Odunpazarı Belediyesinin Covid-19 salgını sonrası yaptığı ilk meclis toplantısında, dikkatimi çeken bir hususa ilişkin tartışma yaşanmıştı.
Ancak o tartışmayı, gündemdeki ‘ani’ yoğunluk ve araya bayramın girmesi münasebetiyle kaleme alamamıştım.
*
Bugün kısaca değinmek istiyorum…
*
Pandemi sonrası yapılan ilk belediye meclisi toplantısı olduğu için, Covid-19’la mücadele konusu haliyle öne çıktı.
Bu noktada AK Parti grubu Odunpazarı Kaymakamlığı ile Odunpazarı Belediyesini kıyaslayarak, kaymakamlığın, belediyeden, daha fazla Covid-19 mağduruna yardım ulaştırdığını savundu.
Böyle bir kıyaslama karşısında hayretler içerisinde kalıyorum, inanın.
Niçin biliyor musunuz?
Pandemi döneminde geliri neredeyse hiç olmayan belediye ile devlet karşılaştırılır mı?
Dahası, belediyenin Aşevi hesabına “yurttaşlar yardım yapmasın” diyerek bloke konulmuşken, gündeme getirilen kıyasın mantığı var mı?
Beri yandan, kaymakamlığın asli görevlerinden birisidir sosyal yardım; belediyelerin asli görevleri arasında böyle bir iş yok.
Tüm bunlara rağmen, belediye, Aşevi’ni çalıştırmak için inat etmiş, hem kuru erzak yardımlarını hem de sıcak yemek yardımlarını pandemi döneminde arttırarak devam ettirmiş.
*
Ve belediyenin, kimlere yardım ettiği kayıtlarda mevcut; yetkililer kayıtlara bakmakta serbest, zira Sayıştay denetliyor.
Çünkü belediyede, şeffaflık hakim.
*
Bu noktada, Odunpazarı Belediye Başkanı
Kazım Kurt “hodri meydan” diyor!
Kaymakamlık tarafından yapılan yardımların kimlere ulaştığını, seçilmiş bir belediye başkanı olarak AK Parti grubundan öğrenmek istiyor ve ardından şunu ekliyor:
“Kaymakamlık yardımlarının doğru insanlara gidip gitmediği noktasında güvenmiyorum.”
*
Meclisin toplandığı 1 Temmuz’da, AK Parti grubu tarafından, kaymakamlığın 9 bin 383 kişiye nakdi yardım ulaştırdığı ifade edilmişti.
Bu rakamda, o günden bugüne kadar artış yaşanmış olabilir.
Şimdi, Kazım Kurt’un, aktarmış olduğum rakam üzerinden yapmış olduğu açıklamayı siz değerli okurlarımızla paylaşıyorum.
Diyor ki, Kurt:
‘NİÇİN GÖSTER MİYORSUNUZ?’
“Şu 9 bin 383 kişi kim? Listesini açıklayın. Odunpazarı Kaymakamlığı tarafından bin TL nakdi yardım yapılan kişi sayısı… Ben bu listeyi merak ediyorum. Ben bir görmek istiyorum. Şimdi mahremiyete sığınmayalım; demokrasiyse, şeffaf bir devletse… Herkes görsün demiyorum ki. Yetkili bir insan olarak, seçilmiş bir insan olarak, halka karşı sorumluluğu olan bir insan olarak ben bir göreyim şu listeyi. Ve iddia ediyorum, bu listedekiler… Doğru insanlara gidip gitmediği noktasında güvenmiyorum. Evet, böyle bir kanaatim var. O nedenle şu 9 bin 383 kişinin olduğu listeyi ben merak ediyorum. Yoksa bir sorun mu var, niçin göster miyorsunuz?”
*
Fakat Başkan Kurt’un bu talebinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen ne kaymakamlık tarafından, ne de nakdi yardımları koordine ettiği iddia edilen AK Parti tarafından söz konusu liste ulaştırılmadı.
*
O halde, Kurt’un sorduğu sorunun bir kez daha gündeme getirilmesi gerekiyor:
“Yoksa, yapılan nakdi yardımlarda bir sorun mu var?”
Fakülte tanıtımına bir örnek
Üniversite sınavına girenler için tercih dönemi başlamak üzere. Gençler, 6-14 Ağustos tarihlerinde hayal ettikleri üniversitelere-bölümlere yerleşebilmek için seçim yapacaklar. Bu noktada hangi üniversiteyi seçecekler? Kriter çok: Eğitim imkanları, maddi olanaklar, materyal zenginliği, akademisyen kalitesi, mezuniyet sonrası iş olanağı, idari yapısı, üniversitenin bulunduğu şehrin imkanları ve öğrenciye bakış açısı, vesaire… Muhakkak ki belli başlı ‘danışmanlar’, tercih dönemlerinde öğrencileri yönlendiriyorlar. Bunun yanı sıra üniversiteler de, başarılı öğrencileri ‘kapabilmek’ için yarışıyorlar ve reklam kampanyaları düzenliyorlar. Mesela Eskişehir’deki üç üniversite bu noktada özel bir kampanyaya imza attı ve “Eskişehir’e gelin” çağrısı yaptı. Özelde ise fakültelerin dekanlıkları bazı çağrılar yapıyorlar.
Bu anlamda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mesud Küçükkalay’ın çağrısı dikkatimi çekti. Küçükkalay, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak’ın bilgisi ve tavsiyesiyle etkili bir video hazırlatmış ve kendi anlatımıyla, yönettiği fakültenin özelliklerini, olanaklarını ve bölümlerini hedef kitleye sunmuş. Bu noktada şu cümlesi önemli ve bir o kadar dikkat çekici: “Bizim mottomuz şudur: Osmangazi Üniversitesinde olmak ayrıcalıktır, Eskişehir’de olmak bir ikinci ayrıcalıktır.”
Son söz: Yukarıda aktardıklarım yalnızca bir örnekti, dikkatimi çektiği için paylaştım. Pek çok fakülte, benzer tanıtım videoları hazırlıyorlar. Doğru da yapıyorlar. Ama hepsinde dekanlar ön plana çıkmıyorlar. Bence dekanların tümü, yönettiği fakülteyi kendileri anlatmalılar. Dahası, benzeri tanıtımları yapmayan fakülteler de, tanıtım faaliyetlerine başlamalıdırlar.