Daha doğrusu eski MHP il başkanının işyerinin önünden geçerken onlar beni görmüş. Arkamdan seslendi.
‘Sadi Bey kafanı özelliklemi çevirip geçiyorsun?’ dedi.
Oysaki farkında bile değilim.
‘Sabah kahvesi içmeye vaktin var mı?’ diye sordu.
Saatime baktım.
‘Bir fincan kahve içecek kadar vaktim var’ diyerek kahve teklifini kabul ettim.
Aslında kahve bahane, amaç sohbet..
MHP’li dostlarla önce hükümet sorununu masaya yatırdık!
Sonra da, yapılacak erken seçimde partilerin çıkaracakları milletvekili sayısı ve MHP’nin milletvekili adaylarının kimler olabileceklerini konuştuk.
MHP’lilere Devlet Bahçeli’nin AK Parti’nin koalisyon teklifine 4 madde şart koşmasını nasıl karşıladıklarını sordum:
“Bugün yaşadığımız terör olaylarının daha da tırmanmasının nedenlerinden bir tanesi de her ne kadar şu an AK Parti hükümeti yoluna devam etse de, 7 Haziran seçimlerinden sonra parlamentodan güvenoyu almış bir hükümet değil. Toplumun beklentisi bir an evvel hükümetin kurulması. AK Parti ile hükümeti kurma konusunda anlaşamamanız MHP’nin önümüzdeki aylarda yapılacak erken seçimde oy kaybına neden olmaz mı?”.
‘Yargıdan neden korkuyorlar?’
MHP’nin eski il başkanı cevap verdi:
“Sayın Bahçeli hükümeti kurmak için gereken fedakârlığı yaptı, adımı attı. 4 şart koydu. Yolsuzluk iddiaları nedeniyle kamu vicdanında aklanamayan dört eski bakanın adalet önünde hesap vermesi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendini başkan gibi görmekten vazgeçerek anayasal çizgisine çekilmesi... Çözüm süreci diye yıllarca terör örgütünün yurt içerisinde yuvalanmalarına göz yumuldu. Çözüm sürecinin sonlandırılmasını istedi. Bugün gelinen noktaya bak. Ne oldu çözüm süreci? Ne işe yaradı? 6 Haziran’a kadar susan silahlar 8 Haziran’dan sonra niye tekrar patlamaya başladı? HDP barajı aşsın diye oy veren CHP’lilerin, AK Partilerinin bugün her gün 3-5 askerimiz ile polisimizin öldürülmesinden dolayı hiç mi vicdanları sızlamıyor? Yarın yapılacak erken seçimde 7 Haziran’da HDP’ye oy veren CHP’liler ile AK Parti’liler tekrar oy vermeyi düşünüyorlar mı? Başbakan Davutoğlu’nun Genel Başkanımızı ziyareti hükümet kurma değil, oyalama taktiği idi. Amaç ülkeyi hükümetsiz bırakmamaksa o zaman MHP’nin teklifi kabul görürdü.”
‘Arkasında kimse kalmadı’
Konu döndü dolaştı erken seçim olursa kimlerin milletvekili adayı olacağına. Ben kendilerine sordum:
“7 Haziran öncesi milletvekili adayı olanlar tekrar aday gösterilir mi? Yoksa listeler değişir mi?”.
“Biz listenin değişmeyeceği inancındayız. Ancak kendisine güvenenler varsa adaylık için müracaat etsinler” diye cevapladı MHP eski il başkanı.
“Eski İl Başkanı Ayhan Sezer de 7 Haziran öncesi adaylık müracaatı yaptı. Daha sonra geri çekti. Yeniden aday olur mu sizce? Olur, ise listeye girer mi? Arkasında kimler var. Gürol Yer ve ekibin desteği hala sürüyor mu?” soruma şu şekilde cevap verdi:
“Ayhan Beyin bir gücü yok. Eğer Gürol Yer ve arkadaşları başkan seçildiği seçimde destek vermeselerdi seçilmesi mümkün değildi. Bugün Gürol Yer ve arkadaşları desteğini çekti. Arkasında bir güç yok. 7 Haziran’da İl Başkanı Oğuz Sever adaylar arasında temayül yoklaması yaptı. Ayhan Bey de aday olsun. İl Başkanı yeni bir temayül daha yapsın. Bakalım Ayhan Bey kaçıncı olacak. Ruhsar Hanım erken seçimde de Eskişehir’den aday olur. Yine liste başı yazılır. Ben 7 Haziran listesinin değişeceğini düşünmüyorum.”
