Günün birinde yanına birkaç yetkiliyi de alıp, cezaevini denetlemeye gitmiş.
Denetleme sırasında mahkûmlara:
“Senin suçun ne?”diye soruyormuş.
Mahkûmların hemen hepsi suçsuz olduklarını söylerken bir tanesi çıkıp:
“Kabahat bende” efendim demiş:
“Elime ve öfkeme sahip olamadım.”
Mahkûmu dinleyen Vali Bektaşi emretmiş:
“Bu adamı derhal çıkarın. Ötekilerin ahlakını bozacak.”
***
Gelelim politikaya.
Yeni hükümetin kurulmasını isteyenler kadar istemeyenler de var.
Diyeceksiniz ki:
“Hiç öyle şey olur mu?”
Olur.
Hem de bal gibi oluyor.
“Yeni bir seçim olsun. Aday listeleri, değişsin.”
Diyenleri bilmiyor muyuz?
***
Seçim öncesi CHP’de yapılan yorumları hep biliyoruz.
“Prof. Dr. Gaye Usluer dışında kalanlar için,
‘ön seçim’ yorumu yapılmıştı.
Sonra olanları gördük.
Aynı şekilde.
AKP’de ki gelişmeleri hatırlayın.
Nabi Hoca ve Salih Koca için neler konuşulmuştu?
Sonra neler oldu?
Emine Nur Günay sıralamada nasıl liste dışında kalıverdi.
Kimse sesli konuşamıyor.
Ama ‘adaylı erken genel seçim yapılmalı’ diyenler var.
***
Önceki gün içinde politikacıların da olduğu, bir mini sohbette dinledim.
Hükümetin kurulup ‘güvenoyu almasını’ isteyenlerden daha çok, aksini savunanlarda vardı.
Yani:
“Kurulmasın. Yeni seçim olsun. Adaylar değişsin v.s.” diyenler.
***
Bunları dinleyince gene bir fıkra geldi aklıma.
Bektaşi’nin karşısına bir dilenci çıkmış.
Adam topal, kambur.
Üstü başı perişan.
Elini uzatıp:
“La..La.. La bir sadaka” demiş..
Bektaşi adama bir omuz attıktan sonra:
-Bana ne demiş
-Ben mi yaptım. Yapandan iste.
***
Hükümet için iki gün sonra görüşmeler sona erecek.
Davutoğlu, bir aksilik olmazsa:
Bayram sonu yeni hükümeti açıklayacak.
Büyük olasılıkla AKP ile CHP…
Olmazsa.
AKP ile MHP.
Eğer o da olmazsa…
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın söylediğine gelinecek.
Yani,
gelsin erken genel seçim.
Ne dersiniz?
Olur mu?
Demokrasi ile gelişen ortamda,
demokratik anlaşma sağlanamaz mı?
***
Günlerin getirdiği
Derdinde olmayan
“Derdinde olmayan,deveyi görmez” denir ya.. İçinde bulunduğumuz politik ortamın havası böyle. Özellikle iktidar partisi AKP ile ana muhalefet CHP’de iç kavga devam ediyor. MHP’de de durum farklı değil. Emekli Vali Kadir Çalışıcı bir girdi, pir girdi. Politikada sesi soluğu kesildi. Oysa tutarlı ve iyi niyetliydi.
Her neyse. AKP’de küsenlerin, darılanları haddi hesabı yok. Eline koz geçirenler ‘kendi adamlarıyla’ günleri geçirmeye çalışıyorlarmış. Eski milletvekillerinin, il ve ilçe başkanlarının aranıp sorulmadığını belirten bir dostumuz “Adaylar bile toplantılara çağrılmıyorsa, bunu nasıl izah edersiniz” diyor. İsim verip ‘bunu da yazabilirsiniz’ diyenler var. Belediye başkanlığına aday olanlardan birisi, doğruysa iftar yemeklerine davet edilmemiş” Her neyse. İktidar partisi böyle de, ana muhalefet CHP’de durum çok mu iyi. Kızmaca ve darılmaca yok. Bir başka yazımızda CHP’deki yakınmaları da yazacağız. Gerçekten çok ilginç. Biz politikayı tersinden mi anlıyoruz. Her neyse.
***
Bahçeli, Ekmeleddin beye kızarsa
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’da düzenlediği iftar yemeğine, bir süredir araları açık olan Meral Akşener dâhil olmak üzere Ekmeleddin İhsanoğlu ve Ümit Özdağ gibi partinin ileri gelen isimlerini de çağırmış. Milletvekilleri koalisyon konusunda fikirlerini söylerlerken, bir hayli soğuk hava yaşanmış. Ekmeleddin İhsanoğlu ise söz alarak, “Partimizin tabanı AKP ile ortak hükümet kurmamızı istiyor. Bu konuyu göz ardı etmemek gerekir” deyince MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sert bir ifade ile yanıt vermiş ve demiş ki “MHP asla AKP ile koalisyon yapmayacaktır. Bunu böyle bilesiniz.” Evet. Hükümet kurma çalışmalarında dün AKP Genel Başkanı Davutoğlu, MHP ile görüştü. Yarında HDP ile görüşme var. Bakalım sil baştan yapıldığında ortaya nasıl bir tablo çıkacak.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...