Ömer Duru yazdı
Uzun süredir konuşulup gizliden gizliye tartışılıyordu:
“Başbakan Davutoğlu gidecek.”
Bu konuda açıktan açığa konuşan yoktu…
Ne var ki:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasına girdiği söylenen Kara Kedi’yi gizliden gizliye konuşuyordu herkes…”
Önceki gün iktidara yakın isimlerden Gazeteci Nasuhi Güngör konuştu:
“Davutoğlu ile yola devam edilemeyecek.”
Şimdi buyurun çıkın işin içinden...
Ve tabir yerindeyse:
“Ayıklayın pirincin taşını.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşup:
“Yok böyle bir şey” diyecek…
Başbakan Davutoğlu açıklama yapıp:
“Aslı yok… Bunlar uydurma” yorumunu yapacak…
Gazeteci Nasuhi Güngör de kim bilir:
“Yanlış anlaşıldığını” söyleyecek…
Bekleyip göreceğiz...
AKP iktidarı bu gelişmeyi nasıl yorumlayacak…
Nasuhi Güngör’ün yorumuna ne diyecek?
--//--
Yargıtay’ın kararı ile her şey altüst oldu.
Ergenekon Kumpası nihayet çözüldü...
18 bin sayfalık davayı Yargıtay bozdu...
Verdiği kararda:
“Delillerin toplanmasında hukuka aykırılık var... Örgüt yok” dedi…
İlginç değil mi?
Altı yıl hapis yatan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek diyor ki:
“Yargıtay hukuksuzluğu, haksızlığı hendeklere gömmüştür.”
Dört yıl hapis yatan Emekli Albay Dursun Çiçek ise olayı şöyle yorumluyor:
“Çektiğimiz acıların, işkencelerin bedelini bir şartla helal ediyoruz. O da suç örgütünden milletin temizlenmesidir. Türkiye için tarihi bir gün yaşıyoruz.”
İlginç değil mi?..
Aynı davada sanık gösterilenlerden yirmi kişi hayatını kaybetmişti...
ÇYDD Başkanı Türkan Saylan 2009’da evine baskın yapıldıktan bir ay sonra yaşamını yitirmişti.
Bir gazeteci, soruyor:
“Türkan Hoca’dan kim özür dileyecek?”
--//--
12 Haziran 2007’de başlayan Ergenekon davasında şimdi CHP İzmir Milletvekili olan gazeteci arkadaşımız Mustafa Balbay’a 34 yıl 8 ay... Mehmet Haberal’a 12 yıl altı ay... Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’a müebbet hapis cezası verilmişti...
Şimdi herkes merak ediyor:
“Yapılanların hesabı sorulacak mı?”
Evet, bütün mesele burada…
“Türkan Hoca’dan kim özür dileyecek… Günahsızların hakkını kim arayacak?”
--//--
Meral Akşener Eskişehir’i ayağa kaldırdı.
Kendisine “paralelci” diyenlere de yanıt verdi:
“Hiçbirimiz paralelci değiliz. Ama siz her biriniz yamuksunuz…”
Ardından da ekledi:
“İlkin kendinizi, yamulttunuz. Sonra da ülkemizi yamulttunuz.”
Akşener’in gelişi, karşılanışı ve konuşmaları sanırım Eskişehir’de çok konuşulacak…
Özellikle de, Akşener’in “Ülkeyi besmeleyle soydular. Biz onların koltuklarına talibiz” yorumları çok tartışılacak… Ve, MHP’liler tarafından çok farklı yorumlanacak…
Günlerin getirdiği
--MHP’de geometrik politika—
Eskişehir MHP’de Meral Akşener coşkusu yaşandı. Şunu gördük… Akşener politikayı biliyor, Eskişehir’de buna tanık olduk. Akşener’in partililerle nasıl kucaklaştığını gördük. Akşener kendisi için “Paralel” diyenlere doğrusu geometrik açıdan güzel bir yanıt vererek “Biz paralel değiliz, ama sizler yamuksunuz” dedi…
İlginç… Bakalım Devlet Bahçeli ve ekibi “bu yoruma nasıl karşılık bulup, ne diyecekler”… Paralel ile Yamuk’tan sonra merak ediyorum politikaya hangi, geometrik şekil girecek… Üçgen mi, çokgen mi, kare mi yada daire mi?..
MHP’nin Eskişehir kanadında görebildiğim kadarı ile Genel Merkez’e karşı bir hava esiyor. Şöyle baktım. Partiye uğramayanlar, dışlananlar, ileri gelenler “Meral Akşener’e destek veren ekibin içinde” yer almışlardı.
Sorduğum bazı kişiler “Şimdi birlik zamanı. Gerektiği için geldik… Gelmeye devam edeceğiz” dediler…
Sıradan partililerse “MHP’de derlenip toparlanma zamanı geldi. Bu toplantıda bunun işaretlerini gördük” yorumunu yaptılar… Bekleyip göreceğiz… Devlet Bahçeli, Eskişehir’deki “muhalefet çıkışına nasıl karşılık verecek, hangi gerekçeyle çıkış yapacak?”
--Yaralı Trabzon ve ardından diğerleri—
Süper Lig’in bitimine dört hafta kala, futbol sahaları karışmaya başladı. Bunun en son ve en tipik örneği Trabzon’da yaşandı. Trabzonspor- FB maçının sona ermesine üç dakika kala sahaya atlayan bir seyircinin hakemi dövmesi ile maç tatil edildi. Spor yorumcuları 4-0 önde olan FB’nin galibiyeti onaylanır, Trabzonspor ise ceza alır” diyorlar…
Her neyse Eskişehirspor’un Mersin galibiyeti havamızı değiştirdi. Birden iki basamak yukarı çıktık. Bu hafta sahamızda yaralı Trabzonspor’u konuk edeceğiz. Ardından Gaziantep’e gidip, Başakşehir’i konuk ettikten sonra Gençler Birliği ile maçlara noktayı koyacağız… Diyeceksiniz ki “Es-Es için tehlike geçti mi?” Geçti denemez… Aynı ciddiyetle en az üç maç daha almamıza ve diğer takımların maç kaybetmelerine kalıyor işler… Es-Es bu olasılıkları hesaplayarak çıkmalı sahaya. İçeride olsun dışarı da olsun, maçları kazanmaya bakmalı… İşin başka çıkışı yok çünkü…