CHP Eskişehir Karıncaları adlı bir gurup oluşturmuşlar.
Bu birlikteliğin amacını da şöyle açıklıyorlar…
Ülkenin çok önemli günlerden geçtiği bu günlerde sürdürdüğü çalışmalar ile ülkenin aydınlık geleceğine ışık tutmak; CHP’yi bir yerlerde, genelde iktidara taşımak için birikimlerini ve zamanını ayırabilecek ve CHP’nin aktif yönetimlerine destek vermek için rasyonel (akılcı) siyaset yapan, aynı anlayışı paylaşan oluşturduğu bir birlikteliktir. İşte bu nedenle Eskişehir özelinde CHP Eskişehir Karıncaları birlikteliğini başlatmış bulunmaktayız...
Eskişehir’de sürekli eleştiren değil üreten, oturan değil başarıncaya kadar çalışanlar olmalıyız. İktidar olmak için kendini hazır olmakla işe başlanmalı. O halde tüm CHP örgütleri ile beraber iktidar yürüyüşüne!
Birlik varsa imkânsız yoktur. Bu kez “hep beraber” başaracağız...
Karıncaların en büyük özelliği sosyal canlılar olmalarıdır. Bu özel canlılarda iş bölümü, bireyler arası iletişim ve karmaşık problemlerin çözümü gözlemlenir. İnsan toplulukları ile olan bu paralellikler gözlemlenir. Yani Kurtuluş Savaşı destanını yazan bu toplumun en iyi bildiği “birliktelik ruhunun” simgesidir karıncalar…
Ersin Ertürk başkanlığındaki değerli arkadaşlarım sabah kahvaltısına davet ettiklerinde büyük bir haz ile kabul ettim ve (İstiklal Mah. Demirciler Sok. Hüner İş Merkezi No:9/27) adresinde bulunan mütevazı mekânlarına koşarak gittim…
Gerçekten de daha buluşma mekânına ilk adımı atarken yüreğim sevinçle kaplanıverdi. En fazla on kişi olur diye tahayyül ettiniz bir sohbet buluşmasında bunun üç kat fazlası yurtsever insanla karşılaşınca işin samimiyetini kavrıyorsunuz zaten. Yüzlerinin büyük bir bölümüne aşina olduğum, gözlerinin içinden sevgi taşan bu insanlarla; Cumhuriyet değerleri-Atatürk devrimleri- bölünmez bütünlük paydalarında içten paydaşlarız belli ki. CHP’nin inançlı ve kararlı isimlerinden Ersin Ertük başkanlığında buluştuğum bu sohbet toplantısında Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü’nde uzun yıllar görev yapmış olan Prof. Dr. Önder Orhun hocam da gülen gözleri ile karşılayanlar arasında…
Bire bir tanıştığımız ve kardeş sevgimizi üleştiğimiz arkadaşlarım da özel olarak gelmişler sağ olsunlar. Ersin Ertürk yaptığı açış konuşmasında ne güzel bir vurgu yaptı; bizim anlayışımızda hizipçiliğe asla yer yoktur. Böyle amacı olan insanlardan olsak direkt Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında çıkmazdık ki! Genel Başkanımız, CHP Eskişehir Karıncaları adlı projemizi okuduğunda (bilgilendirdiğimizde) anında bu projenin yurt genelinde uygulanması adına talimatlarını vermezlerdi ki! Yaptığımız işin birleştiricilikten geçtiği buradan anlaşılmalıdır. Zaman küsme, darılma, kişisel kaprislerini tatmin etme, bölünüp parçalanma zamanı asla değildir. CHP Eskişehir Karıncaları olarak bu ismi neden yüreğimize sindirdik biliyor musunuz? Karıncalar yeryüzündeki tüm canlıların tersine birbirlerini yemek üzere yaratılmış varlıklar değildir. Liderlik, üstünlük gibi güdüleri olmayan “hep birlikte hareket etme” yeteneğine sahip istisna varlıklardır. Hepsinin özünde neferlik, samimiyetle hizmet etme (yardımlaşma)arzusu vardır. İşte bunun için karınca benzetmesini yaptık…
Ne güzel ne anlamlı değil mi?
