Görüşler
Kartal civciv
Bir kartal yumurtası, bir tavuk kümesine düşer...
Tavuklardan biri onu kendi yumurtasıymış gibi alıp kuluçkaya yatar. Yumurtadan çıkan civcivi, kümesin tavukları kendilerininmiş gibi büyütürler...
Civciv kartal, yeri gagalamayı öğrenir, tavuk gibi yetişir, gelişir...
Bir gün büyük bir kuşun üzerinden uçtuğunu görür, imrenerek bakar.. Tavuklar onun tüm yaratıkların en mükemmeli olduğunu söylerler...
O dönüp, yeri gagalamaya devam eder..
“Bir tavuk olduğunu sanarak yaşar ve ölür..."
…….
Zavallı "civciv kartal" böyle gitmiş ama, örneğin "5. Murat" da kendini "padişah" mı sanmış!
Sadece 93 gün padişahlık yapmış ilginç bir sultandır... Fransızca, fen, piyano dersleri almıştı... Besteler yapardı, ancak içkiyi çok severdi, ayık dolaşmazdı…
"5. Murat, tahta oturunca kafayı tam yedi!"
Sarayın merdivenlerinden çıkarken birdenbire inmeye başlıyor, huzura çıkanı kucaklayıp öpüyor, ata ters biniyordu…
Bir gün Yıldız Sarayı bahçesinde dolaşırken, "Ben padişahlık istemiyorum" deyip kendini cuppadak havuzun sularına atmıştı...
Bunun üzerine Viyana’dan ünlü bir doktor getirdiler...
Adam iyice muayene ettikten sonra çevresine dönüp, "Eğer herhangi bir kişi olsaydı, Viyana’ya götürüp altı ayda iyileştirirdim" der:
"Ama koltukta oturan kişi üşüttü mü, iflah olması kolay değildir!.."
1904’e kadar zevkince yaşamış 5. Murat...
"Halkıma özgürlük verildi mi?" deyip durmuş...
"O da bir civciv kartal mıydı?"
…….
Daha önce de yazmıştık bu öyküyü…
Neden bir daha?
“Horozla tavuk aynı kümeste olmasın” diye değil!..
“Genel istek üzerine diyelim!”
Yoksa, horozla tvuktan..
“Kartal civciv çıkar mı?”
Cumartesi öyküsü
"Benim adımı Atatürk koymuş"
Ünlü romancı "Esat Mahmut Karakurt", Galatasaray Lisesi'nde öğretmenliğe başlayacaktır... Henüz 27 yaşında bir delikanlı... Çoğu profesör olan yaşlı başlı ve ünlü hocaların yanında pek toydur...
Derse girmeden önce Prof. "Macit Arda" çeker onu bir kenara:
"Sen nasıl tutunacaksın burada? Memleketin en ünlü ailelerinin çocukları var, sen çok gençsin..."
Ve de bir fikir verir:
"Derse girince miskin bir çocuk bul, ona çıkış, sınıfa gözdağı ver, belki tutunursun..."
Karakurt, denileni yapar...
İlk derste miskin bir çocuğu tahtaya çağırır, inadına zor bir soru sorar:
"Derunundan çıkan ahı, başına koysam bunun anlamı nedir?"
Çocuk şaşırır, "Beeyr ne demek öğretmenim?" diye sorar.
Hoca öfkeli:
"Devenin adını nasıl bilmezsin? Nasıl oturuyorsun burada? Senin işgal ettiğin bu yere oturabilmek için memleket çocukları birbirini yiyor..."
Delikanlının suskunluğundan istifade edip biraz daha bastırır:
"İsmin ne senin mendebur herif?"
"Mustafa Kemal..."
Karakurt, biraz yutkunur gibi olur, sorulara devam eder:
"Kim koymuş sana bu ismi?"
"Mustafa Kemal Paşa efendim" der çocuk:
"Ben Atatürk’ün yaveri Cevat Abbas'ın oğluyum. Çanakkale'de babamla harp ediyorlarmış. Benim doğum haberim gelince adımı Atatürk koymuş..."
Öğretmen süklüm püklüm tabii!..
"Oğlum, sen ki tarihi bir delikanlısın..." diye hitap ederek bir şeyler söylemiş, sınıf kıkır-kıkır gülmüş...
Ancak zamanla çocuklarla iyi anlaşmış hoca...
