Görüşler
Kazım Kurt’un adaylığı
Fransa Kralı "11. Louis" in müneccim başısı kötü bir bilgiçlik etmiş ve kralın sevgilisinin öleceği günü söylemiş...
Boş inançlara bağlı kral, kadının ölümü ile müneccim başı arasında bir ilişki kurmuş ve onu öldürtmeye karar vermiş...
Giyotine göndermeden önce de son bir şans vermeyi düşünüp sormuş:
"Ne zaman öleceğini biliyor musun?"
"Evet" demiş adam:
"Sizin ölümünüzden üç gün önce..."
Bu olaydan sonra ömrünün sonuna kadar kral gibi yaşamış müneccim başı...
Müneccimler, her devrin adamıdırlar...
Akıllı olanı kralınki gibi işini yürütür...
Hele seçimlerde, aday sıralamalarında..
Yaz gitsin!
"Ya tutarsa!"
…………
Siyasetin doğasındaki bozulma pek çok değer yargımızı da yıktı...
Bunların başında "dürüstlük ve onur" geliyor.
Bir ülkenin yönetiminde görevli olan kişinin, öncelikle bu iki değere sahip olması gerekiyor.
Ne yazık ki pek çok kanadını yitirdik!
Dürüst ve onurlu olmanın "enayilik" sayıldığını bile gördük ve yaşadık...
İşte son örneği...
"Ayakkabı kutusundaki milyon dolarlardan, Bakan çocuklarına kadar..."
………..
CHP'nin Odunpazarı aday adayları için herkes bir tahmin yaptı...
Kimi "şudur", kimi "budur" dedi...
Herkesin önceliği..
"Kendi gönlüne göreydi!"
Ama bir müneccim çıkıp da..
"Kazım Kurt" diyemedi...
Kazım için, kim ne söyleyebilir ki?
Yıllarını CHP'ye vermiş, partisi için kul-köle olmuş dürüst bir insan...
Üstelik milletvekili… Diğerleri de öyleydi ama, bu işin “müneccim başısı” her kimse…
“Kralıyla çok yaşasın…”
Osman Cemoğlu'nun kaleminden
-Termometreler -5’i göstermesine rağmen hissedilen hava -10 derece gibiydi...
Yani, öğlen saatlerinde pek de alışık olmadığımız dondurucu soğuk vardı. . Buna rağmen Eskişehirspor'un vefakâr taraftarı ve "Bando ES ES" coşku içersinde tribün şovlarına devam ediyordu...
…….
"Geniş Açı" adlı köşesinde “Önemli Olan Galibiyet" başlığıyla dile getiriyordu maçı...
"Osman Cemoğlu..."
Güzel kalemi ve akıcı üslûbu ile döşenmiş Gaziantep maçını...
Okuyana, tribünde izletmiş gibi yansıtıyor sahada olanları...
Teşekkürler Cemoğlu...
Bize de önemli noktaları kaçıranlar için aktarmak düşüyor:
-"Sergen Yalçın"la yakalamış olduğu 4 haftalık galibiyet serisinin verdiği özgüvenle sahaya çıkan Gaziantepspor belli ki Eskişehir deplasmanına da puan ya da puanlar için gelmişti..
Kendisi koşmayı sevmezdi ama koşan bir takım yaratmış...
"Jorquera" ve "Erman Kılıç"ın son derece etkisiz kalması buna mukabil "Hürriyet'' ile "N’Diaye"nin hem defansa hem ofansa olağanüstü destek vermesi maçın ender güzelliklerindendi.
Ve de her şeye rağmen..
"Önemli olan galibiyetti..."
