Daha önceki dönemlerde Eskişehirli seçmen CHP'li başkanları seçmiş, ancak meclis üyeliklerinde AK Parti'ye eğilim göstermişti.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, vatandaş buluşmalarına Seyitgazi’nin Sarıca ilyas, Şükranlı ve Çukurca köylüleri ile devam etti. Gerçi köy diyoruz ama, bu bölgeler artık mahalle olarak tanımlanıyor. Hükümetimiz böyle uygun görmüş. Tabii köylere mahalle denmesi çiftçimizin hiç bir sorununu çözmüyor.
Türk tarımının içinde bulunduğu durumu anlatacak değilim. İçinizi karatmak istemiyorum... Kazım Kurt bu bölgelerde gerçekleştirdiği temaslarda, özellikle belediye meclis üyelikleri üzerinde durmuş. CHP'liler bu seçimlerde Belediye Meclislerinin durumunu halka anlatarak oy istiyor. Daha önceki dönemlerde Eskişehirli seçmen CHP'li başkanları seçmiş, ancak meclis üyeliklerinde AK Parti'ye eğilim göstermişti.
Özellikle kırsal alanda AK Parti ciddi oy toplayarak Meclislerde sayısal üstünlüğü ele geçirmişti. CHP kanadının da en çok şikayet ettiği durum buydu. AK Parti'li Meclis üyelerinin kendilerini engellediğini ileri sürerek, bazı hizmetleri yapamadıklarını ifade etmişlerdi. Elbette AK Partililer de "Meclisli uyumlu bir belediye istiyorsanız, bizim adaylarımızı seçin" diyordu. Ancak bu son derece riskli bir yöntem. Zira seçmen, "Evet haklısınız. Belediye ve Meclis uyumlu olmalı" diye düşünüp, meclislerde de CHP'ye oy verebilir. Bu seçimlerde neler olacağını birlikte göreceğiz. Ben pek çok CHP'linin umut ettiği gibi kırsal alanda CHP'nin oyları silip süpüreceğine inanmıyorum. Fakat CHP'nin kırsal alanda oylarını hissedilir bir miktarda artırması olası.
Hasan Tuç kendinden emindi
ES TV ekranlarına çıkan AK Parti Tepebaşı Belediye Başkan adayı Hasan Tuç, önemli açıklamalarda bulundu. Yılların politikacısı olan Hasan Tuç'u ekran karşısında da rahat bulduğumu söylemeliyim. Hasan Tuç elbette mevcut Ahmet Ataç yönetimini eleştirdi. Başka türlüsünü bekleyemezsiniz. Ancak televizyonlar karşısındaki iki saatini de Ataç yönetimini eleştirmeye ayırmadı.
Kendisine yöneltilen "Rakibiniz Sayın Ataç. Ancak siz daha çok Yılmaz Büyükerşen'e eleştirilerde bulunuyorsunuz" sorusuna da yine olgunlukla cevap verdi. En önemli eleştirisi Ataç'ın Büyükşehir Belediye adayı olmak istediği, bu yüzden çoktan aklındaki Tepebaşı Belediye defterini kapattığıydı. Program boyunca hiçbir soru karşısında sinirlenmedi. Sanırım sakinliği seçmenleri tarafından da görülmüş, takdir edilmiştir. AK Parti'den ayrılıp Abdüllatif Şener'in Türkiye Partisi'ne gittiği dönemin hatırlatılması üzerine bile rahatlığını muhafaza etti. Gelelim Tuç'un projelerine...
Hasan Tuç – diğer AK Partililerin yaptığı gibi – kent merkezi ve kenar mahalleler arasındaki farklara değindi. Tepebaşı Bölgesinin göz önünde bulunan noktalarında görselliğe önem verildiğini, ancak kenar mahallelerin ciddi sorunları olduğunu ifade etti. Eskişehir'in ekonomik olarak gelişmediğini, sağlıklı kentleşmenin çok önemli olduğunu ancak ekonomik gelişme ve sağlıklı kentleşmenin bir arada yürütülebileceğini belirtti. Bazı mahallelerde kentsel dönüşüm işareti verdi. Bu mahallelerin arasında sanırım Yeşiltepe de vardı. Ya da belki ben yanlış anlamış olabilirim.Zira Yeşiltepe'deki mülk sahipleri, kentsel dönüşüm değil, kat artırımı istiyor.
Bazı AK Partililer "Heykele yatırım yapıyorlar ağbi" diyor. Sayın Tuç böyle bir hataya düşmedi. Pişmiş Toprak Sempozyumu'nu beğendiğini, daha da geliştireceğini ifade etti. Tam iki saat boyunca sorularımızı yanıtlayan Hasan Tuç'u gelen olarak rahat ve olumlu gördüm. Kendisinin rahatlığı ve pozitif enerjisi, muhakkak seçimlere yansıyacaktır. Ancak işinin kolay olmadığını da eklemeliyim. Karşısında Ahmet Ataç gibi bir isim var. Bakalım seçim sonuçları nasıl olacak?
ESO fark yaratıyor
Eskişehir Sanayi Odası, eğitimlere önem veriyor. Odanın eğitim çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek yok. Şimdi siyasetle yatıp, siyasetle kalkıyoruz. Elbette önümüzdeki 5 yıl içinde kentimizi ve ilçemizi kimlerin yöneteceği çok önemli. Ancak bana kalırsa Türkiye'nin asıl gündemi ekonomi. "Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybedeler" demiş Atatürk...
Sanırım bu sözün ne kadar doğru olduğunu her gün görüyoruz. Ucuza krediler alıp, üstüne elde avuçta ne varsa satıp, rahat bir hayat sürdük. Şimdi hesapla karşılaşınca şaşırıyoruz. Üstelik ekonomimizi geliştirmek yerine, daha fazla borç arıyoruz. Üretmeden rahat yaşayamayacağımızı halen fark edemedik. Ancak Eskişehir Sanayi Odası farklı düşünüyor. Sayın Kesikbaş ve arkadaşları sürekli üretmeyi teşvik ediyor. Sağlam bir eğitim olmadan da üretemeyeceklerini fark ediyorlar.
Son olarak TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin öğretim üyeleri tarafından ESO Üyelerine yönelik başlayan eğitimlerde; Yönetim ve Örgüt, Muhasebe, Mali Tablo Analizi, Finansal Yönetim, Üretim ve Tedarik Zinciri Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi, Proje Yönetimi, Pazarlama Yönetimi ve Satış Yönetimi konularında bilgi verilecekmiş. Umarım eğitimler başarıyla gerçekleştirilir. Az sayıda kalan ve türlü baskılarla mücadele eden sanayicimizin üretmesine, her zamankinden daha çok ihtiyacımız var çünkü...