Görüşler
Kendine iyi bak!..
Sanatçı dostumuz "Erol Şaykol" anlatmıştı...
Altyazılı bir filmin tercümesinde, "Take care of you" uyarısı yayılmış gitmiş ve dilimize kadar gelmiş:
"Kendine iyi bak..."
Oysa daha düne kadar, "sağlığına iyi bak" ya da "dikkatli ol" derdik...
…………
Asırlar önce İngiltere"deki ahşap ve kerpiç damlı evlerin üzerinden kediler ve köpekler eksik olmazmış...
Sağanak bir yağmurda, dam çökünce köpekler ve kediler de evin içine inermiş.
Günümüze kadar gelen bir deyim:
"it is raining cats and dogs..."
Yani..
"Kedi köpek yağıyor..."
Bu bilgiyi de İngilizce okutmanı "Esra Özen" vermişti...
Bir filmden esinlenip dilimize oturtursak olacağına bakın:
"Köpek gibi yağmur yağıyor!"
…………..
Yine hiç unutmayız...
Daha geçenlerde bir televizyonda gösterilen "Kanun Benim" adlı filmi, sinemada izlerken çok gülmüştük…
Kovboy, atını durdurmak için bir ses çıkarıyordu...
Hemen altyazıda da tercümesi:
"Çuşşşş!"
……………
Çoğu kez dilimizden düşmez:
"Hayret bi şey!"
Bu sözcük de "İbrahim Tatlıses" tarafından üretilmiş....
Neticede güzel Türkçemiz böyle...
"Nereye çekerseniz gelir ama bozulmaz!"
……………
Bu bilgilerden derlenen bir yazımızı daha önce de dile getirmiştik...
Hiç insan kendine bakmaz mı?
Uyarıya gerek var mı?
Neymiş?
“Kendine iyi bak..."
Her ne kadar hoşumuza gitmeyen bir deyim olsa da “kendine iyi bakın…”
“Bayramınız kutlu olsun…”
Günün Sorusu
Vatandaşa, "Türk ekonomisinin acayip şekilde büyümesi hakkında ne düşünüyorsun?" diye sormuşlar.
"Benim hayalim, çeyrek ekmek arası peynir" demiş...
Günün İncisi
Para insanı değiştirmez, sadece maskesini düşürür...
Riccoboni
Günün Balı
Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı zamanlar olabilir. Fakat, itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı…
Elie Wisel
Özdeyiş
Kötüye kullanılan güzellik büyük çirkinlik demektir.
Y.Güngör Özden
Kıssa-dan
Çoğu insan için, iyilik de, güzellik de, aynada seyrettiği kendi görüntüsüdür...
Hanri Benazus
Katharina'dan
İmparatoriçe "Büyük Katharina", bir gün sarayın penceresinden bahçeyi seyrediyormuş.
Koridordan geçen askerlerden biri sırtı dönük kraliçeyi tanıyamamış, hatta onu hizmetçi sanıp yanına yaklaşmış ye kalçasına bir çimdik atmış...
Katharina, anında dönünce de askerde şafak atmış:
"Kraliçem, eğer kalbiniz de kalçalarınız kadar sertse, yandığımın resmidir!"
Katharina gülmüş:
"Korkma korkma, artık yüzbaşı oldun!"
Bayram gazetelerinin önemi
Olay Yılmaz Özdil’in başından geçiyor...
Bir yazısında "Allah'tan yolun başında cemiyetten kovmuşlar da, gazeteci olmaktan kıl payı kurtulmuştum" diyor.
Neden kovmuşlar?
Asil Nadir’in Günaydın’daki çalışanları aylardır maaş alamamış, Özdil de cemiyetin bayram gazetesi için öneride bulunmuş:
"Bu sene kimse çalışmasın, sadece maaş alamayan gazeteciler çalışsın, toplam ödenecek parayı onlar paylaşsın..."
Öneri kabul edilmediği gibi cemiyetten kovmuşlar Özdil'i...
