Kazım Kurt: Eskişehir’de demokratik ve bağımsız ‘bilim kurulu’ oluşturalım!

Dünyadaki çoğu ülke, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında bilim kurulu oluşturdu. Haliyle Türkiye’de de bir bilim kurulu var.

2 Nisan 2020 08:58
A
a
Sütiş Eskişehir
Dünyadaki çoğu ülke, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında bilim kurulu oluşturdu.
Haliyle Türkiye’de de bir bilim kurulu var.
Sürekli toplantı halindeler.
Bazı bilim kurulu üyeleri de, ekranlara çıkıp yurttaşlarımızı bilgilendiriyorlar.
 
*
 
Aynı bilim kurulu, zaman zaman uygulanması gereken tavsiyeler sunuyor.
Ancak sunduğu tavsiyeleri uygulamaya koyma anlamında herhangi yetkisi yok.
Hükümetin Covid-19 salgınıyla mücadele konusundaki sorumluları bir araya geliyorlar, bilim kurulunca verilen tavsiyeleri hayata geçiriyorlar ya da es geçiyorlar.
 
*
 
Doğal olarak bilim kurulunun sunduğu tavsiyelerin uygulanmaması, zaman zaman eleştiriliyor.
Bunun yanı sıra bir eleştiri daha var.
Nedir o?
Şu…
Bilim kurulu kapsayıcı değil, bir bakıma politik saiklerle oluşturulmuş bir kurul!
 
*
 
Bu noktada iki ismin önemli açıklamaları var.
Bir tanesi politikacı: Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt.
Bir diğeri ise akademisyen: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer.
 
*
 
Öncelikle, Kazım Kurt’un bilim kurulunun yapısına ilişkin görüşünü okuyalım:
 
BAĞIMSIZ KARAR VERME ŞANSI YOK
“Tabip Odası olmadan bir bilim kurulu nasıl olur ben anlamış değilim. Bunu gerçekten dünya duysa güler. Yani bilim kurulu oluşturuyorsunuz, Tabip Odası yok, Diş Hekimleri Odası yok, Eczacılar Odası yok, Veterinerler Odası yok. Böyle bir bilim kurulu olur mu? Memur zihniyetiyle, biat kültürüyle hazırlanmış bir kurulun bağımsız bir karar verebilme şansı yoktur. Nitekim bilim kurulu karar veriyor, Sayın Cumhurbaşkanı’nın denetiminden geçtikten sonra ‘Cumhurbaşkanı açıklarsa açıklar’ diyorlar. Şimdi böyle bir şey olur mu? Dünyanın birçok yerinde bilim kurulu var ve işi alıp götüren bilim kuruludur.
 
BELEDİYE BAŞKANI OLARAK BİLMİYORUM
Şimdi biz Türkiye’de yapamadığımız işi Eskişehir’de yapalım. Eskişehir’deki sağlık sendikaları, kamu sendikaları, Tabip Odası, Eczacılar Odası, bu işin içinde olmalıdır. Çünkü bu, doğrudan sağlığı ilgilendiren bir sorundur. Şimdi sosyal medyada adam oturduğu yerden yazıyor: ‘Bilmem ne ilacı iyi gelir.’ Haydi, herkes o ilaca koşuyor. Böyle bir şey olmaz. İşte bize, bunları anlatacak birileri lazım. Ben bu konuda yetkili olsaydım, yönetici olsaydım şöyle yapardım. Bu bilim kurulunu Eskişehir’de de oluştururdum. Eskişehir hakkındaki bilgileri, bu bağımsız kurulun vermesini sağlardım. Şu anda ben Odunpazarı Belediye Başkanı olarak Eskişehir’de kaç tane hasta var, kaç tane şüpheli var, kaç tane karantina altında olan insan var, kaç tane iyileşen var, kaç tane vefat var, ben bunları bilmiyorum.”
 