Günün Şiiri
Düş
İmgeler, denizinde bir gel-git
Acı-tatlı bir düştür yaşadığımız
Bunca aşklar savaşlar uğruna
Örneğin sen yanımdaysan
Saçların öpüyorsa dudaklarımı
Bir düştür yaşadığımız inanamam
Iraklardaysan geliyorsam
Dağlardan denizlerden öte
Yorulur yollar ayaklarımda varamam
Yaşadığımız paramparça bir düştür
Sonra kör bir kurşuna saplanır böğrüm
Kızıl bir denizdir atlaslarda kalan
Isırma parmağımı çağırma beni uyanamam
Tahir Pukat (Varlık-1966)
Günün Olayı
Banka Genel Müdürü1 nün ayakkabı ıhunamm kutusunda çıkan 4.5 milyon dolar bağış parasıymış.
Koskoca müdürün belirli tutar üstü işlemlerin bankalar aracılığıyla yapılmasını emreden yasadan haberi yok galibaî
Akif Kökçe
Günün Biberi
"Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganı nasıl güncelleştirilebilir?
Yanıt:
"Telefonda konuşma, konuştukça sıra sana gelecek!
Haldun Ertem
Sizden çok daha güzelim
İşten kovulan hizmetçi çantasını doldurduktan sonra hanımın yanına gelip vedalaşmak istemiş:
"Hoşçakalın ama size bir şey söylemek istiyorum."
"Söyle bakalım" demiş hanım, hizmetçi devam etmiş:
"Ben sizden daha güzelim, bunu bey söyledi. Sonra elbiseleriniz de sizden çok bana yakışıyor, bunu da bey söyledi..."
Biraz duraksadıktan sonra da "Yatakta sizden çok daha güzelmişim" deyince evin hanımı patlamış artık:
"Bunu da mı bey söyledi?"
"Yok yok" demiş hizmetçi:
"Şoförünüz söyledi!.."
Bize de mi lo lo!
Avukat yolsuzluk sanığı müvekkiline sıkı sıkı tembih etmiş:
"Hakim ne sorarsa deli taklidi yapıp lo, lo, lo diyeceksin..."
Taktik tutmuş, davayı kazandıktan sonra avukat parasını isteyince "lo,lo, lo" demiş müvekkil! Küplere binmiş avukat:
“Ne o len, bize de mi lo lo!"
Günün Balı
Birilerinin özel kalem müdürü “Para sayma makinesini polis koydu” demiş.
“Camideki bira şişesinin selamı var dostum…”
Sibel
Günün Sorusu
Tarikatçı partinin yolsuzluğunu Cemaatçi ortağı açıklıyor!
Hani “Allahın sopası” yoktu?
Akif Kökçe
Kolsuz Yaşar’dan
İddia ediyorum ki..
"İddiacı bir gençlik yetişiyor."
Nee? Atıyor muyum?
"Var mısın iddiaya!"
Günün İncisi
İnsanların yaşları, onları aşktan koruyamaz ama aşk insanları bir noktaya kadar yaşlılıktan korur.
Jeanne Moreau
Günün Sözü
Zevk sahibi bir genç tanırım... Her resim yapmaya başlarken diz çöker dua ederdi:
"Yarabbim, beni modelden kurtar!"
Diderot
Cuk
Bugün doğan çocuklara isim..
Erkek olursa "RANT", kız olursa "RANTİYE..."
Mehmet Tuncer
Çalma ve çırpmanın tarihi
Günümüz Türkiye'sinde polisi ve yargının tarafsızlığını korumak gibi kaygı yok. Tam tersine Cemaat ve hükümet polisi kendi tarafına almak çabasında. Cemaatçiler hızla pasif görevlere çekiliyor…
Polis şimdiden ikiye bölünmüş olup kısa zamanda teşkilat içinde çekişme, sürtüşme, itişme başlayacaktır. Çünkü Cemaatçi polisler de anlaşılıyor ki sayı ve dayanışma disiplini açısından azımsanacak bir güç değildir. Yapılan yönetmelik değişikliği ile polisin operasyonları üstlerine haber vermesi esası getirildi. Yapılanlara bakılırsa, tümüyle iktidarın yolsuzluklarının yakalanmasını önlemeye yönelik.
"Çalma çırpmanın bu kadar meşrulaştığı bir ortamı heralde tarih kaydetmemiştir..."
Melih Aşık