Eskişehir son çeyrek yüzyılın en yoğun kar yağışlı günlerini geçiriyor bugünlerde. Yeni yıla şehir merkezinde bile 60, 60 cm kar kalınlığı ile merhaba dedik ve 1 Ocak akşamı itibariyle yağış etkili bir şekilde devam ediyor.
Bu sıradan bir yağış değil, bir nevi afet durumu olmasına karşın, bunu tamamen siyasi bir malzeme olarak kullanma fırsatı olarak değerlendirenleri görünce ister istemez bu zihniyetle mücadele etmenin karla mücadele etmekten daha zor olduğuna kanaat getirdim.
“Sene 2001 Tokat İlinde askerim. Öyle bir kar yağışı var ki neredeyse gökyüzünden hazır kartopu yağıyor. Ve biz 5 acemi asker o yağış altında elimizde küreklerle durmadan, dinlenmeden alay komutanının giriş yapacağı nizamiye önünü kürümekle meşgulüz. Ne kadar sistemli, ne kadar aktif çalışsak bile yolu açmak, kardan arındırmak mümkün değil. Sürekli birbirimize bakıp bu çok mantıksız desek bile saatlerce bu çalışmaya devam ettik. En nihayetinde Alay komutanı geldi, yerlere baktı ve onca çabaya karşın hem başımızda sorumlu asteğmene hem de bizlere azar kayıp, bu yolun hali ne diye söylenip gitmişti.”
Bunu anlattım çünkü bugünlerde olup bitende aynı bu yaşadığım örneğe benziyor. Belediye ekipleri karla mücadele için gözümle gördüm ki, cansiperane çalışıyor. Kürüyor, tuzluyor, temizliyor ama bir yerde yapılan işlem bu yağış altında yarım saat sonra yapılmamış gibi duruyor. Eskişehir gibi artık küçük merkezli diyemeyeceğimiz bir şehirde her yere, her an, her şekilde yetişmek mümkün değil. Aslında bunun mümkün olmadığını herkes biliyor, herkes farkında ama sanırım bazılarının işlerine gelmiyor.
“Amaç tamamen muhalefet”
Sosyal medyada şöyle biraz dolaşın, yapılan eleştirilere, hatta hakaret derecesine varan söylemleri görün. Sonra bu tür eleştiri yapanların profillerine, daha önceki mesajlarına falan imkânınız var ise bir göz atın. Öyle ilginç ki adamın sosyal medyadaki her söylemi Belediye eleştirisi içeriyor. Yani o hesabın açılması ve var olma sebebi tamamen muhalefet etmek.
Yollar karla dolu, tuzlama yok, temizleme yok diye feryat edenler acaba bu işi sadece Belediye mi yapmalı? Neden Çevre Yolu temizliği için karayolları neden eskiden olduğu gibi tüm kurumların imece usulü yardımlaşmasını görmüyoruz etrafta. Neredeyse kar niye bu kadar çok yapıyor diye Ahmet Ataç’a, neden yağış durdu diye Kazım Kurt’a hesap soracak bazı insanlar.
Hatta adım gibi eminim, ellerinde imkân olsa ve Belediyeler tüm karları temizlese insanların kartopu oynama hakkını elinden alıyorsunuz ya da tabiatın dengesini bozuyorsunuz diye eleştirecekler de mevcuttur.
Eleştiri mutlaka olmalı, bu işin vazgeçilmezi ve destekçisi ama körü körüne, amaç eleştirmek olsun diye olmamalı. Biraz vicdan, biraz izan içermeli.
Hele ki Yeni yıla eşi dostuyla mutlu, sıcacık, huzurlu yuvalarında girerken, işi gücü bırakıp hiç bir şey yapılmıyor diyenler ellerinde kürekle yağış altında, ailesinden uzakta, soğukta emek veren çalışanları bari hiçe saymayın. Günahtır.