Kimse kimseyi küçük görmeden, karşısındakine üstünlük sağlayarak bireysel tatminleri gözetmeden “yârin yanağından gayrı her şeyi paylaşabilmek” üzere yaşanası bir dünyayı dizayn etmeye çabalamak ne insanca…
Sözde değil, özde ATATÜRK’te birleşmek ne güzel.
Kuvayı Milliye ruhu ile yeniden doğmak ne güzel.
94 yıl önce Kurtuluş Savaşı destanını yazan ataların torunları olarak Cumhuriyete kararlı biçimde sahip çıkabilmek ne yiğitçe.
Şu günlerde nasıl muhtaçmışım böylesi dost yüreklere.
Nasıl özlemişim koşulsuz biçimde değerlerine sahip çıkan
Cumhuriyet sevdalıları ile yürek yüreğe olmaya.
Onların tabiri ile “karınca yuvası” artık benim de soluklanacağım, birlikteliğin hazzını yaşayacağım bir mekândır. Sürekli eleştirmek, sürekli konuşmak yerine böylesine demokratik bir ortamda ülkemin aydınlık geleceği adına nefer olabilmek ne huzur verici bir duygu.
Müteşekkirim bu güzel ortamda soluklanmam için zamanını ayıran tüm güzel insanlara. Atatürk’ün partisi CHP’den hiç birisi umudunu kesmemiş, aksine yanlışlarını ve eksiklerini gidermek adına elini taşın altına koyan bu cesur insanlara müteşekkirim gerçekten.
Yalnızlık hastalığımı sonlandırdılar onlar…
Bakın Uğur Mumcu ne demiş yıllar önce:
Kendisine Atatürkçüyüm diyen insan,
-Emperyalizme ve kapitalizme karşı koyar.
-Uşak olmaz!
Ne Amerika'ya, ne Sovyetler’e, ne Çin'e, ne Avrupa'ya, uşak olmaz!
-Kuvayi Milliye ruhuna sahip olur, emperyalizme ve kapitalizme karşı halkı örgütler ve başı dimdik olur. Tam bağımsızlık ilkesinden bahseder. Atatürk ilkeleri için inkılâp demez devrim der, devrim…
Kimi anma günlerinde topluma mal olmuş insanların vecizelerinden örneklemeler yapmayı, hatta şiirlerini okumayı pek sever hatta maharet sayarız! Laf ola beri geri geniş kitleler önünden onun sözlerini paylaşıp, yaldızlayıp-cilalayıp kendi ikbalimize prim sağlayacak hale getirmekteki ustalığımızı konuştururuz. Lakin o kişinin felsefesi, ideolojisi ile uzaktan yakından ilgimiz yoktur oysa ki! İşte buradaki insanlar ATA’larını ve Cumhuriyetin faziletlerini içselleştirip yaşam biçimi olarak kanıksamışlar.
Karınca misali, birlik ve beraberlik içerisinde
Binleri bir yapmak üzere yola çıkmışlar.
Ne de güzel yapmışlar, ne de doğru zamanı seçmişler.
Çünkü başka Türkiye yok dostlarım.
Zaman karınca misali dayanışma zamanı ülkemde.
Che Guevera ne güzel söylemiş;
“Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin…”
Cumhuriyetten, Mustafa Kemal Atatürk'ten, demokrasiden, laiklikten ve bölünmez bütünlükten vazgeçmeyen dostlara selam olsun...
OZANCA
Huzur bulsun insanlık barış gelsin dünyaya
Cennet olsa her taraf yaşasak doya doya
Bitsin artık kâbuslar gerçek olsun bu rüya
Barut kokan yerlerde karanfiller açılsın
Düşmanlığın üstüne barış sevgi saçılsın…