Tam 27 yıl Galatasaray'da öğretmenlik yapmış...
Günün Şiiri
Üşümekten değil korku
Yorgun savaşçılarız yengiler eskitti bizi
Utanırız tadına varmaktan içkilerimizin
Biri bütün güneşleri toplar vermeye bekletir
Üşümekten değil korku, ısınır olmaktan
Yorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi
Tutulmuş dağ yolları oklar ve tuzaklar
Biri dostluk adına bağışlar çirkinliğimizi
Düz yollara düşeriz yeniden oksuz ve tavşansız
Yılgın savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi...
Gülten Akın (Varlık-1961)
Cuk
Sanayi üretimi patlamış...
Belli..
"Fabrikalar enkaz altında!.."
Evlilik öncesi sınav
Çok sevdiğim dünyalar güzeli kız arkadaşımla evlenmek üzereyim. Müstakbel baldızım açık- saçık giyinen, 20 yaşlarında bir afet...
Bir gün baldız, düğün davetiyeleri için beni eve çağırdı. İçeri girdiğimde yalnızdı ve üzerinde seksi bir kıyafet vardı. Bana karşı önleyemediği duygu ve arzuları olduğunu, evlenmeden önce birlikte olmayı çok istediğini belirttikten sonra:
"Yatak odama çıkıyorum, beni istiyorsan yukarı gel" dedi...
Ani bir kararla hemen dışarı çıktım ve arabama doğru yöneldim, tam o sırada karşıma çıkan kayınpederim, gözyaşları içinde bana sarıldı:
"Büyük sınavımızı başarı ile geçtin. Çok mutluyuz, ailemize hoş geldin" dedi...
Oysa şu ana kadar kimseye itiraf edemedim..
"Prezervatif almak için arabaya gittiğimi!.."
İşi bilen falcı
Adamın biri, "Biraz eğleneyim düşüncesiyle lunaparktaki falcının çadırına girmiş, falcı, kristal küreye gözlerini dikmiş ve "Görüyorum ki iki çocuk babasısınız" demiş. Adam gülmüş, "Amma attın haa! Ben üç çocuk babasıyım..."
Bu kez falcı kadın gülümsemiş:
"Sana öyle geliyor!.."
Günün Sözü
İsyan ve şiddet, yoksulluktan çok adaletsizlikten doğar...
Jean Paul Delevoye
Günün Sorusu
"Çocuk anneler" sıralamasında Türkiye dördüncü olmuş,
Muhafazakarlaşan bir toplumda pedofili hastalığı neden giderek artıyor acaba?
Akif Kökçe
Günün İncisi
Centilmen, iki ayrı yaşta bir kadınla karşılaştığı zaman en gerçekdışı olanı kabullenir.
David Niven
Günün Balı.
Her türlü kötülüğü yapma imkanın varken, kötü bir şey yapmamak, işte budur iyilik...
Andre Gide
Kıssa-dan
Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin.
Küçümsemediğin her şey için gün gelir önemsemediğin bir bedel ödersin...
Tolstoy
Konu cinsellik oluyor
Tayyip Erdoğan, “Kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz" dedi ve kaldıkları evlerle ilgili ihbarlar geldiğini söyledi:
"Valiliklerimizle, emniyet teşkilatımızla bu tür ihbarları değerlendirip, üzerine gidiyoruz . Buralarda nelerin olduğu belli değil..."
Ana babaların çocuklarını devlete emanet ettiğini kaydetti ve yine bir uyarı yaptı:
"Biz kızların, erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsade etmiyoruz..."
Ve de bir twitter mesajı:
"Bizim iktidar sayesinde, üç günde bir en popüler konu cinsellik oluyor... Böyle muhafazakarlığı seveyim…"
Günün olayı
Bakarsın öğrenci evlerini basarlar…
Yakaladılar diyelim..
“Çok miktarda patlamaya hazır prezervatif..”
-Üç adet uzaktan kumandalı sütyen…
“Bir adet yarı otomatik don…”
Bekir Coşkun
Günün Biberi
Başbakanın sonucuna çok kızdığı kongreydi…
Fenerbahçe bir yıldır ne badireler atlattı. Taraftar, kulübüne en kötü gününde sahip çıktı. Bu da gelir geçer… Sel gider kum kalır!
Cüneyt Arcayürek