*
 
Gelelim Gaye Usluer’in görüşüne…
Bilim kulunun yapısı hakkında diyor ki:
 
TAŞIN ALTINDAKİ EL EZİLİR
“Ülkeleri yönetenler, bu süreçlerin ortaklaşma süreci, bu süreçlerin ortak dayanışma süreci, birbiriyle dayanışarak güçlenme süreci olduğunu unutmamalılar. Bu anlamda meslek örgütlerinin -benim kendi meslek örgütüm Türk Tabipler Birliği- bu süreçte hükümet tarafından dışlanan değil sürecin içerisine dahil edilmesi gereken bir grup olduğunu düşünüyorum. Ayrıca sağlık sendikalarının -hükümete yakın ya da değil- paydaş yapılması gerektiğini düşünüyorum. Aynı zamanda TBMM’de her siyasi partiden görev yapan ekonomi alanında, sosyal konularda, eğitimde ve sağlıkta uzmanlaşmış milletvekillerinin de işin içinde olmaları lazım. Yani paydaşların, TBMM’deki siyasi partilerden de oluşmasını istiyorum, diliyorum. Eğer böyle bir süreç yönetilmezse, bu taşın altındaki el ezilir.”
 
*
 
Her iki ismin görüşlerini de okudunuz.
Ortaklaştıkları söylenebilir.
Özetle her iki isim de, siyasi parti ya da siyasi görüş ayrımı gözetmeksizin, ilgili tüm oluşum ve o oluşumların görevlendirdikleri kişilerin bilim kurulu içerisinde yer alması gerektiğini savunuyor.  
Dahası, tüm paydaşların yer aldığı bir bilim kurulu oluşturulduktan sonra, bilim kurulunca sunulan tavsiye kararların uygulanma yetkisinin tek bir kişide olmaması, yine paydaşlar tarafından ortak karar verilmesi Kurt ve Usluer’in savundukları bir diğer fikir.
Böylece, söz konusu iki isme göre, daha demokratik ve bağımsız bir bilim kurulu meydana gelebilir.
 
*
 
Yazımı sonlandırırken, Kazım Kurt’un yukarıda okuduğunuz önerilerinden birini özellikle vurgulamak istiyorum.
Kurt diyor ki: Türkiye’deki bilim kurulu bağımsız değil, o halde Türkiye’de yapılamayanı Eskişehir’de yapalım!
Ardından ekliyor: Tabip Odası, Eczacılar Odası, Veteriner Hekimler Odası, Diş Hekimleri Odası ve ilgili sendikalar, Eskişehir’de oluşturulacak bilim kuruluna alınsın.
Tabii bu öneri genişletilebilir de…
Mesela belediye meclislerinde grubu olan tüm partilerin ilgili isimleri de bu kurulda yer alabilir.
İlgili odalar, dernekler, vesaire…
Çok da güzel olur.
Eskişehir bir ilke daha imza atarak yurt çapında örnek gösterilebilir…
 
NOT: Gaye Usluer  “Eğer böyle bir süreç yönetilmezse, bu taşın altındaki el ezilir” derken aslında hükümete bir uyarı yapıyor, iyilik yapıyor. “Hükümet tek başına sorumluluk almasın, sorumluluğu dağıtsın” diyor. “Böylece bu sürecin sonunda halka hesap verileceği zaman hep birlikte hesap verelim” diyor. “Eğer bunu yapmazsanız kaldıramayacağınız bir yükün sahibi olursunuz” diyor. Yanlış mı söylüyor? Hayır. Gayet mantıklı, iyi niyetli ve tüm politik duygulardan arınarak sunulmuş bir tavsiye bu.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Ali Haydar 3 Nisan 2020 03:17

Sormak istiyorum bu meşhur TTB TEB v.s diğer sağlık birlik odaları kime hangi kuruma bağlı çalışıyor ki ayrıca bilim kurulunda yer alsın! O kuruldaki hekimler uzmanlar hangi birliğin üyesi acaba? UTB (Uganda Tabipler odası) 'na bağlı hekimler mi bizim bilim kurulundaki hekimler ? Daha önce sayın hocam Demedi mi hepsi tanıdığım bildiğim güvendiğim meslektaşlarım diyerek! Tabipler birliği ne iş yapıyor? Tabipler birliğindeki tabiplerin görevi nedir? Ya da diğer benzer birliklerin odaların üyeleri? TTB 'nin ayrıca bir çalışma araştırma yaptığı bir birim mi var? Ekrana çıkanlara bakıyorum hepsi maşallah çok başarılı! Hepsi izlediğim kadarıyla başka ülkelerin başka üniversitelerin yaptığı araştırma çalışmaları anlatıyor! Biri de çıkıp benim üniversitemde hastanemde şunları şunları yapıyoruz diye konuşsun! Bu virüs sadece ve sadece bizim ülkemizde olsaydı ne yapacaktık acaba? Yabancı uzmanlar hekimler gelip çare mi bulacaktı bizim derdimize hastalığımıza?

0 2 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi