Tarihimizin ilk resmi maçını 5 Eylül 1965’te evimizde oynamıştık. Yine ilk galibiyetimizi 2-0’lık skorla bu maçta aldık…
İlk resmi golümüzü “Fethi Heper” bu takıma atmıştı...
1000’nci golümüzü “Diego” yine Kasımpaşa’ya attı…
Bütün bunlardan çok daha önemlisi iki takımın taraftarları arasında inanılmaz bir dostluk ve kardeşlik köprüsü kurulmuş…
Bu maçlar her iki taraf içinde son derece anlam taşısa da, zaman zaman saha içinde gergin ve provokatif hareketler olsa da, alınan sonuçlar tribünlerin karşılıklı sevgi ve saygısına zarar vermiyor…
İstanbul’da yaşayan Eskişehirlilerin büyük bölümü orada Kasımpaşa’yı destekliyor. Bu durum iki takım taraftarları arasında kopmayacak bir sevgi bağı oluşturmuş. Hatta Kasımpaşa taraftarları kendi sahasında hemen her maçın 26’ncı dakikalarında EsEs nidaları ve konfeti yağmurları ile Eskişehirspor’a sevgi mesajları göndermekten geri kalmıyor…
***
İşte yarınki Kasımpaşa maçı dostluk ve kardeşliğin hâkim olduğu böyle bir atmosferde geçecek. İki takım da şüphesiz, futbol kurallarının izin verdiği ölçüde kıyasıya bir mücadeleye girecek…
Kasımpaşa tarihinin en güçlü kadrolarından birine sahip ve lige oldukça iyi başladı. Özellikle savunma bölgesi çok güçlü. Fenerbahçe ile oynadıkları son lig maçında başa baş bir oyun sergilediler. Fenerbahçe’nin “Van Persie, Nani, Fernandao” gibi yıldızlarına göz açtırmadılar…
Savunma bölgesine bu yıl aldıkları Chelsea ve Middlesbrouh formalarını giyen “Omeruo”, Brezilya Takımı Bahia’dan alınan “Titi” ve Fransız ekibi Nantes’dan aldıkları “Vaigneau” lige çok iyi başladı…
Savunmanın hemen önünde oynayan “Castro ve Donk” orta sahanın dinamosu “Scarione” forma giydikleri hiçbir maçta istikrarlı bir çizginin altına hiç düşmedi…
Hücum bölgesinde ise “Adem Büyük, Eren Derdiyok, Tunay Torun ve Malki” gibi etkili oyunculara sahip…
Kasımpaşa ilk 4 haftalık periyotta “Rıza Çalımbay” gibi fizik gücünü ön plana alan disiplinli bir hoca ile bu sezon oldukça başarılı bir performans göstereceğinin sinyalini verdi…
***
Eskişehirspor ise 50’nci kuruluş yılının verdiği motivasyonla ligi en iyi yerde bitirmek amacında. “Funes Mori, Sezer Öztürk, Mustafa Yumlu, Hürriyet Gücer, Diego, Ömer Şişmanoğlu” gibi etkili oyuncuları ile yollarını ayıran Eskişehirspor bu futbolcuların boşluklarını “Gekas, Muarrem Muarrem, De Federico, Ben Khalifa, Pinto, Emre Güngör, Anıl Karaer, Engin Bekdemir” gibi isimlerle doldurdu…
Sivasspor ve Rizespor maçlarındaki istekli futbolu Fenerbahçe ve Antalyaspor maçlarında göremedik. Yani takımın henüz belirli bir istikrarı yakalayamadığını görüyoruz…
“Skibbe”nin kadro tercihleri ise bazen kafalarda soru işareti yaratıyor. Özellikle “Onur Bayramoğlu” saplantısı, sürekli ilk on birde yer vermesi, “Engin Bekdemir, Erkut Şentürk” gibi genç futbolcuların hâlâ şans bulamaması taraftarın tepkisine neden oluyor…
Ligin henüz başındayız. Puan kayıpları mutlaka olacak. En azından evimizdeki maçlardan galip ayrılırsak 50’nci yılda stressiz bir sezon geçiririz…
Kasımpaşa maçı bu bakımdan oldukça önem taşıyor. Güçlü rakip karşısında alınacak bir galibiyet takımın özgüvenine de olumlu yansıyacak…
Taraftar son yıllarda olmadığı kadar inançlı…
Bu inancı sahaya çıkanlarda en az taraftar kadar yüreğinde hissedebilirse 50’nci kuruluş yılımızda özlenen galibiyetler gelecektir…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...