21 Temmuz’da Suruç’ta yaşanan ve 32 kişinin hayatını kaybettiği terör olayının bir benzeri dün Ankara’nın göbeğinde de yaşandı. “Barış Mitingi” öncesinde iki ayrı patlama meydana geldi. Patlamada 86 kişi hayatını kaybetti.
Dün Ankara’da yaşanan terör olayı 21 Temmuz’da Suruçta meydana gelen olayın benzeri. İki canlı bombadan bahsediliyor. Olay
Tren Garı'nda toplanan ve Sıhhiye'ye yürümeye çalışan kitlenin toplanmaya çalıştığı Gençlik Parkı bölgesinde meydana geldi.
Mitingin yapılacağı günler önce belliydi. Mitinge gelenlerin geçecekleri güzergâh, toplanma yerleri belli olmasına rağmen Ankara Emniyet Müdürlüğü, MİT burada herhangi bir önlem almadı mı? Bu bölgeye girip çıkanlar takip altına alınmadı mı? Bu canlı bombaların mitingin yapılacağı yerin yakınına kadar ellerini kollarını sallayarak nasıl gitmişler? İnşallah bir ihmal veya göz ardı etme yoktur.
BİR TEK CHP KINADI
Dün Ankara’da yaşanan 86 kişinin hayatını kaybettiği patlamayı Eskişehir’de bir tek CHP İl Başkanı, milletvekilleri ve belediye başkanları kınadılar.
Ya diğerleri?
AK Parti, MHP, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Vatan Partisi ve diğerleri neden suskun kaldılar?
Özellikle AK Parti’den ve MHP’den bir kınama açıklamasını çok bekledim. MHP’nin Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel aynı zamanda Genel Başkan Yardımcısı. Düne kadar milletvekili adayı olarak şehirde kurum ve kuruluşlara yaptıkları ziyaretlerde gerek ülke gündemi gerekse şehir hakkında mesajlar veriyordu. Dün meydana Ankara’da meydana gelen patlamayla ilgili neden suskun kaldı anlamış değilim.
Her ne kadar 1 Kasım seçimleri öncesinde liste dışı kalmışsa da Salih Koca hala milletvekili. 1 Kasım seçimlerine kadar milletvekilliği kimliğini kullanacak. Kendisine yapılan eleştiriler karşısında anında karşılık veren Koca, dün Ankara’da yaşanan 86 vatandaşımızın hayatını kaybettiği patlamadan sonra neden bir satır bile olayı kınayan açıklama yapmadı?
Diyecekler ki; “Olay Ankara’da meydana geldiği için Genel Başkanımız ile partimizin yetkilileri gereken açıklamayı yaptılar”.
Birer satır da milletvekili sıfatlarını taşıyan Ruhsar Demirel ile Salih Koca da ‘kınama’ açıklaması yapsaydı yanlış mı olurdu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da patlamayı kınayan açıklama yaptı. Ama Eskişehir milletvekilleri ayrı, Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları da patlamayı kınayan açıklama yaptılar.
Keşke Salih Koca ve Ruhsar Demirel duyarsız kalmasalardı. Şahsen ben bir basın mensubu olarak her iki milletvekilinden de birer satır da olsa patlamayı eleştiren açıklama bekledim. Nedeni de, bu açıklamaları kamuoyunu ile paylaşmak içindi.
Cerrahın gözyaşları
Cerrahın telefonu çalar, arayan hastahane sekreteridir.
Buyurun sizi dinliyorum.
Sayın hekim, ağır hasta var, acele bütün işinizi bırakın gelin. Geliyorum deyip hekim telaşla yola düşer.
Hekimi hastanede hastanın babası hışımla karşılar:
Benim oğlum ölüm döşeğindedir, ne için bu kadar geç kaldınız? Sizin kendi oğlunuz olsaydı yine böyle yapar mıydınız?
Cerrah gülümser: Bana haber verilir verilmez acelece geldim. Bir de unutmayın ki, hayat ve ölüm Allah'ın elindedir der ve ameliyat odasına girer.
Ameliyat iki saat sürer. Cerrah odadan çıkıp koridordaki babanın yanından sakince geçip gider. Ardından yardımcı hekim çıkar babaya; “Oğlunuz yaşayacak” der...
Baba bir an sevinir, sonra yine hiddetlenerek: “Bu cerrah çok kötü ve insafsız bir adam. Ne vardı yani, çıkarken bana iyi haberi o verseydi…”
Yardımcı hekimin gözleri dolar ve adamı hayatı boyunca pişmanlığa sevk edecek olan şu cevabı verir:
“Cerrah çok güzel insandır. Onun oğlu otomobil kazasında bugün vefat etti. Biz onu defin merasiminden çağırdık. Oğlunun defin merasimini yapamadan sizin oğlunuzun şifasına vesile olmak için hastaneye geldi!..”
NOT: Hayatta en kötü şey önyargıdır!
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...