Yaşamın İçinden
Kaybetmekten korkmak
Real Madrid- GS maçı öncesi soyunma odasında, Fatih Terim’in futbolcularına mesajında şu satırlar yer almış:
“Kaybetmekten korkmayın.
Bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin.
Ve unutma, kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin. ”
--//---
Maçı evde seyrettim.
Daha başında GS’nin 1-0 geriye düştüğünü gören eşim toparlandı:
“ Bu maç moralimizi bozmadan yatalım artık. Bilirim sen sabaha kadar uyuyamazsın.”
Ve eşimle skor tartışması yaparak maçı sonlandırmadan yattık.
Eşim sabah ”kalk kalk” diye uyardı beni.
“GS ünlü rakibini eleyememiş, ama yenmiş. ”
Gördük ki Ronaldo’nun golü ile bir sıfır geriye düşen GS,
Arena’dan 3-2 galibiyetle ayrılmış.
Şunu da gördük.
GS’nin galibiyeti yalnız Türkiye’yi değil dünyayı salladı.
Fatih Terim’in:
“Bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin.
Ve unutma, kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin” öğüdü yerine oturmuş.
Üstelik bu söz “futbol yaşamına değil, sosyal yaşama da” vitrin olmuş.
Diyeceksiniz ki ne olmuş yani?
GS yarı finali kaybetmedi mi?
Doğru kaybetti.
Ama kazanarak, ülkesini sevince gark ederek.
--//---
Yalnız futbol için değil Fatih Terim’in sözleri, hayatın her dilimi için geçerli.
Yani:
“Bir şeyi kazanmak için, bazı şeyleri kaybedeceksiniz. ”
İlkin Manchester, ardından dünya devi Real Madrid.
Bir yorumcu öyle diyor:
“Sonuçta tur gelmedi ama GS seviye tespit sınavında iyi bir not aldı. ”
Uluslararası galibiyetlerle sevinmeye hasret kalmışız.
Öyle sanıyorum ki, elenmesine karşın GS’nin Real Madrid karşısında aldığı galibiyet, dedim ya dünyayı salladı.
Bütün futbol dünyası GS dolayısı ile Türkiye’den bahsediyor.
Onun için diyorum ki, bu olay Türkiye adını uzun süre gündemden indirmeyecektir.
Bundan sonra alınacak başarılı sonuçların müjdecisi olacaktır.
Tekrarlıyorum.
Yaşamın, hangi alanında da olursa olsun:
“Bir şeyi kazanmak için, bazı şeyleri kaybetmeyi göze alacaksınız. ”
Günlerin getirdiği
Es-Es’in havası başka
Dün akşam Polis Teşkilatı’nın 168. yıl kutlamaları çerçevesinde Dedepark Otel’de düzenlenen resepsiyona katıldım. Nedense, biraz soğuk geldi hava bana. Vali Kadir Koçdemir’in erkenden konuklarla ilgilenmeden ayrılışı da galiba bu havayı etkiledi. Her neyse, Emniyet Teşkilatımızın 168. yılını kutluyorum.
Resepsiyonda Yılmaz Karaca, Bülent Özyazıcı ve Orhan Demir bir masa etrafında sohbet ettik. Daha sonra Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Yaşar ile ayak üzeri geçmişin anılarını konuştuk. Ve ardından Eskişehirspor kongresinin tartışıldığı, bir başka yuvarlak masaya döndüm yüzümü. Mesut Hoşcan, çevresini saran Halil Ünalcılarla tatlı sert tartışıyordu. Esnaf Odaları Birliği Başkanı ve Es-Es Yönetim Kurulu üyesi Ekrem Birsen ve Asya Halı’dan Mulla Şahbaz karşılık veriyorlardı kendisine. Mulla Şahbaz her zaman ki centilmen davranışı içinde konuşurken Ekrem Birsen girdi koluma ve dedi ki ”Yaz bunu ağabey. Ben her zaman Mesut Hoşcan’ın karşısındayım. O mahalle muhtarlığına aday olsa, karşısına rakip olarak çıkacağım. ”Tamam“diyordu Hoşcan ”Siz varsanız ben de varım.” Hep söylerim ya. Demokrasi güzel şeydir. Es-Es kongresi üzerine olgun insanların yaptıkları bu güzel sohbette de bunu görüp ”Kolay gelsin” dedim kendilerine.
CHP’liler Büyükten yana nedense
Geçenlerde CHP’nin Tepebaşı Belediye Meclis üyeleri ile Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i ziyareti sırasında karşılaştığımız Odunpazarı CHP Meclis üyesi İbrahim Arslan demişti ki” Çok güzel bir olay. Bir gün ben de Tepebaşı Belediye Meclis üyelerini Odunpazarı’na davet edeceğim. Tanışmış oluruz.” İbrahim Arslan verdiği sözü unuttu galiba ki, arkası gelmedi.
Her neyse. Belediye Meclis üyeleri kendi bölgelerinin CHP İlçe örgütleri ile zaman zaman bir araya gelip çalışmalar hakkında bilgi, alışverişi yapıyorlar. Örneğin Tepebaşı CHP İlçe başkanı Vurak Yürük ve arkadaşları her meclis ve grup toplantılarına katlıyorlar. Nedense iki ilçeyi bir araya getirmek kimsenin aklına gelmiyor. Önceki gün Büyükşehir Belediye Meclis toplantının dinleyiciler locasını dolduran CHP İl yönetim kurulu üyeleri çekmiş dikkatleri. İl Başkanı Erman Gölet’in bulunduğu ziyaretçiler arasında uzun zamandır ortalıkta görünmeyen yönetim kurulu üyesi Nihat Çuhadar’ı da görenler ”Hayırdır. Durup dururken bu nereden çıktı. Şimdiye kadar hiç bir ilçe toplantısına katılmayanlar büyükşehir dinleyiciler locasını neden doldurdu?” diye sordukları için aldım köşeme. Acaba aynı ziyaretler ilçelere de yapılacak mı?