Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde 5 Nisan 2018’de araştırma görevlisi Volkan Bayar’ın 4 akademisyeni öldürmesinin ardından YÖK’ün katliamda üniversite yönetiminin sorumluluğuna ilişkin soruşturma raporu vahim iddiaları gündeme getirdi. Soruşturma kapsamında sorgulanan eski rektör Hasan Gönen’in “Eskişehir Emniyet Müdürlüğü yetkilileriyle Bayar hakkında toplantı yaptık. Bu bizim adamımız dediler” şeklindeki iddiası TBMM gündemine taşındı. Milletvekili Utku Çakırözer ESOGÜ katliamından 2 yıl sonra ortaya çıkan rapordaki bilgileri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu. Çakırözer’in soruları detaylı ve fazla. Ama özellikle şu sorular dikkatimi çekti: “Volkan Bayar’ın ihbarlarının hedefindeki akademisyenler tarafından yapılan 100’e yakın şikayet başvurusuna üniversite yönetimi ve savcılıklar hangi işlemleri yaptı? Volkan Bayar’a tüm uyarılara rağmen dokunmayan Hasan Gönen ve diğer yöneticiler hakkında idari ve adli soruşturma açıldı mı? Volkan Bayar yurtdışında MEB bursu ile okurken doktoradan atılmasına rağmen Türkiye’de nasıl ve kimler tarafından akademide göreve başlatıldı?” İşte sadece bu soruların cevaplandırılması bile, olayı aydınlatabilir.
Bir de sendikaları dinleyelim
Covid-19 salgınıyla ilgili birçok kişi ve kuruluş açıklamalar yapıyor ve öneri sunuyor. Ancak daha çok politikacıların ve partilerin açıklamaları konuşuluyor. Peki, sendikalar ne diyor? Bu noktada Eskişehir’de KESK, DİSK ve TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar ortak açıklama yaptılar. Önerilerinin bazıları ise şunlar: “Kamu ve özel sektörde bireysel ve toplu işten çıkarmalar yasaklanmalıdır. İşsizlik sigortası ödeneği alabilmek için son üç yılda 600 gün çalışma koşulu virüsle mücadele döneminde 90 güne indirilmelidir. Mümkün olan işlerde uzaktan çalışmaya geçilmeli, zorunlu mal ve hizmetlerin üretilmediği ve virüsten korunma koşullarının sağlanamadığı işyerlerinde çalışanlar derhal ücretli izne çıkarılmalıdır. Tüketici, konut ve taşıt kredileri, kredi kartı borçları, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın boyunca ertelenmelidir. Bilime, eğitime ve sağlığa daha fazla para ayrılmalıdır, kamusal sağlık ve eğitim sistemine zaman kaybetmeden geçilmelidir.”
Nabi Avcı’nın EBA’sı…
Covid-19 salgınıyla mücadele önlemleri kapsamında okullarda verilen eğitim ertelenince, Milli Eğitim Bakanlığı EBA ismini verdiği bir sistemle ‘uzaktan eğitim’ sunmaya başladı. Her ne kadar eksikleri olsa da, olağanüstü zamanlar için doğru düşünülmüş bir sistem. Şu an bir fırsat; sistem deneniyor ve eksikleri görülüyor... Çoğu yurttaşımız, söz konusu sistemin mevcut bakan döneminde hazırlandığını sanıyor. Ancak öyle değil! Bu sistemin babası, çok iyi tanıdığınız bir isim. Milli Eğitim Bakanlığı döneminde ‘uzaktan öğrenme’ projesiyle özel olarak ilgilenen Nabi Avcı, 7 Ekim 2015'te ‘EBA V2’ ile ilgili Eskişehir'de gerçekleştirilen tanıtım toplantısında projeyi tüm Türkiye'ye tanıtmıştı. Aynı zamanda Eskişehirli olan ve dönemin Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Ahmet Onur Ak ile dönemin Müsteşar Yardımcısı Dinçer Ateş'in de katıldığı törende konuşan Nabi Avcı, EBA'nın, dünyanın en büyük eğitim teknolojisi projesi olan FATİH Projesi'nin önemli bir bileşeni olduğunu söylemişti. İşte bu bilgi, aklımızın bir köşesinde bulunsun.