MHP’liler olası bir erken seçimde milletvekili listesinin değişmeyeceği düşüncesindeler. Ancak çekilenler olur ise onların yerine yeni isimler girer.
Seçimin maliyeti çalışanın sırtına
7 Haziran 2015 de yapılan genel seçimlerde seçmen 4 partiye güvenoyu verdi. TBMM 4 parti girmeye hak kazandı.
Ancak bu dört partiden de hiçbirine ‘tek başına iktidar’ gücü vermedi. Seçmen,’tek başına bir hükümet değil aranızda anlaşın bir koalisyon hükümeti kurun. Bu alternatif var’ dedi.
Seçmenin verdiği iradeye 4 partide duyarlılık gösteremedi.
İş Dünyası ve seçmenin büyük çoğunluğunun beklentisi AK Parti+CHP koalisyonu idi. Ancak bu beklenti gerçekleşmedi.
AK Parti+MHP koalisyonu gündeme geldi. Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de anlaşamadılar.
Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı ‘hükümet kurma’ görevini, koalisyon için görüştüğü CHP ve MHP ile anlaşamadığı için iade etti.
Temayül gereği Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet kurma görevini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na vermesi gerekirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP’nin; ‘biz hiçbir parti ile koalisyon ortaklığı yapmayacağız’ demesiyle Kılıçdaroğlu’na ‘hükümet kurma’ alternatifi olmadığı gerekçesiyle vermedi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yapılacak olan erken seçim tarihini 1 Kasım 2015 olarak tavsiye kararı aldı.
YSK’nin işaret ettiği 1 Kasım’da erken seçim olması için karar çıkarsa, bu seçimde de mi partilere hazine yardımı yapılacak?
Daha 4 ay önce yapılan seçim öncesi partilere hazine yardımı yapılmıştı.
Siyasi partilere yapılan bu hazine yardımın parası halkın cebinden çıkıyor.
4 ay önce kesilen faturanın bedelini ödemekle mahkûm olan halkın, emeklinin, çalışanın, esnafın sırtına yeni bir yük daha bindirilecek.
Aldığı maaşın nerede ise yarısına yakını vergi ve SGK primi olarak ödeyen çalışanlar, siyasi partilerin seçimlerde yapacakları harcamaların faturasını ödemek zorunda mı?
Artı “Hazine Yardımı” diye anaya gereği devlet tarafından bazı partilerin kasası dolduruluyor. Belirlenen barajı aşamayan partilerde, hazine yardımı olarak kasalarına konulan milyarlık ve trilyonluk partilerle aynı kefeye konulup yarıştırılıyor.
Kasasına para konulan parti yarışa 1 kilometre önde başlıyor. Hazine yardımı almayanlara da bir kilometre öteden başlatılarak ‘onlara yetişin’ deniliyor.
Bu haksızlık giderilmeli. Hazine yardımı barajı geçen geçmeyen tüm partilere eşit oranda yapılmalı.
İkincisi ise 7 Haziran 2015 de yapılan seçimlerde yüzde 13 oyla 80 milletvekili çıkaran HDP’ye yapılacak hazine yardımı tartışması.
Sade vatandaş,”HDP’ye hazine yardımı yapılmamalı” diyor.
Ancak anayasa öyle demiyor.
“Belirlenen barajı aşan tüm partilere aldıkları oy oranına göre hazine yardımı yapılır” diye hüküm var.
Anayasaya göre devlet HDP’ye de ‘Hazine Yardımı’ yapmak zorunda.
Bakalım bu tartışmanın sonu nereye varacak?
HDP’ye ‘Hazine Yardımı’ yapılacak mı?
Yoksa’halk karşı çıkıyor’ diyerek yapılmayacak mı?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...