Hâlihazırda Eskişehir’de yapımı devam eden bir fuar ve kongre merkezi var. (EFKM)
Ticaret Odası Başkanı
Metin Güler öncülüğünde, birçok kurum ve kuruluşun destekleriyle gerçekleşen bir ticaret kompleksi.
Bazı çevreler söz konusu bu kompleksin gereksiz olduğunu ifade etse de, Türkiye ve Dünya ticareti iyi incelendiğinde, fuarcılığın ciddi bir şekilde gelişerek devam ettiğini net bir biçimde söylememiz mümkün.
*
Şimdi diyeceksiniz ki:
“Kardeşim laf kalabalığı yapma da somut örnekler ver.”
Haklısınız.
Bir görüşü savunuyorsak, o görüşü mutlaka destekleyebilmemiz lazım gelir.
*
Mesela…
- Eskişehir’de yapımı devam eden EFKM projesinin Kalkınma Bakanlığı’nın fikriyle oluşturulan bir proje olduğunu, aynı bakanlığın söz konusu projeye 10 milyon TL kaynak aktardığını biliyor muydunuz?
- KOÇ Holding’in 6 milyon TL bayılıp, EFKM’nin isim hakkını aldığını biliyor muydunuz?
- Söz konusu merkez bittiğinde, yapılan öngörülere göre, Eskişehir ticaretine 600 milyon TL katkı yapacağını biliyor muydunuz?
*
“Vay! fuarcılık da neymiş, ‘tu-kaka” diyen ticaret alimlerinin! görüşlerine saygı duyarak soruyorum:
- Fuarcılık, ölmüş bitmiş bir ticari yöntem olsa, devlet hangi gerekçeyle söz konusu yönteme ilişkin fikir yürütür ve destek verir?
- Yine fuarcılık bittiyse, dünya devlerinden olan Koç Holding, niçin isim hakkını merkeze vermek için 6 milyon TL’yi gözden çıkarır?
Devam ediyorum…
Bakın...
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin fuarlar takvimine göre…
İzmir’de 2017 yılında 25 fuar düzenlenmiş, 2018 yılında ise hedeflenen fuar sayısı 42.
Bursa’da 2017’de 18 fuar düzenlenmiş, 2018’de hedeflenen fuar sayısı 32.
Konya’da 2017 yılında 15 fuar düzenlenmiş, 2018’de hedeflenen fuar sayısı yine 32.
Antalya’da 2017’de 20 fuar düzenlenmiş, 2018’de hedeflenen fuar sayısı 28.
*
Yukarıda okuduklarımıza göre elimizi vicdanımıza koyalım.
Türkiye’nin önde gelen şehirleri her yıl onlarca fuar yapıyor ve milyonlarca lirayı kentlisine kazandırıyor.
Yetmiyor, her yıl fuar sayısını katlayarak arttırmayı hedefliyor.
Ya biz?
Bizim neyimiz eksik?
Eksik değil ki bu işi yıllar önce yapması gereken ETO, geçte olsa bugün yapıyor.
Eskişehir’in dinamizmine uygun modern bir kongre ve fuar merkezi, kentlisiyle buluşmak için sabırsızlanıyor.
*
Bu noktada, Eskişehirlinin fuarlara ilgisi yönünde bir de örnek vermem gerekirse…
Hatırlayın…
Geçtiğimiz aylarda kentimizde bir kitap fuarı yapıldı ve söz konusu bu fuara tam 285 bin kişi katılım gösterdi.
Bu küçük örnek bile bize, kentimizde kurulacak olan fuar ve kongre merkezinin
ciddi bir cazibe merkezi olacağı yönünde ipucu veriyor.
*
O zaman şu iç çekişmeleri bir kenara bırakalım ve şehrimize yapılan yatırımları
“Kendimiz yapıyormuşuz gibi” destekleyelim.
Yılda 12 fuar, 5 kongre ve 600 milyon TL gelir hedefinin olduğu bir merkezle övünelim.
Ve diyelim ki:
“Kazanan Eskişehir oldu.”
*
NOT: Fuar ve Kongre Merkezi için harcanan para 74 milyon. Bu 74 milyonun 50 milyonu Eskişehirli tüccarlarda kaldı. Yani EFKM için gerekli olan işin 50 milyonluk kısmını bizim kentlimiz yaptı. Eskişehir’e yatırım yapan kamu kurum ve kuruluşlarının genellikle şehrimizle alakası olmayan firmalarla çalıştığı görüldüğünde, Ticaret Odası’nın bu duyarlılığının da ayrıca altını çizmemiz gerekiyor.
ETO seçim süreci adil gerçekleşiyor!
Dün ETO Başkanı Metin Güler, Fuar ve Kongre Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.
Söz konusu merkezi daha önce incelediğimi ifade etmek istiyorum.
Basın toplantısında bir kez daha değerlendirme fırsatı buldum.
Zira biraz önce okuduğunuz ana yazıyı, bu iki deneyimi sentezleyerek kaleme aldım.
*
Evet…
Basın toplantısı dedik.
Güler, merkezin yüzde 80’inin bittiğini ifade ederek sözlerine başladı, toplantının ilerleyen bölümlerinde ise gazetecilerin sorularını yanıtladı.
*
Bir basın mensubunun,
“ETO seçimlerine siyasi müdahale var mı” şeklindeki sorusu üzerine Güler, şu cevabı verdi: “Camiamız 125 yıllık bir camia. ETO siyaset üstüdür. Bu noktada siyasi müdahalenin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Böyle bir şey olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Yapan da hata yapar. Eskişehir Ticaret Odası her dönem siyaset üstü bir kurum olmuştur. Her siyasi partiye aynı mesafede olmuştur.
Müdahale edenler de hata yaptıklarının farkında olacaktır diye düşünüyorum. Sonuç itibariyle üyemiz de bunun farkındadır. Üyemiz de bu anlamda eğer siyaseten de buraya bu anlamda müdahaleler olacağını hissederse sandıkta gerekli cevabı verecektir diye düşünüyorum.”
*
Peki, burada
“Siyaseten müdahale eden kişi” olarak iddia edilen kim?
Tabii ki iktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan.
Yine iddia edilen, Harun Karacan’ın, Erdoğan Tekgöz lehine çalıştığı yönünde.
Ancak Metin Güler soruya verdiği cevapta,
ETO seçimlerine hiçbir biçimde siyasi bir müdahale olmadığını kaydetti ve şunu da eklemeden sözünü bitirmedi: “Üyemiz eğer siyaseten buraya müdahaleler olacağını hissederse, sandıkta gerekli cevabı verecektir diye düşünüyorum.”
*
Buradan hareketle Metin Güler,
“ETO seçimlerine siyasi müdahale yok” diyorsa, artık bu konu kapatılmalı.
Çünkü o zaman ETO seçim süreci, adil bir biçimde gerçekleşiyor demektir!