Öncelikle bir ay kadar yazılarıma ara vermek zorunda kaldığım için tüm okuyucularımdan özür diliyorum.
Bu süre içerisinde bol bol düşünme ve kendimi gözden geçirme fırsatını buldum.
Tıpkı öğrencilik yıllarımızda, hocalarımız hızla not ettirdikleri için çalakalem aldığımız müsveddeleri evde tekrar temize çekme işleminde olduğu gibi…
Galiba kendimizi geliştirmemiz ve doğru tutumlarımızın oranını arttırabilmemizin formülü de, bu eski yöntemde saklı... Yani kendimizi temize çekme becerisi kazanmakta…
Okuduğum bazı yorumlarda kendini nadasa bırakmak ya da kafayı boşaltmak olarak da değerlendiriliyor, bu yaklaşım...
Fakat ben tam olarak buna katılmıyorum…
Kafamızdaki yanlışlarla dolu müsveddeleri atarak düşünce cesetlerinden kurtulmak için, sanki kafayı boşaltmak yerine, kafayı düzenlemek (bilgisayar diliyle format atmak) daha doğru geliyor, bana…
Peki, yaşam süremizin çeşitli evrelerinde yaptıklarımızı temize çekmek için yeterince zaman ayırabiliyor muyuz? Yoksa iyisiyle kötüsüyle yaşadıklarımız bir müsvedde olarak mı kalıyor, hafızalarımızda…
Geçen bu süre içerisinde anladım ki; yaşamın yoğun temposu içinde de kendimizi temize çekecek anlar yaratabilmeliyiz…
Böylece hayatı müsveddeler üzerinden yaşamak yerine, devrik hatıraları ve imla kurallarını gözden geçirerek, bütün karalamaları düzene sokma şansı bulabiliyor, insan…
Belki de bu, yapacağımız söylem ve eylemlerden önce; gerektiğinde kendimiz için soru işaretini (?), başkalarına karşı ise ünlem işaretini (!) kullanabilme becerimizin gelişmesine de yardımcı olabilir.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...