Jale Nur Süllü daha çok tanınıyor

Alpu Ovasının Türkiye'nin en verimli tarım arazilerinden biri olduğunu AK Parti sayesinde öğrendik. Bilindiği gibi sayın Cumhurbaşkanımız, Alpu Ovası’nı 31 Mart seçimleri öncesinde ‘Sit alanı’ olduğunu duyurmuştu. Ancak seçimlerin hemen ardından Alpu Ovası’na termik santral sondaj çalışması yapılması durumuyla karşı karşıyayız...
Nitekim konuyu CHP Milletvekili Jale Nur Süllü de TBMM gündemine getirdi...
Sayın Süllü – Haklı olarak - "Alpu Ovası Sit alanı olarak koruma altında. Vatandaşımızın istemediği hiçbir şeyi yapmayacağız" denmesine karşın, seçimler biter bitmez ve yangından mal kaçırır gibi sondaj çalışmaları yapılmasına tepki koydu, Bizzat sondaj çalışmalarının yapıldığı bölgeye giden Süllü, "Şu ana kadar yaklaşık 40 adet sondaj kuyusu açılmış. Bu çalışmalar yapılırken ekili tarım arazilerine zarar verildiğini tespit ettik. Bu çalışmalar bittiğinde yaklaşık 300 noktada sondaj yapılmış olacak” ifadelerinde bulundu. Milletvekili Süllü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'na da bir takım sorular sordu.
Şimdi Sayın Jale Nur Süllü'yü gayet iyi tanıyoruz. Fakat Sayın Bakan Fatih Dönmez'in adını bile duyan yoktur...
"Koskoca bakanın adı bilinmez mi Kerem Akyıl" demeyin. Maalesef bilinmiyor işte. Hatta "Kerem Akyıl kimdir?" diye bir anket yapsanız, Fatih Dönmez'den daha çok tanınacağıma eminim. Ukala bir gazeteci olduğumdan değil; Dönmez'i kimsenin 'Tırnağının ucu kadar' bile ciddiye almamasından kaynaklanan bir durum bu. Maalesef bakanların ciddiye alınmadığı bir sistemin içindeyiz. İnsanlar İstanbul'da iptal edilen seçimler hakkında "Tayyip Erdoğan mı kazanacak, Ekrem İmamoğlu mu?" diye soruyor kendi kendine. Kimsenin AK Partili milletvekillerini, bakanları veya belediye reislerini adam yerine koyduğu yok...
Eğer 'dış kapının mandalı' olan gazeteci Kerem Akyıl – Elbette Eskişehir'de – Fatih Dönmez'den daha çok tanınıyorsa, bu işte bir yanlışlık var demektir...
Sayın Milletvekilimize Eskişehir'in sorunlarını Meclis'e taşıdığı için teşekkür ederiz. Alpu'ya kurulması tasarlanan termik santralin Eskişehirliler tarafından tepkiyle karşılandığını da biliyoruz. Süllü'nün halkın sorunlarının halkın meclisine taşınması güzel bir şey. Diğer milletvekillerimize de örnek olsun...

Yerseniz. Artık... 

'Milliyetçi' siyasetin lideri olduğunu iddia eden Devlet Bahçeli, "Öcalan avukatlarıyla görüşmeli" ifadelerinde bulundu. Elbette her mahkumun, kanunlar çerçevesinde avukatlarıyla buluşması haktır. Ancak bunu bir muhalif vekil veya başkan söyleseydi, başına neler gelir Allah bilir...
Muhtemelen bunu diyen ve AK Parti'nin karşısında olan bir siyasetçi olsaydı, "Bunlar PKK ile ittifak kuruyor" diye eleştirilirdi. Fakat, Ama, Lakin... Bunu söyleyen AK Parti'nin destekçisi Devlet Bahçeli olduğu zaman sıkıntı olmuyor. Allah muhafaza bir gazeteci olarak ben; "Öcalan avukatıyla görüşsün" deseydim, - muhtemelen – idam mangasının önüne çıkarılmıştım. Tuhaf bir memleketteyiz; mesela "Ne mutlu Türküm Diyene" ibaresini, Hükumetimize karşı ve ciddi bir risk alarak söyleyen Kazım Kurt'un eleştirildiği ancak, "Türk Milliyetçiliğini ayağımızın altında eziyoruz" diyen bir partinin savunulduğu, bunun da "Milliyetçilik" adı altında yapıldığı bir ülkemiz var. Yerseniz artık...