Kahkaha ve şiddet

Kahkaha ve şiddet

2 Ekim 2013 10:14
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

 

Nazi Almanya’sının toplama kamplarından en ünlüsü "Auschwitz"deydi...

Günümüzün Avrupalı gençliği, kendisinden iki nesil önce yaşamış olanların ne tür badireler atlattıklarını, ne "büyük sıkıntılar ve yıkımlar geçirdiklerini" bilmiyor... Bu konular onlar için can sıkıcı şeyler...

Ancak o dönemi iyi bilenlerden biri olan felsefeci "Adorno" büyük savaştan hemen sonra karamsar bir açıklama yapmıştır:

"Auschwitz’den sonra acaba aşk şiiri yazılabilir mi?"

…….

Bu satırları iki aylık kültür ve sanat dergisi "Bugünden" de dile getirmiş "Orhan H. Aydın..."

"Kahkaha ve Şiddet" birlikte olabilir mi?

Olur mu, olur!

1930’larıın ünlü komedyeni "Karl Valentin", Münih'te, Hitler'in gözü önünde bir sahnede sanatını icra etmek zorunda kalmış...

Ama nasıl?

Valentin’in biyografisini yazan "Alfons Schwelggert" eserinin bir yerinde bunu açıklamış:

"Karl Valentin’in bulduğu en etkileyici yöntemlerden biri de başladığı cümleyi hiçbir zaman bitirmemekti... Seyirci, sözün nereye varacağını bilerek basardı kahkahayı..."

Her oyunu izleyen "SS Subayları" somut bir suç unsuru bulamayınca sormuşlar "valentin"e:

"Yeni siyasi güç hakkında ne düşünüyorsun?"

Hemen yanıtlamış:

"Hiçbir şey düşünmüyorum, herhalde bu kadarını söyleyebilirim, değil mi?"

…….

Ortalık kan gövdeyi götürürken, sanatçı sahnede havadan sudan söz edemezdi...

İşte bu ortamda atılan yüksek sesli "kahkaha", şiddetin panzehiri oluyor...

Başladığı cümleyi bitirmeyince, suç bulamıyorlar.. Ama seyirci biliyor ve basıyor kahkahayı...

…….

Espri bu ya…

“Günümüze de uyabilir mi?”

Örneğin, “Her yer Taksim”, gerisine gerek yok ki! Nasıl olsa biliniyor…

Statlarda binlerce insan bassın “kahkaha”yı…

“Suç mu?”

Ya da “Hükümet” de dur… Gerisi bilinmez mi?

“Kahkaha şiddeti böyle yener!..”

 

 

Yaşama sigarasız devam etmek

 

 

Bir parkta dinleniyoruz...

Yanımıza 20 yaşlarında bir genç geldi ve oturur oturmaz yaktı sigarasını...

Hemen kalkmak isterken takıldık delikanlıya:

"Tam 32 yıl içtim bu illeti 9 yıl önce de bıraktım. Sana da öneririm, daha çok gençsin!..."

Yüzümüze şöyle bir bakıp, "Ben de iki yıl önce başladım abi" dedi:

"Demek daha 30 yılım var”.."

…….

İnsanız, bazı günlerimiz çok özeldir, unutulmaz…

Örneğin, doğum günü, sonra evlenme yıldönümü...

Ve de özel bir gün daha:

"Sigarayı bırakma tarihi..."

Bizim de böyle bir günümüz var:

“2 Ekim 2004..."

İnanın, sigarasız yaşamı hayal bile edemiyorduk...

Günde iki paket kısa Maltepe...

Bırakılır mı?

"Bıraktık gittik işte!"

Büyükerşen’in sigarayı tam 76 kez bırakıp tekrar başladığını biliyor muydunuz?

Dileriz artık noktayı koymuştur...

Ya da..

"Seyhan Hanım'dan saklı içiyordur!"

.......

Sigarayı bir yıl içip bir yıl bırakan atçı dostumuz "Coşkun Yıldız" ne yapıyor acaba?

Sigarasız yaşamaya devam etmenin güzelliği, gerçekten bırakıp uzaklaştıktan sonra anlaşılıyor...

Ama ne diyor delikanlı?

"Daha 30 yılım varmış abi!.."

