TOKİ tarafından 2016 yılında yaptırılan yeni stadımıza bir türlü Atatürk adı verilmemiş olması, toplumda derin sıkıntılar yaratıyor.
TOKİ tarafından 2016 yılında yaptırılan yeni stadımıza bir türlü Atatürk adı verilmemiş olması, toplumda derin sıkıntılar yaratıyor.
Bilindiği gibi eski stadımızın adı Atatürk’tü. Daha sonra artık çağ dışı kalan bu stat yıkıldı. Şimdi bazı kalemşörler, “Bu stadı benim AK Partideki filanca isimli amcam yaptırdı” gibi saçma sapan algı çalışmaları yapmaya kalkanlar var.
Stadımız Avrupa Şampiyonası yapılması için Türkiye genelinde yapılan bir dizi inşaattan biriydi ve Eskişehirli hiçbir politikacının bu işte dahli yoktu. Bu proje tamamen Ankara’dan planlanmıştı ve bu sebepten dolayı Tayyip Erdoğan’a bir sporsever olarak teşekkür ederiz. Eskişehir’deki bazı kişiler kendilerine hayali paylar biçmesinler.
Şimdi bu stadı kentimizi kazandıran hükûmetimize elbette teşekkür ederiz. Ancak yeni stadımızı bir türlü Atatürk adını veremeyenlere de şaşkınlıkla bakıyoruz.
Son olarak Eskişehirli pek çok sivil toplum kuruluşu, stadımızın önünde bir basın açıklaması yaparak durumu protesto etti.
AHPADİ, Atatürkçü Düşünce Derneği, Sivil ve Sosyal Yaşam Derneği, ile Memleket Sevdalıları Derneği’ne teşekkür ederiz. STK’lar adına açıklama yapan Mehmet Ektaş, yaptığı basın açıklamasında, “Aradan geçen 6 yıl boyunca yükselen tepkilere rağmen isim değişikliği konusunda adım atılmadı, geçen yıl Ekim ayında söz verilmesine rağmen sözler de tutulmadı. Aşağıda ismi yazılı demokratik kitle örgütleri olarak bizler, bu oldu bittiyi kabul etmiyoruz. Stadın gerçek adı olan ATATÜRK Stadyumu isminin tescillenmesini, stat ve yön levhalarının değiştirilmesini istiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Bir Eskişehirli olarak soruyorum; Neden 6 senedir stadımıza Atatürk adını veremediniz? Karnınıza ağrılar mı girdi yoksa?
Bir kazı, 10 fabrika
Pandemi nedeniyle ara verilen Şarhöyük kazıları, 2 sene sonra yeniden başladı. Kazı Başkanı olan Arkeolog Mahmut Bilge Baştürk 6 bin sene öncesine kadar dokunduklarını açıkladı.
Arkeolog olmak gerçekten baş döndüren bir tecrübe. Doç. Dr. Mahmut Bilge Baştürk’ün, “İndiana Jons” misali maceralara atıldığını pek zannetmiyorum. Ama tam 6 bin yıldır kimsenin el değmediği bir çömlek parçasına dokunmak, çok etkileyici olmalı.
Anadolu toprakları insanların en eski yerleşim merkezlerinden ve bu arkeolojik hazinelerin kıymetini tam olarak bilmiyoruz. Bu ve benzeri arkeolojik alanlardan Eskişehir’de çok var. Bu kazı alanlarından herhangi birisi bile Eskişehir’in kalkınmasına neden olabilir.
Tek bir arkeolojik alan, 10 tane fabrika kadar para kazandırır bize. Yeter ki tarihimizin değerini bilelim.