Kent Enstitüsü ve uzaktan eğitim
Dünya genelinde sağlık tehdidi haline gelen Covid-19 salgını ile birlikte okullarda eğitim-öğretime ara verildi. Bununla beraber Milli Eğitim Bakanlığı EBA isimli bir sistemle uzaktan eğitime geçti. Eskişehir, uzaktan eğitiminin çok üstünde bir sistemin merkezi; bizim açıköğretimimiz var! Bu noktada Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın ‘Kent Enstitüsü’ projesi kapsamında da uzun zamandır birçok konuda uzaktan eğitim veriliyor ve bu eğitimler 2 bin 271 katılımcı ile kesintisiz devam ediyor. Girişimcilik, sosyal medya, finans okuryazarlığı, gıda güvenliği, etkili iletişim, müşteri ilişkileri ve fotoğrafçılık alanlarında eğitim verilen derslere kayıt olmak isteyenler, ‘kentenstitusu.tepebasi.bel.tr’ adresine mutlaka ulaşmalılar. Tabii şunu da belirtmekte fayda var. Tepebaşı Belediyesi uzaktan eğitim sistemini uygularken bu işin babası Anadolu Üniversitesinin desteğini alıyor. Belediyenin bu uygulamasının güzel bir yönü daha var. Hizmet ücretsiz sunuluyor.
Mevsimlik tarım işçileri?
Sağlık-Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal’ın tavrını iyi biliriz. Hem hükümete, hem de muhalefete ayırt etmeksizin sert eleştirilerde bulunur. Tabii bunu yaparken, çoğu sendikacı gibi işi politik tarafgirliğe çevirmez, yalnız ve yalnız sağlık çalışanlarının hakkı hukuku için yapar. Her neyse… Köksal, Covid-19 salgını önlemlerine ilişkin ciddiye alınması gereken bir noktaya dikkat çekti ve bununla beraber dedi ki: “Mevsimlik tarım işçilerimizin Eskişehir’imize göçü için artık geri sayım bitmiştir. Mevsimlik tarım işçilerimiz şehrimize intikal etmeden şehir giriş çıkışlarımızda kontrol edilmeli, kendi illerinde Corona Virüs yönünde sağlık değerlendirmeleri yapılmalı ve mümkünse 14 gün izole edildikten sonra gönül rahatlığı ile emekleriyle ekmeklerini kazanmaları sağlanmalıdır. Yalnızca mevsimlik tarım işçileri için değil şehrimizin tüm giriş ve çıkışlarında kontrollü bir giriş sağlanmalı, İtalya’da yaşanan şehirlerarası göç nedenli bulaş ihtimali en aza indirilmelidir.” Evet, mevsimlik tarım işçileri… Eskişehir bir yana, Türkiye genelinde önemli bir dolaşıma çıkacaklar. Dikkat!
Pala ve Temizsoy
Covid-19 salgınıyla beraber Eskişehir’de görev yapan iki genç isim dikkat çekiyor. Bir tanesi 122 Acil İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Veli Görkem Pala. Bir diğeri ise Türk Kızılay Eskişehir Şube Başkanı Egemen Temizsoy. Her ikisi de kamu görevi yapıyor. Pala, Eskişehir’in dört bir yanından gelen ihbarları ekibiyle birlikte organize ediyor. Temizsoy ise ihtiyaç sahiplerini gönüllülerle beraber tespit ederek bağışçıların yardımlarını ulaştırıyor. Ve her ikisi de bu kriz döneminde ekipleriyle beraber 7 gün 24 saat görev yapıyor. Öncelikle tebrik etmek gerek. Bu noktada asıl önemli olanı söyleyeyim. 112, Pala’dan önce, pek de memnun kalınan bir şekilde yönetilmiyordu. Pala’yla beraber vizyon geldi, beceri geldi, enerji geldi. Ya Kızılay? Temizsoy’dan önce neler işitiyorduk neler? Ama şimdi olabildiğince şeffaf ve samimi insanların görev yaptığı bir şube halini aldı. Son söz: Bu işin sırrı, iyi yetişmiş gençlikte…
EOSB’nin Covid-19 önlemi
