Seri yakalamak istiyorlar Evimizde kazanmak istiyoruz Manavgat tribünleri her maçta doluyor Play-Off hattı için önemli bir maça çıkacağız Düdük Atmaca’da olacak İşte en sağlıklı baklagiller! İşte metabolizmayı hızlandırmanın yolları! Her şehre bir “Vekil Anne” lazım Eskişehir'de soğuk havalara rağmen o etkinlik hala… Eskişehir'de turizm sektöründe erken rezervasyon b… Eskişehir'de seramik kupalara yoğun ilgi Eskişehir esnafı o soruna tepki gösterdi Düzce Şehir Tiyatrosu, Komedi Eserleriyle Seyirciy… Dana ciğeri sofralardan uzaklaşıyor... Kış Lastiği Dönemi Başladı, Lastikçilerde Yoğunluk… Serdivan’da Drift Atan Sürücüye 45 Bin 300 TL Ceza…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

22.11.2024 - Cuma

Osman Cemoğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Kafalarında bitirmişler…

Osman Cemoğlu yazdı

9 Mart 2016 09:00

Sürekli popülist demeçler ve söylemlerle buraya kadar geldik. Şunu kabul etmeliyiz ki; artık deniz bitti kara gözüktü…
Özellikle sezon başından beri yapılan transfer hataları, ikinci yarıda da devam etti. İlk yarıda ve ikinci yarıda yapılan 13’er transferle toplam 26 futbolcuyu kadrosuna katan Eskişehirspor belki de lig tarihinin transfer rekorunu kırdı…
Bu kadar transferin içinden ancak 3-4 tanesinden o da kısmen istifade edilmesi, takımın neden bu durumlara düştüğünün en somut göstergesi olarak, transferleri yapanların boyunlarında günah yaftası olarak asılı duracak...
Ne kadar umut pompalansa da, Kasımpaşa ve Bursaspor maçlarından puansız ayrılan bu takımdan Beşiktaş karşısında galibiyet ya da beraberlik beklemek saflıktan öte başka bir şey değildi…
Futbolun içinde mağlubiyette var. Ancak doğal karşılamadığımız, kabul edemediğimiz; koşmadan, oynamadan, savaşmadan yenilmek. Formayı giyip sahaya çıktığınızda yarım asırlık bu kulübün mazisi, onuru sizin için bir anlam ifade etmiyorsa zaten söylenecek bir şey yok…
Beşiktaş yenilgisindeki 3-1’lik skor kimseyi yanıltmasın. Fark şayet 6-7 olmadıysa bunda siyah-beyazlı forvetlerin inanılmaz beceriksizliği ile “Boffin”in birçok pozisyondaki yerinde ve başarılı müdahalelerinden kaynaklandığını kabul etmek gerekir…
Şimdi tekrar “üçer puan alınacak on tane final maçımız kaldı” yavelerine sarılacağız. “Matematiksel olarak şansımızın devam ettiği” mesajları verilecek. Ne var ki; takımın sahadaki performansını gören taraftar umutlarını çoktan yitirdi bile…
Sahaya çıkan on birde umutları yeşertecek ne bir oyun, ne bir mücadele ne de ufak bir inanç kırıntısı dahi kalmamış. Açık söylemek gerekirse futbolcular adeta bu işi “kafalarında bitirmişler…”
İşte; arkasında taraftar desteği bile bulunmayan Gençlerbirliği, son yedi maçın altısını kazanarak gerçek bir inanç ve direniş öyküsü yazdı…
Bizimle birlikte ligin son sıralarını paylaşan Mersin İdmanyurdu ve Sivasspor yenildikleri maçlarda dahi gerçek bir mücadele sergiledi…
* * *
Umutlarımızı kısa süreliğine saman alevi gibi parlatan “Samet Aybaba”, Beşiktaş maçının kasetini önce kendisi izlemeli, sonra da oyuncularına tekrar tekrar izletmeli ve lejyoner ordusuna sormalı; “ inancınız, ruhunuz nerede ” diye?
Dedik ya mucizelere inanan bir toplumuz…
Ey mucize! Neredeysen gel artık!