2019’a daha çok var diyoruz ama…
“Burası Eskişehir…”
Açık örneğini de CHP’de yaşıyoruz…
26 Aralık’taki İl Başkanlığı seçiminin yorumu için fazla söze gerek yok:
“Belediye Başkanları çekişiyor!”
Amaç nedir?
“2019’da Büyükşehir adayı olmak…”
“Ataç mı, Kurt mu?”
…………
İşte CHP böyle bir kulvarda yarışırken, AKP “3x3 Bayrak Koşusu”nda sessiz ve derinden gidiyor…
Geçtiğimiz günlerde sormuştuk:
“Yetkin Tetik nereye koşuyor?”
Bazı AKP’lileri kızdıracak olsa da yanıtını vermiştik:
“Odunpazarı Başkan Adaylığına…”
Tatar oyları da yan cebe!..
Ve de eklemiştik:
“CHP’de bu çekişme devam ettikçe…”
Neden olmasın?
……..
Kendileri de açıkça vurguluyor…
“Dündar Ünlü” ne diyor:
“2019’da hedefimiz üç başkanlık…”
En büyük kozları da “Harun Karacan…”
Danışma bürosu açtı, halkla iletişimi sağlamlaştırma yolunda önemli adımlar attı…
“Sadi Seda”ya demiş ki:
“Daha meclisi bile öğrenemedim. 2019’a kadar kim öle, kim kala!..”
Tam politik bir yanıt…
Karacan’ın tecrübe kazandığı gerçek…
Bize göre, aynen “Kazım Kurt” modeli uygulanacak…
“İstifa edip, Büyükşehir’e aday olacak…”
Kazanır mı?
“Kim öle, kim kala demeyin!”
Hoca aday olmazsa…
“Neden olmasın!...”
****
İşte örnek belediye yöneticisi
Tramvaylardaki sıkışıklık için sosyal medyada açılan imza kampanyası devam ederken, “Hakkı Kutlu” önermişti:
“Belediye yöneticilerine otomobil yasaklansın…”
Neden?
“Tramvaya binmek zorunda kalsınlar da, sorunun büyüklüğünü kendi gözleriyle görüp, yaşasınlar…”
Karşı öneride bulunmuştuk:
“Gazetecilere de otomobil yasaklansın!”
Neden?
“Aylardır yazıp çiziyoruz gören yok! Otomobilleri yasaklansın da, bu çileyi tramvayda kendileri de yaşasınlar…”
Bunları karşılıklı yazıştık…
Bir duyum aldık ki, “Kutlu”nun önerisini çok önceden uygulayan bir yönetici varmış:
“Ümit Güney-Zabıta Daire Başkanı…”
Ne makam otosu, ne de kendi aracını kullanmıyor…
“Aylardır evinden işine kışın tramvayla, yazın bisikletle gidip geliyor…”
Kendisini hiç görmedik…
Ama bisikletli fotoğrafını ele geçirdik…
“Hakkı’ya müjdelemek istedik…”
Peki, çözüm nedir?
Elbette Belediye ve Estram yöneticileri bu soruna çözüm yollarını arıyorlar…
Neler olabilir?
“Tramvaylara ek vagon eklenebilir…”
Üzerinde durulan en önemli çözüm bu olsa gerek…
Aslında kalıcı bir çözüm var ama, bunu belediye yapamaz… İktidar vekilleri çözebilir…
“Her an binme ihtiyaçları yok ya…”
Çevre ilçe ve köylerle beraber sayıları “100 bine yaklaşan” 65 yaş üstü kartlara saat konulması…
“Ama çok zor, çok!”
Kıssa-dan
Amerikalılar diyor ki:
“Çocuğunuza vergi bilincini küçük yaşta verin. Eğitime, dondurmasının yüzde 35’ini yiyerek başlayabilirsiniz…”
Günün Sözü
Düşmanlarınızı her zaman bağışlayın. Hiçbir şey onların bu kadar çok canını sıkmaz…
Oscar Wilde
Cuk
En iyi ayna, eski bir dosttur…
George Herbert
Günün İncisi
Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adaletli olmaları gerekir…
Pascal
Günün Sorusu
Almanya’nın “Asrın Soygunu” dediği “Deniz Feneri” davasında örgüt ve dolandırıcılık yokmuş. Ne varmış peki?
“Hayırsever dostlar grubu mu?”
Gerilim
Ölüm olmasaydı, hayat bu kadar değer taşır mıydı?
Günün Olayı
“İslamiyeti yaymaya çalışıyoruz” diyorlar!
Böyle bir amaçları varsa enerjilerini neden “yüzde 99’u Müslüman” olan bir ülkeye harcıyorlar?
Akif Kökçe
Günün Biberi
“Düşünen robotlar” geliyormuş…
Bunun hemen arkasından neyin geleceğini de biz söyleyelim:
“Düşünen robot hapishaneleri…”
Fahrettin Fidan
Günün Şiiri
Teşhis
Şarapta mı tat kalmadı nedir
Tuhaf geliyor insana
Oysa ki, meyhane eski meyhane
Nerde eski sevdaları
Hayal ede ede çekmek
Bir yük ki sırtınızda
Tuz, ekmek
Sahil boyunca dolaşmaya paydos
Yokuşlar yoruyor artık
Anlaşılan biz hepten
İhtiyarladık…
Necdet Tuncay (Varlık-1963)
Casuslar Köprüsü
“Casuslar Köprüsü” adlı film hâlâ gösterimde,
İzlemeyenler için özellikle tavsiye ederiz…
İçindeki sahnelerden biri…
-Bir Sovyet casusunu savunma görevini üstlenmiş olan Avukat “James Donovan”, CIA ajanı “Hoffman” tarafından sıkıştırılıyor.
Hoffman, casusu hakkında bilgi istiyor. Donovan, bunun kurala aykırı olduğunu söyleyince “Burada kurallar kitabı yoktur” diyor. O zaman Avukat Donovan soruyor:
“Siz ajan Hoffman, değil mi?”
-Evet…
“Alman asıllı?”
-Evet…
Ben de İrlanda asıllıyım. Peki, bizi Amerikalı yapan nedir? Sadece bir tek şey:
“Kurallar kitabı… Biz ona anayasa diyoruz ve bizi Amerikalı yapan da hep o kitaptaki kurallar…”
Bir dolar fazla verirsen!
Öğretmen ünlü tüccarın oğlu “Avramaki”yi tahtaya kaldırdı. “Söyle bakalım” dedi:
“Metresi 5 dolardan 8 metre kumaş aldın, kaç para ödeyeceksin?”
“35 dolar…”
“Biraz daha düşün” dedi öğretmeni:
“Metresi 5 dolardan 8 metre kumaş…”
“Tamam” dedi çocuk:
“35 dolar öderim…”
Öğretmen kızdı:
“Tembel çocuk, hiç çalışmıyorsun… Git köşeye dikil şimdi…”
Avramaki, cezasını çekmek için köşeye giderken öğretmen arkadaşı “Hayim”i tahtaya kaldırdı…
Tam yan yana geçerlerken Avramaki Hayim’in kulağına fısıldadı:
“Bana bak! Bir dolar fazla verirsen canına okurum!”
Misyonerin sonu
İlk kez ücra köşedeki bir adaya gitmiş misyoner ve kabilenin reisine sormuş:
“Din hakkında bilginiz var mı?”
“Tam olarak bilmiyoruz” demiş reis:
“Ama son misyoner geldiğinde, doğal olarak tadı hakkında bir fikrimiz oldu tabii!..”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...