğini, sanki konun asıl muhataplarının AK Parti Milletvekilleri ile İl Başkanı olmadığını söyledi. ‘Zaten ev sahibi olan Sayın Valimizde konudan haberdar olduğunda telefon edip geri çağırdığını söylemiş. Buna rağmen İl Başkanını eleştirmek doğru değil. Elinde bu suçlamalarla ilgili kulaktan dolma değil varsa belge onu açıklasın. Yoksa şu şunu söyledi. Biz şundan duyduk söylemleri doğruyu yansıtmaz’ dedi veya şöyle konuştu:
‘Söz konusu Eskişehir ise gerisi teferruattır. 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti kanun taslağı verildiğinde bunu Eskişehirli tüm Milletvekilleriyle paylaştık. Kanun taslağı hakkında iktidar ve muhalefet partisi milletvekilleri 5’er dakika konuşma yaptık. Kültür Başkenti Bayrağını teslim almak üzere beraber gittik. Bu konuda iktidar muhalefet ayrımı söz konusu olmadı. Bu Eskişehir projesi. Buna hep beraber sahip çıkmamız gerekir. Bu projeye hep birlikte destek vermemiz gerekir. Sayın Kurt bir takım ithamlarda bulundu. Varsa elinde belge açıklamalı. Bizimde bilgimiz olsun. Duyumlarla hareket edilmez. Eğer Erman Beyin alınmaması ile ilgili bizimde bilgimiz olsaydı bizde müdahale ederdik.’
Konu yeteri kadar kamuoyunda tartışıldı. Valimizde, AK Parti Milletvekilleri de yaşanan sıkıntının kendilerinden kaynaklanmadığını açıkladılar. Eğer elde aksini ispat eden bir belge yoksa o zaman yapılan açıklamalara inanmak zorundayız. Eğer bu açıklamaları çürüten belge varsa o da kamuoyu ile paylaşılmalı.
umutlarınız tükenmesin
Pers Sultanı iki adamı ölüme mahkum etmiş. Sultanin atini ne kadar sevdiğini bilen mahkûmlardan bir tanesi hayatını bağışlarsa bir yıl içinde ata uçmayı öğretebileceğini söylemiş.
Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden Sultan bunu kabul etmiş.
Diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına bakmış ve "Atların uçamadığını biliyorsun. Nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya. Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar."
"Pek değil " demiş birinci mahkum."Kendime dört özgürlük şansı veriyorum.”
Birincisi: Sultan bu yıl ölebilir.
İkincisi: Ben olebilirim.
Üçüncüsü: At ölebilir.
Dördüncüsü; "Belki ata uçmayı öğretebilirim..! "
UMUTLARIMIZIN HİÇ TÜKENMEMESİ DİLEĞİYLE...
NOT: Okuduğunuz bu öyküyü İsmet Kök adındaki bir okurum göndermiş. Bunu bana atfetmiş. Beğendim. Bende sizlerle paylaşmak istedim.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...