Ayhan Taşçı yazdı
Direnmek ya da Direniş, içerisinden birçok anlamı ve manayı bulunduran, kulağa hoş gelen cümleler bütünüdür. Eskişehirspor severlerin 2016 yılında bekli de dillerinden düşürmedikleri en çok kullandıkları cümlelerdir.
Taraftarı, Basını Bürokratı, mülkiye amirleri ve öğrencileri bütünsel olarak Eskişehirspor un kümede kalma savaşında saflarını sıkılaştırmak adına inanılmaz kenetlenmiş “Biz bu lig’de kalacağız” umutlarını her hafta yenileyerek takıma destek oluyorlar. Bu inanılmaz inanmışlığı ve çabayı taktir etmemek inkarcılık olur.
Peki,bu inanmış insanlar topluluğuna karşın Takım hazırlayıcıları ile Futbolcular ne kadar cevap vermektedirler!Öncelikle şunu net olarak söyleyebilirim,hem takım hazırlayıcıları hem de Futbolcular kapasitelerini zorluyorlar ve kapasitelerinin üstüne çıktıkları haftalar oldu.Ancak “kapasiteyle kaliteyi” karıştırmamak lazım.
Eskişehirsporlu futbolcular son iki haftaya girilirken, kapasitelerinin belki de çok üstüne çıkaracakları bir performans göstereceklerdir. İyi de kapasitelerinin üstüne çıkmaları, puan ya da puanların kazanılması için yeterli olacak mı? İzleyip göreceğiz.
Gaziantep spor karşılaşmasında, Mücadele ve kapasite anlamında tavan yapan, topa sahip olma oranında, neredeyse yüzde 60-65 dolaylarında topun hakimiyetine sahip olan Eskişehirsporlu futbolcuların, ne yazık ki üretkenlik adına 90.dakika boyunca tek bir gol pozisyonuna bile girememesi ise tamamen kaliteyle orantılı olduğunu belirtmek isterim.
Temennim odur ki, Eskişehirsporlu futbolcuların son iki karşılaşmada gerek kapasite performansları gerekse kalite performansları üst düzeyde olsun.
Amaç burada birilerini suçlamak veya yermek değil. Eldeki malzeme bu, ne kadar zorlarsan zorla yapılabilecekler ortadadır. Bizlere maç kazanma adına mücadele eden futbolculara ve takıma sadece destek ve futbol şansı dilemek kalıyor.
Taraftar mı? Onlar işini bilir. Gereğini yaparlar. Çünkü onlar “İyi günde de, kötü günde de” hep tribündeler.