Sonrasında da "Sabah" gazetesinin öncülüğünde cemiyetlerin bayram gazeteleri pek çok yerde tarih oldu...
Özdil, bu gazeteleri eleştirirken haklı mıydı?
Çok tartışılır...
"Hele hele Anadolu gazetecileri için..."
Suyun başındakiler her zaman rahat olur...
"Ya sayfanın ya da ekranın ardında kalanlar?"
Bayram gazeteleri bunun için farklıdır...
Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti'nin hazırladığı “Bayram gazetesi”nde yarın tüm bayilerde satışta olacak…
Emeği geçen arkadaşlara teşekkür etmek istiyoruz…
“Ya bir öpücük verirsin!”
Adam özel pikabının arkasına doldurmuş tavukları başlarına da bir horoz vermiş çiftliğine gidiyor.
Yolda otostop yapmaya çalışan güzel bir bayan görmüş ve hemen almış arabaya...
Az gittikten sonra da belli tavrını takınmış:
"Bir öpücük rica edebilir miyim?"
Hiç beklemediği "terbiyesiz" yanıtını alınca hemen durdurmuş arabasını ve indirmiş kadını…
Çiftliğine gelince pikaptaki yükünü indirmek için geçmiş arkaya…
Ne görsün?
Arabadaki tek horoz, sonuncu tavuğun gırtlağına sarılmış bağırıyor:
"Ya bir öpücük verirsin ya da atarım aşağıya!"
Onu bana değil!
Ünlü ressam "İbrahim Çallı" tarihi Paris seyahatinden yeni dönmüştü... Arkadaşları sormuş:
"Nasıl, memnun kaldın mı?"
"Hem de çok..."
"Peki, dil bilmemek yüzünden zorluk çektin mi?"
Gülmüş Çallı:
"Onu bana değil, Parislilere sorun..."
Günün Olayı
Üzümde alkol yoktur, şeker vardır.
O şekeri de belli koşullar altında bazı organizmalar alkole çevirir. Bu organizmaların beyni yoktur, onlara "bakteri" denir...
Gürbüz Çelebi
Günün Biberi
5 yaşındaki Karadenizli bir çocuğun dolmuşta dediği gibidir belki de hayat…
“Hem vuriysin hem ağlama diysin!”
Balthör
Naziler'den hukuk dersi
"William Shirer"in "Nazi İmparatorluğu" adlı üç ciltlik ünlü eserinde hukukla ilgili ilginç satırlar bulabilirsiniz.
Örneğin, Adalet Müşaviri Dr. “Hans Frank" yargıçlara görevlerini şöyle anımsatıyor:
- Nasyonal sosyalizm karşısında hukuk bağımsızlığı yoktur. Vereceğiniz her karardan önce kendinize şunu sorunuz:
"Benim yerimde Führer olsa nasıl karar verirdi?"
Yine de Alman Yüksek Mahkemesi yargıçları hukuktan vazgeçmiyor. Bunun üzerine "Halk Mahkemesi" adlı korkunç mahkeme kuruluyor. Bu mahkemenin 9 üyesinden 4'ü hukukçu, 5 üyesi de partilerden seçiliyor. Böylece kararlarda hukuk değil "Führer" öne geçiyor...
Günün Şiiri
Düş
İmgeler denizinde bir gel-git
Acı-tatlı bir düştür yaşadığımız
Bunca aşklar savaşlar uğruna
Örneğin sen yanımdaysan
Saçların öpüyorsa dudaklarımı
Bir düştür yaşadığımız inanamam
Iraklardaysan geliyorsam
Dağlardan denizlerden öte
Yorulur yollar ayaklarımda varamam
Yaşadığımız paramparça bir düştür
Sonra kör bir kurşuna saplanır böğrüm
Kızıl bir denizdir atlaslarda kalan
Isırma parmağımı çağırma beni
Uyanamam…
T ahir Pukat (Varlık-1966)