Covid-19 salgını dünyayı tehdit etmeye devam ederken Hollanda’dan dikkat çeken bir haber geldi. O haber şu: Kanalizasyonda virüs bulgusuna rastlandığı tespit edildi! Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (
EOSB) Başkanı Nadir Küpeli, bu tehlikeyi göz ardı etmedi. Peki, ne yaptı? Türkiye'de benzer bir vakanın görülme riskine karşı Atık
Su Arıtma Tesisinde gerekli tüm önlemleri aldı. Küpeli, önlemlerin detayını ise şöyle açıkladı: “Ekiplerimizce EOSB Atık Su Arıtma Tesisinde, proseslerde kontrollü olarak kimyasal dozaj yanı sıra kireçle dozaj yapılarak stabilizasyon sağlanıyor. Sağlığa zararlı olabilecek olası mikroorganizmaların zararsız hale getirilmesi yönünde gerekli tüm önlemler de alınıyor. Online olarak sürekli ölçümler yapılıyor. Atık su çıkışı 7 gün 24 saat sürekli izleniyor. Bununla birlikte dezenfektan olarak klor dozajı ve ölçümleri ise devam ediyor.” Tabii tüm bunlar yapılırken personel de korunuyor. EOSB, maske, eldiven ve tulumu eksik etmiyor. Ayrıca termal kamera ile ateş ölçümü yapılıyor.
Mehmet Ektaş diyor ki…
İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Ektaş, son dönemde dikkat çeken açıklamalara imza atıyor. Açıklama yaparken de alıştığımız muhalefet partisi stilinden uzak bir tavır sergiliyor. Mesela Covid-19’la ilgili açıklaması. Hükümete eleştiri yapıyor. Ancak eleştirisinin ardından çözüm önerileri de sunuyor. İşte Ektaş’ın farkı, burada ortaya çıkıyor. Dilerseniz, o önerilerin bazılarını okuyalım: “Acilen sokağa çıkma yasağı uygulanmalıdır. İşten çıkarmalar yasaklanmalı, tüm çalışanlar ücretli izinli sayılmalıdır. Devlet desteği sağlanarak işverenler kaldıramayacakları bir yükle karşı karşıya bırakılmamalıdır. Aylık geliri olmayan ya da geliri asgari geçim ihtiyaçlarının altında kalan ailelere, ‘harcama garantili hane halkı desteği’ verilmelidir. Elektrik, su, doğalgaz fatura ödemeleri 3 ay ertelenmelidir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, suya yaptığı zammı hemen geri çekmelidir.” Bence oldukça yerinde öneriler. Ya sizce?
FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA
Kazım Kurt: Hocam şu Corona belası çıkmasaydı bu yıl Japonya’ya gidecektik seninle; Ağaç Festivaline.
Yılmaz Büyükerşen: Seneye gideriz evladım, işte böyle de poz veririz bir daha…
BİR TWEET
EMİNE NUR GÜNAY
Hz. Ali, “sabır, selamet ve saadet evinin anahtarı ve her musibetin ilacıdır” der. Bizler de bu dönemde sabırla kurallara uyacağız, bu musibetten en kısa zamanda kurtulacağız, daha güçlü çıkarak normal yaşantımıza döneceğiz.
DÜNYA İNSANLARI
Covid-19 günlerinde Tac Mahal…
AFİŞ
AMAN TANRIM!
2003 yılında vizyona giren ABD yapımı komedi türündeki filmde, tanınmış bir televizyon muhabiri olan Bruce Nolan’ın hayatındaki her şey istediği gibi ilerlemiştir. İşlerin yolunda gitmediği bir günün sonunda, kendini kaybedip Tanrı’ya isyan etmeye başlayan Nolan, hiç de beklemediği şekilde bir karşılık görür. Her sızlanmasında tuhaf olaylarla karşılaşan Nolan, bir gün sıra dışı bir şekilde Tanrı’yla karşılaşır. Tanrı bir insan siluetinde Nolan’a görünür ve bu şikayetçi kuluna sıra dışı bir planla dersini vermeye karar verir. Komedi türünde yeteneğini kanıtlayan Tom Shadyac’ın yönettiği filmin başrolünde çılgın çocuk Jim Carrey bulunuyor.
KARİKATÜR
Cemalettin Güzeloğlu