Giresun'un Eynesil ilçesinde 13 Nisan 2018'de evinin önünde yaralı bulunan ve daha sonra yaşamını yitiren
Rabia Naz Vatan ve diğer şüpheli çocuk ölümlerini araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, raporunu tamamlayarak geçtiğimiz hafta Meclis Başkanlığı'na sundu.
*
CHP ve HDP, söz konusu rapora muhalefet şerhi koydu.
*
Bu noktada aklıma bir şey takıldı.
Sizde iyi biliyorsunuz ki, komisyonlarda, partilerin birden fazla milletvekilleri olabiliyor.
Ancak muhalefet şerhi koymak isteyen partiyi temsilen, bir milletvekili gerekçesini açıklayıp imza atıyor.
Yani, gerekçeyi açıklayan milletvekili, mensubu olduğu parti adına açıklama yapıyor ve yine partisi adına imza atıyor.
Öyle ki, 15 Temmuz hain darbe girişimini araştırmak için kurulan komisyonda dahi, şerh koyan partiler, 1 milletvekilinin imzasıyla bu işi yaptı.
*
Ancak Rabia Naz Vatan ve diğer şüpheli çocuk ölümlerini araştırmak için kurulan komisyonun TBMM’ye sunduğu raporda, CHP’den iki milletvekili muhalefet şerhi koymuş!
Bir tanesi Giresun Milletvekili Necati Tığlı.
Bir diğeri ise Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü.
Bu durum, ilk defa yaşanıyormuş.
*
Ve özellikle, Rabia Naz olayının kendi memleketinde yaşanması münasebetiyle konuya bir hayli hakim olan Giresun Milletvekili Necati Tığlı, çift şerhten
rahatsız olmuş.
Parti adına iki görüş çıkması ve iki muhalefet şerhi imzası bulunması, Tığlı’nın yanı sıra,
diğer milletvekilleri arasında da rahatsızlık yaratmış.
*
Derin okumacı olduğunu bildiğimiz, CHP içerisinde en çok çalışan milletvekili olarak anılan, Metin Cihan’ın övgüyle bahsettiği ve başarılı bir iletişim doktoru olan Jale Nur Süllü, muhalefet şerhinde imzasının olması konusunda niçin bu kadar ısrar etti, bilmiyorum.
Ancak ‘çocuk’ gibi hassas konularda daha dikkatli olunmasına ve tartışmanın başka bir zemine kaymamasına dikkat edilmeli.
Belediye başkanlarına koşan ikili
Geçtiğimiz hafta, baroların yapısının değiştirilmesine ilişkin yasal düzenleme TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
‘Çoklu baro’ yasası diye de bilinen düzenlemeye ilişkin görüşlerimi önceki yazılarımda aktarmıştım.
Kısaca, bir kez daha paylaşmak isterim.
Bu düzenleme, avukatları kutuplaştırabilir, adalet mekanizmasını iyiden iyiye yıpratabilir ve gelecekte tamiri oldukça zor tahribatlara sebebiyet verebilir.
*
Bir tarafta, mecliste çoklu baro tartışmaları yaşanırken, öbür tarafta CHP Lideri
Kemal Kılıçdaroğlu büyükşehir belediye başkanlarıyla
kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.
CHP Eskişehir Milletvekili
Jale Nur Süllü’nün duyurusuyla öğrendik ki, söz konusu toplantının gerçekleştirileceği mekana, hem kendisi hem de mevkidaşı
Utku Çakırözer gitmiş.
İkili, Yılmaz Büyükerşen ve yakalayabildikleri diğer büyükşehir belediye başkanlarıyla buluşmuş ve poz vermiş.
*
Bu noktada bir eleştirim var.
Kılıçdaroğlu ile belediye başkanlarının toplantısı kapalı bir toplantı, Çakırözer-Süllü ikilisinin girmesinin imkanı yok.
Dahası, mecliste, Türk adalet sistemini hayati boyutta ilgilendiren bir görüşme var.
O halde, söz konusu ikilinin belediye başkanları toplantısında işi ne?
Belki şu olabilir: Toplantı öncesi belediye başkanlarıyla görüşmek istemiş olabilirler, onları özlemiş de olabilirler.
Peki, bütün büyükşehirlerin milletvekilleri aynını düşünseydi ve söz konusu belediye başkanlarına koşsalardı, parlamentoda CHP’yi kim temsil edecekti Allah aşkına?
Neyse ki ‘bizim ikili’ dışında başka giden yoktu da, parlamento boş kalmadı.
*
Bu eleştirinin dışında, vekillerimiz oldukça aktif ve Eskişehir’in sorunlarıyla ilgililer; söylemeden geçmeyelim.