Tramvaya binmek için Vişnelik Durağı’nın önünde bekliyoruz...
Kırmızı ışık yanıyor...
Tam o anda tanıdık bir simayı görüyoruz otomobilde...
2 Eylül’ün yazı işleri müdürü "Cihan Yıldırım" direksiyonda…
Bizi görür görmez el işaretiyle "geç" diyor...
Yerler mi?
Tam geçerken bir de fotoğrafı çek, at başlığı:
"İşte kırmızı Baloğlu!.."
…………….
Yanında bir bayan çalışan da vardı, selamlaştık…
Ama o sakallar yok mu?
"Yıldırım düşmüş sanki cihana!"
Daha önce gazetedeki bir söyleşisinde de görmüştük ama, bu kadar yakışıksız olacağını düşünmemiştik!..
Yalnız biz mi?
Vali Tuna, sakalları görünce, "Bunlar ne?" diye sormuş kendisine...
Yanıtını "Haklı Kutlu " vermiş:
"Harun Karacan İl Başkanı oluncaya kadar kesmeyecekmiş sayın valim..."
…………
Aslında bir başka savaş veriyor Cihan!
Karamürsel'e gidip de, "Sepetçiler Derneği Başkanı" olmak kolay mı?
Ya da…
Kahramanmaraş'a giden bir Eskişehirli, "Dondurmacılar Derneği Başkanı" olabilir mi?
AKP İl Başkanı arıyor...
Öyle sanıyoruz ki, bu yakıştırmalara da kulak veriliyor...
Ama biraz uzadı gibi!...
Çabuk karar verseler de...
"Cihan’ın güler yüzü ortaya çıksa..."
Yıllardır tanıdığımız ve bir gün traşsız görmediğimiz “Karacan"a da...
"Harun’luk yakışır valla..."
Günün Sözü
Savaşan kaybedebilir, savaşmayan ise çoktan kaybetmiştir!
Özdeyiş
Her sanatçı yarattığı eserinde yaşar, hatta ölümünden sonra bile...
Günün İncisi
İnsan, hep dünü anar, yarını hayal eder, yalnız "bugün"ü yaşar...
Günün Olayı
AKP "Vesayeti yıkıyoruz" diye "askeri" öyle bir yıktı ki...
Genelkurmay artık askeri üssün bahçesindeki Türk bayrağına bile sahip çıkamıyor…
Akif Kökçe
Günün Biberi
AKP, Türk askerini PKK’ya silah çekerse "sürece zarar verdiği " için, çekmezse "görevini yapmadığı için" cezalandırıyor...
Genelkurmay, bu iki çıkmaz sokağı da iyi değerlendirmeli.
Aynı kaderi paylaşan avukatlar
-Hiç unutmuyorum, o günün gecesini "Kadir Gecesi" olarak idrak edecektik...
Milletvekili adayı olduğumu basın yoluyla duyuruşumdan iki veya üç gün sonra "Süleyman Sazak" telefon etti.
"Türkistan’dan dönen amcası ile konuştuğunu ve aday olmaya karar verdiğini" söylüyordu.
Kendisine, “Süleyman Bey! Biliyorsun ben il başkanlığından istifa ederek adaylık için müracaatımı yaptım. Bu saatten sonra yapabileceğim bir şey yok. Sen de aday olursun, ağabey kardeş mücadelemizi yaparız. Kime nasipse o olur" dedim.
Ama daha sonra gece yarısı telefon edip, kendisi lehine adaylıktan çekildiğimi söyledim.
Aradan yıllar geçtikten sonra anlaşıldı ki verdiğim bu karar, ailem açısından doğru, ancak siyaseten çok yanlış bir karar olmuş.
Sıralamada, delegelerin tercih ve eğilimine bakıldığı o tarihte, çekilmekle yanlış bir karar vermişim.
………
Yukarıdaki satırları Avukat "Ahmet Vural"ın "Kendim olabilmek" adlı kitabından aktardık...
Doğruydu... 1999 yılında adaylıktan çekilmeseydi "garanti" milletvekiliydi...
Bu tercihi kendisi yaptı, kaderini kendi çizdi…
CHP’den “Tahsin Bezek”, Doğru Yol’dan "Necati Okuroğlu"nun yolunu ise partileri çizmişti...
Her ikisi de yıllarca uğraş verdiler ama, bir türlü milletvekili olamadılar...
Her şeye karşın, bu üç ünlü avukat Eskişehir'e büyük hizmetler verdiler...
Bezek, şiirleriyle, Vural da ilk kitabıyla...
Zevkle okuyoruz... Necati abi gibi…
“Kendim Olabilmek" in editörlüğünü de "Zehra Çam" yapmış...
Bu kadar olur diyorum, yazarını da katkıda bulananları da ayrıca kutluyoruz...
Artık utanmana gerek yok!
Bir Arap emirinin oğlu Almanya'ya eğitime gider. Bir ayın sonunda da ailesine mektup gönderir:
"Berlin, gerçekten süper bir yer. İnsanlar da çok sempatik ve burayı sevdim. Ama profesörlerim okula tramvayla gelirken ben Mercedes'imle gelmekten utanıyorum."
Birkaç gün sonunda çocuk bir cevap alır, mektupta 2 milyon dolarlık bir çek ve şu not vardır:
"Artık utanmana gerek yok, git sen de kendine bir tramvay al...”
Uygulamalı ders
Kardeşi birden ağlamaya başlayınca annesi Oktay'a sordu:
"Ne yaptın da kardeşin ağlıyor oğlum?"
"Hiçbir şey anneciğim" dedi Oktay:
"Sadece pastasını nasıl yiyeceğini uygulamalı olarak gösterdim..."
Günün Şiiri
Ateş böcekleri
Çağlayanlarıyla
Uzak denizlere nasıl dokunuyorsa dağ
Ben de öyle şarkımla dokunuyorum Tanrıya
Kelebekler ayları değil, anları sayar
Tükenmez zaman okyanusunda
Bırak güneş ışığı gibi sevgim sarsın seni
Ama gene de esirgeme benden aydın özgürlüğü
Konuşurken de gizli kalır sevgi
Çünkü ancak seven bilir sevildiğini
Toprağın tutsaklığından kurtulmak asla
Özgürlük olamaz ağaca
Sevmekle öderim sana sonsuz borcumu
Bilerek ve anlayarak ne olduğunu...
Rabindranath Tagore (Varlık-1966)
Çuval ve bayrak
"Hilmi Özkök ve Necdet Özel", AKP'ye en yakın İki Genelkurmay Başkanı oldu...
4 Temmuz 2003’te, yani "Hilmi Özkök"ün Genelkurmay Başkanı olduğu tarihte Amerikalılar Süleymaniye’de askerlerimizin başına çuval geçirdiler...
"Necdet Özel"in Genelkurmay Başkanı olduğu günümüzde PKK'lı terörist Diyarbakır'da, hava üssünden bayrağımızı indirdi.
"Melih Aşık" soruyor:
"Tesadüf mü bu olayların Başbakan’ca tutulan generaller zamanında meydana gelmesi?
Kıssa-dan
Her yere "Huzur İslam’da" yazarken, İslamcılar olarak, toplumsal bir hasar tespit raporu çıkarmamız gerek...
Levent Gültekin (Radikal)
Günün Balı
Zekâ, genel olarak "algılama" hızıyla, doğa ve çağ koordinatlarına en verimli "uyumu" sağlayabilme kapasitesini belirler...
Çetin Altan