Karşımda tertemiz bir beyaz sayfa, bir şeyler yazmamı bekliyor. İçimden çok şey yazmak geçiyor ama bu beyaz sayfa kadar temiz olan gencecik bedenlerin ve umutların söndüğü bir hafta sonunda ne yazılabilir. Hangi galibiyet hangi şampiyonluk gencecik bir bedeni geri getirebilir ki? Daha gençtiler, yolun başındaydılar, umutları taze gencecik hayalleri vardı. Ta ki o kara geceye kadar bir gürültüyle hepsi yok oldu. Ocaklar söndü, umutlar başlamadan bitti. Hayattan beklentilerini, geride bıraktıkları acı hikâyelerini ve kasklarını bizlere miras olarak bırakıp gittiler. Ruhları şad olsun. Üzülüyoruz her gün şehit haberi almak bizleri kahrediyor. Gün geçmiyor ki bir vatan evladı toprağa düşmesin. Yeter artık! Toprağı sıksan şehit kanı fışkıracak yeter. İç ve dış mihrakların pis oyunlarının cezasını gencecik fidanlar çekiyor. Ey siyasiler, artık laf üretmeyi bırakın, icraat yapın. Birkaç gün söylem ve eylemden sonra yine hayat normale dönecek biliyorum. Her zaman olduğu gibi, ölen öldüğü ile, anne baba bacı kardeş eş dost akraba acısıyla baş başa kalıyor. Bence bu saatten sonra hiçbir siyasi görüşün önemi yok. Bu saatten sonra, sağ sol olmamalı, ortak nokta Vatan olmalı. Benim vatanım burası diyen herkes vatanına sahip çıkmalı. İşin şakası kalmadı.
Dış mihrakların, taşoranları, kiralık katilleri, kanı bozuk kansızlar, kan emici sülükler, vatan hainleri şunu bilsinler ki bu ülkenin birliğine, dirliğine, bütünlüğüne asla zarar veremeyecekler. Bu böyle biline.
Maça gelirsek, Eskişehirspor Samsunspor galibiyeti ile en zorlu virajı geçtiğini düşünüyorum. Alınan galibiyet ve üç puan seriyi devam ettirmek adına önemliydi. Maçın birçok kırılma anı vardı. Eskişehirspor gibi tecrübeli bir takım iki sıfırı yakaladıktan sonra daha kontrollü oynamalıydı. Maç iki sıfır olmuş, rakibin gardı düşmüş, taraftarı her şeye razı, Kulübe her şeyi kabul etmiş, her şey lehimize gelişirken Tarık’ın atılan bir maddeyi hakeme verme isteği adamlara can suyu oldu. Önce taraftar hareketlendi. Sonra oyuncular hareketlendi. Çıkarken kaptırdığımız bir topu kalemizde gol olarak görmemize sebep oldu. Bu sefer kulübe hareketlendi. Baskı yemeye başladık, bireysel hatalar başladı, kalemizde tehlikeler atlattık. Şans bizden yanaydı başka gol olmayınca galip geldik.
Şampiyonluğa oynayan bir takımın orta sahası bu kadar açık vermemeli. İkinci bölgeden topu üçüncü bölgeye kaptırmadan ne kadar çabuk taşırsak o kadar çabuk sonuç alırız. Yoksa orta sahadan topu alıp kimseye 30 metre top sürdürmezler. Değil mi? Hasan Hüseyin ve Ramazan kardeşim. Pasın amacı; 1)Takımı öne taşımak.2) Rakip eksilmek oyundan düşürmek. 3) sonuç almak yani pozisyona sokmak. Topu verimli ve etkin kullanmanın en kısa yolu, yoksa sürersin sürersin kaptırırsın fırça yersin cevap verirsin, tekrar fırça yersin. Bunları yapmayın basit oynayın. Johan Cruyff dediği gibi” Futbol basit oyundur, zor olan ise basit futbol oynamaktır” Gençsiniz hata yaptıkça uyaracağım, düzeltene kadar, kaybolmanızı istemiyorum. Çünkü yolun başındasınız.
Samsunspor maçında pırıl pırıl parlayan bir Erkan Zengin ve resitali vardı. Yine galibiyette büyük rol oynadı maçın adamıydı. Tebrikler kaptan, Tebrikler Takım, Tebrikler Teknik heyet, Tebrikler Büyük taraftar.
Hafta içinde yaşadığı krizi ve bu krizi lehine çeviren Başkan yönetimi ve katkı sağlayan herkesi tebrik ederim. Çünkü kriz yönetmek bir sanattır.