İş ortağı Temel ile Cemal maç izliyorlarmış..
Maçın heyecanlı yerinde Temel Bağırmış:
“Eyvahlar olsun gördün mü tersliği..”
Cemal sormuş:
“Hayırdır ne oldu?”
Temel anlatmış:
“Yazıhaneden çıkarken kasayı kilitlemeyi unutmuşum”
“Ulan ne var bunda “demiş ortağı Cemal:
“İkimiz de burada değil miyiz?”
--//--
Bir yorum..
“İktidar partisi AKP,2002 yılında ülke yönetimini sıfır terörle devralmıştı..
Şimdi ortalık kan gölü.
Ülkeyi bu duruma kim getirdi?
Kötü yönetilen ülkenin başına her türlü musibet gelir..
Teröristlere yıllarca göz yuman valilere ”aman barış süreci bozulmasın” diye talimat veren iktidardır tüm bunların sorulusu..
Barış süreci ha!
Al sana barış süreci!
Terörist denilen katiller sürüsü barış sürecinden anlar mı Allah aşkına..
Dağlar ve şehirler, teröristlerden temizlenmeden ülkeye asla huzur gelmez”
Bu yorum Sözcü’den Rahmi Turan’a ait..
Usta yazar diyor ki:
“Gel de kahrolma..”
--//--
Gerçekten ilginç..
Al Bayrak’a sarılı şehit cenazesiz gün geçmiyor..
Nutuk atıyoruz sadece..
Hepsi bu..
Ve çok kötü bir olay..
Terör olayında bile el birliği yapamıyoruz..
Onca olup bitene karşın:
“Birimizin ak dediğine, başka birimiz kara diyoruz”
--//--
Önceki gün okudum..
Bursa’da lise öğrencisi genç kız için:
,”Atatürk’ün gençliğe hitabesini okuyan genç kız için “soruşturma açılmış..
Hitabeyi okuyan Begüm Özkan adlı kız:
“Siyasi eylem yaptı diye disipline sevk edilmiş”
Gelinde çıkın işin içinden..
“Ey Türk Gençliği “ diye başlayan gençliğe hitabeyi suç sayanlar ne yapmak istiyorlar?
Açıklasalar da öğrensek..
10. yıl marşı suçsa şayet..
Atatürk’ün”Ey Türk Gençliği”söylemi suçsa..
Suç olmayanları da öğrensek iyi olur(!)
--//--
Unutmayalım..
Siyaset ile ülkede birlik ve beraberliği sağlamak zorundayız.
Her haberde, her yorumda ”karşılıklı” küfürleşmelerle bir yere varamayacağımızı büyüklerimiz bilsinler artık..
Bilsinler de:
“Ülkede dirlik ve düzenlik sağlayacağız derken, huzuru kaçırmasınlar”
Dün kara dediklerine, bu gün:
“Beyaz demesinler..”
Günlerin Getirdiği
--Büyükerşen’nin yakınması—
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, basın çalışanlarına verdiği iftar yemeğinde her zaman olduğu gibi basınla ilgili konulara değinerek” gerek yerel basında, gerekse genel basında sorunlar çok. Bu sorunlar zaman içinde çözülmelidir. Yerel basın da çalışanların sorunlarını biliyorum. Büyükşehir Belediyesi olarak kapımız her zaman basına açıktır ”dedi.
Büyükşehir Belediyesinde muhalefete mensup üyelerin tutumlarından yakınan Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen şöyle devam etti ”Bir 1/25 binlik plan sorunu var. Bu plan yaklaşık altı ay önce meclis gündemine geldi. Komisyona gideli altı ay geçti. Ne var ki meclis üyeleri konuyu meclise getirmediler. Meclis Temmuz’da tatile giriyor. Meclis üyelerine bir yazı yazacağım. Bu yazıda komisyona ilişkin bütün raporların Meclise getirilmesini isteyeceğim. Aksi, takdirde meclis üyelerini şehrin geleceği ile oynadıkları için Cumhuriyet Savcılığına şikâyet edeceğim. Kimsenin bu şehrin geleceği ile oynamaya hakkı yok!”
Gerçekten İlginç .. Hem “komisyon” var. Hem de “rapor yok”. Bu nasıl iş değil mi?
--“Sıcak Hava da ”hoş geldin Ayaz”---
Gazeteci arkadaşımız Gökhan Koçal’ın eşi Tuğba, önceki gün Anadolu Hastanesinde nur topu gibi bir erkek çocuk dünyaya getirdi.”Ayaz”adı verilen bebeğin ve annesi Tuğba’nın sağlık durumunun çok iyi olduğunu belirten Gökhan Koçal, heyecanlı mı heyecanlı.. Babalığın çok ayrı bir duygu olduğunu belirten arkadaşımız Gökhan Koçal ”heyecandan yerimde duramıyorum”diyor. ”Ayaz” “bebeğe sağlıklı mutlu yıllar diliyor, Gökhan ve Tuğba’yı da kutluyoruz...