Sadi Seda yazdı
Çarşamba günü açıklanan yeni bakanlar kurulu kabinesinde AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Kültür-Turizm Bakanı Nabi Avcı, kabine dışı kalan bakanlar arasında yer aldı…
65. hükümetin yeni kabinesinde Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş, Veysi Kaynak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı kabinede kendilerine yer bulamadı...
Nabi Hoca’nın kabine dışı kalmasıyla gerek sosyal medyadan gerekse sokakta, bürolarda, iş yerlerinde çeşitli dedikodular yapılmaya başladı…
Özellikle sosyal medyadan yapılan paylaşımlara baktığımda sanki Nabi Avcı’nın kabine dışı kalışına sevinenler var…
Bu paylaşımlardan birisine cevap yazdığımda şu cevap geldi:
“Benim derdim Eskişehir değil. Ben ülkemi düşünüyorum. 15 Temmuz 2016’da Allah Türkiye’yi büyük bir beladan önledi. Nabi Avcı bakan kalmış kalmamış beni çok fazla ilgilendirmiyor. Allah Reis’e güç kuvvet versin. 2019’a kadar daha çok temizlik olacak.”
Elbette ki partinin iç meselesine müdahale edecek değiliz…
Ne böyle bir yetkiye sahibiz ne de hakkımız var…
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile birlikte öğretim üyeliği yaptığı dönemden beri tanıdığımız Prof. Dr. Nabi Avcı’yı siyasete soyunduktan sonra daha yakından tanıma fırsatımız oldu…
Çok konuşmayı sevmeyen, uzun uzun konuşarak insanlara sıkmayan, yerdeki karıncayı bile incit mekten çekinen son derece naif ve kibar, herkesi dinleyen, not alan, yasalar ölçüsünde dertlerine derman olmaya çalışan bir bakandı…
Ankara’ya bakanlıktaki makamına gidenlerle, herhangi bir toplantısı yoksa, ayrım yapmadan herkesle görüşen bir bakandı…
Gerek Milli Eğitim gerekse Kültür Turizm Bakanlığı döneminde makam odasının bir kez dahi kapısını çalmadım.
Kendisinden bakanlığı ile ilgili konular hakkında bilgi alacaksam Basın Müşaviri ile iletişim kuruyordum…
Eskişehir’e geldiğinde karşılaştığımız toplantılar ve etkinlikler öncesi veya sonrasında hal hatır soruyorduk…
Nabi Avcı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı görevinden alınması beni ve gerek Çarşamba günü akşamı gerekse dün öğleye kadar karşılaştığım ve sohbet ettiğim çok sayıda dostu da üzdü…
“MECLİS BAŞKANI OLACAK”,
“KÖŞK’E GİDECEK”
DİYE KONUŞULUYOR
Dünkü yazımda kabine dışı kalan Nabi Avcı’ya Beştepedeki cumhurbaşkanlığı külliyesinde önemli bir görev verileceğini belirtmiştim…
Dün diğer gazetelerdeki arkadaşlarımın yazılarını okuduğumda, onlar da benim aldığım duyumdan bahsetmişler…
Hatta bir kaçı TBMM Başkanı olacağını ihtimali üzerinde durmuş…
Bence TBMM Başkanlığı koltuğu da Beştepedeki cumhurbaşkanlığı külliyesinde alacağı görev de bakanlık kadar, hatta ondan üstün görevler…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nabi Avcı’yı, geçen 15 yıllık AK Partili dönemde daha da kalınlaşan kitabında sadeleştirmeler yaparken sildiğini düşünmüyorum…
“SIRA TEŞKİLATLARA
GELDİ” DİYENLER VAR
Yine gerek sosyal medyada gerekse sokakta veya kapalı kapılar arkasında İl ve Odunpazarı, Tepebaşı Teşkilatlarının da görevden alınacakları dedikoduları yapılıyor…
“Reis Genel Başkanlığa döndüğü kongrede partide metal yorgunluğu gördüğü teşkilatları yenileyeceğini söylemişti. İşe bakanlardan başladı. Önümüzdeki günlerde buralarda da temizlik başlayacak. Eskişehir Teşkilatı da metal yorgunluğu yaşıyor. Değişmelerinin zamanı geldi” diyenler var…
Ben şahsen Eskişehir Teşkilatına “Metal Yorgunu” yakıştıranlara katılmıyorum…
Yerel seçimlerdeki başarısızlığı yalnızca teşkilata yüklemek en hafif tabirle büyük haksızlık olur...
Genel Seçimlerde Eskişehir seçmeni AK Parti’ye oy veriyor…
Ama gelgelelim yerel seçimlerde ise AK Partililer bile Yılmaz Büyükerşen’i destekliyor…
2109 seçimlerinde çok büyük ihtimalle Yılmaz Büyükerşen tekrar Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmayacak…
İnsanlar yerel seçimlerde CHP’ye değil, Yılmaz Büyükerşen’in şahsına oy veriyorlardı…
Eğer Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmazsa AK Parti Eskişehir’de 2019 seçimlerinde bu kez göbeğini kaşıya kaşıya çok rahat Büyükşehir Belediyesini alır…
Hem de fark atarak…
CHP Ataç’ı Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaparsa çekişmeli bir yarış olur…
*****************************
Önemli olan zoru başarmak
Eskişehirspor’un çiçeği burnunda başkanı Sinan Özeçoğlu, yaptığı basın toplantısında kulübün içinde bulunduğu sıkıntıları gündeme getirmiş…
Mesut Hoşcan Halil Ünal’dan başkanlığı devraldığında kulübün borç batağına batırılmış olduğunu iddia etti…
Halil Ünal, Hoşcan’dan sonra tekrar aynı koltuğa oturduktan sonra siyah-kırmızılı kulübün çok kötü yönetilmiş olduğundan ve borçlardan yakındı…
Ünal’dan boşalan koltuğa oturan Sinan Özeçoğlu’da haklı olarak borçlardan yakınıyor…
Son Genel Kurul’da verilen sözler nerede?
Bakan Nabi Avcı’da yok artık…
Her zaman olduğu gibi taraftarlardan bekleniyor…
Taraftarın eti budu belli…
Etli butlu olanlar ise hala sessizliklerini koruyorlar…
Geçen sezon Göztepe’ye penaltılarla boyun eğerek süper lige çıkamayan siyan-kırmızılı kulüpte bir yıllık sözleşme imzalayan veya sözleşmeleri biten futbolcular takımdan ayrılmışlardı…
UEFA’nın iki transfer dönemi transfer yasağı getirmesi nedeniyle yeni transfer yapılamayacağı kesinleşti ve geçen sezon forma giyen sözleşmeleri sona eren futbolcuların bazıları önemli bir jest yaparak takıma tek tek geri döndüler…
Ben gençlerle takviyeli Eskişehirspor’un yeni sezonda ilk beş içerisine girebileceğine inananlardanım…
Yeterki takıma güçlü, bilgili, basiretli ve lider ruhlu bir teknik direktör bulunsun...
Başkan Sinan Özeçoğlu ve yönetimi de bu zorlu süreci iyi yöneterek içinden çıkmanın büyük gayreti içinde...
Önemli olan zoru başarmak…
Ben çiçeği burnundaki yeni yönetimin zoru başararak yeni bir tarih yazacaklarına inanıyorum…
Allah yar ve yardımcıları olsun…
Gemiyi hiçbir zaman terk etmeyen büyük taraftarların desteği sürdüğü sürece Eskişehirspor yönetimi de zorlukların üstesinden gelir ve gelecektir…