 

 

Günün Şiiri

 

Dünya

Araya araya bulduğum

Uğrunda deli divane olduğum dünya

Senin burcu burcu kokan dağların

Senin reçine kokulu

Rüzgarların vardı ve gülen insanların

Reçine kokulu rüzgarlar gibi yaşardı

Sana bir şeyler oldu dünya

Sen böyle bihalet

Sen böyle ihalet değildin

Ama ister inim inim inleyen ol

İster için için ağlayan

Yine de bir şeyler var içimizde

Bizi sana bağlayan, canına yandığımın

Bakıp bakıp da haline utandığım

Kalleş dünya…

Halit Tanyeli (Varlık-1948)

 

 

" Orası eşimin yeriydi..."

 

Adam bir derby maçına gitmiş...

Stat dolu.... Aldığı bilet tribünün en uzak köşesinde. Yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş...

O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş. Devre arasında sıralardan atlayıp oturmuş ve yan koltuktaki adama sormuş:

"Burası boş mu?"

"Boş" demiş adam...

-Peki nasıl oluyor da, tıklım tıklım dolu boş yer kalmış?

"Orası benim eşimin yeriydi" demiş adam:

"Aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti..."

-Çok üzüldüm, ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?

Boynunu bükerek yanıtlamış adam:

"Onların hepsi şu anda cenazede..."

 

Bir iş yemeği

Kadın yataktan uzanarak çalan telefonu alıp konuştu:

"Sen misin hayatım? Öyle mi? Peki tamam, fazla geç kalma olur mu hayatım?"

Kadının yanındaki çıplak erkek sordu:

"Kiminle konuştun canım?"

"Kocamla" dedi kadın:

"Seninle iş yemeğindeymiş de..."

 

 

Vatan yahut filitre

 

Gerçek alemde olan bitene yakın zamana kadar tepki veren genç pek yoktu...

Ne zaman ki hükümetin sanal aleme dokunacağı anlaşıldı, "Gezi" patladı...

"Tepkisiz kalmamak adına iyi gelişme…"

Ama yıllardır süregelen haksızlıklara, sahtekarlıklara, yalanlara sessiz kalınmasa bu aşamalara gelinir miydi?

 

Günün Olayı

Emniyet içinde 20 bin kişilik "koruma memuru" ordusu kurulacakmış.

Evde zor tutulan yüzde 50 "iş güç sahibi" edilerek sokağa salınacak demek...

Akif Kökçe

 

 

Günün Biberi

İç politikada başarılı olan AKP dış politikada başarısızmış.

Normaldir!

İçerisi "şiddetle" yönetilebilir ama diplomasi için "incelik, zeka, bilgi, kültür" gerekir...

 

 

Tavlada pul çalan

Vaktiyle bir kaza ahalisi, kaymakamdan şikayete başlamış...

Mutasarrıf, çalışkan ve namuslu bir kişi olarak tanıdığı kaymakamın bir iftiraya gitmemesi için, tahkikatı kendisi yapmaya karar vermiş. Tahkikat müdürünü de yanana alarak, kasabaya gelmiş...

Akşam mutasarrıfla kaymakam birkaç el tavla oynamışlar. Oyun sonrası odasına çekilen Mutasarrıf, tahkikat müdürünü çağırmış:

"Vilayete yaz, kaymakama işten el çektirdim. Vekil göndersinler!"

Tahkikat müdürü hayretle "Paşa hazretleri, tahkikatımız bitti mi ki?" diye sorunca da yanıtını vermiş "Evladım, tavlada pul çalan her haltı eder...”

 

Günün Incisi

Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir...

 

Günün Sözü

 

Kural dışı bir mahkeme, adilliği kural dışı bir mahkemedir.

 

 

Kıssa-dan

Her işin başı zamanlamadır. Bir işin ne zaman yapılacağı, nasıl yapılacağı kadar önemlidir.

Arnold H. Glasow

 

 

Cuk

Potasyum eksikliği göz seğirmesi yapar, biri gelecek diye boşuna beklemeyin.

A. Zeki Yeşil

 

 

Günün Fermanı

Kemandan üç tel atılacak…

 

 

Kolsuz Yaşar’dan

Alışveriş tutkunu Türkler için Amerika'ya turlar düzenleniyormuş.

"İthal sakız al, ekonomin büyüsün!”

 

Gerilim

Alnına öldürdüğü çocukların kanını sürüyor "insan" denen yaratık...

Sana "hayvan" diyemem...

Olamazsın da...

Bekir Coşkun

 

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi