Önceki gün, ‘Jale Nur Süllü niye ısrar etti’ ve ‘Belediye başkanlarına koşan ikili’ başlıklı yazılar kaleme almıştım.
Önceki gün, ‘Jale Nur Süllü niye ısrar etti’ ve ‘Belediye başkanlarına koşan ikili’ başlıklı yazılar kaleme almıştım.
*
Söz konusu yazılar üzerine CHP Eskişehir Milletvekili jale Nur Süllü aradı ve bahsi geçen konulara ilişkin açıklama yapmak istediğini söyledi.
*
Dilerseniz, önce, söz konusu yazıları kısaca hatırlatayım.
*
‘Jale Nur Süllü niye ısrar etti’ başlıklı yazıda, özetle, ifade ettiğim şuydu: Rabia Naz Vatan ve diğer şüpheli çocuk ölümlerini araştırmak için kurulan araştırma komisyonu raporuna CHP’li iki milletvekili muhalefet şerhi koymuş. Bu da tartışmaları beraberinde getirmiş. Çünkü partiyi temsilen bir muhalefet şerhi yeterliymiş ve iki muhalefet şerhinin yer alması, ilk defa görülmüş.
*
‘Belediye başkanlarına koşan ikili’ başlıklı yazıda ise şuna yer vermiştim: Geçtiğimiz hafta, ‘çoklu baro’ yasası meclisten geçti. Yasanın geçtiği, mecliste hararetli tartışmaların yaşandığı gün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu büyükşehir belediye başkanlarıyla kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Süllü ile mevkidaşı Utku Çakırözer de, Yılmaz Büyükerşen ve diğer belediye başkanlarını görmek için toplantı öncesi toplantının yapılacağı mekana gitti. Ancak Türk adalet sistemini hayati boyutta etkileyecek meclis toplantısında olmaları, orayı bir an olsun terk etmemeleri gerekiyordu. Bütün büyükşehirlerin milletvekilleri, belediye başkanları toplantısına gitseydi, CHP’yi mecliste kim temsil edecekti?
*
(Yukarıda özetini okuduğunuz yazıların tamamına, ‘www.anadolugazetesi.com’ adresinden ulaşabilirsiniz.)
*
Şimdi gelelim, Jale Nur Süllü’nün cevaplarına.
Önce, ‘Jale Nur Süllü niye ısrar etti’ başlıklı yazıya ilişkin ifadeleri aktaralım.
Diyor ki Süllü:
‘ÇOCUĞUN OTOPSİSİNİ BİLE İZLEDİM’
“Her partiden sadece bir milletvekilinin muhalefet şerhi koyabileceği şeklinde herhangi bir kural yok. İki milletvekili de şerh koyabilir. O partiyi temsilen komisyonda bulunan bütün milletvekilleri de şerh koyabilir. Hatta bakın ek görüş bile konulabilir. Şunu da söyleyeyim. Biz bu şerhi ve raporu kafamıza göre hazırlamadık ki. Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel’in onayıyla hazırladık. Özgür Bey raporu gördüğünde de başarılı bulduğunu ve konunun üzerinde iyi çalışılmış olduğunu söyledi. Diğer milletvekillerimiz de raporu beğendi. Şimdiye kadar hazırlanmış en kapsamlı rapor olduğunu söyleyebilirim. Öyle ki 6 aydır uğraşıyorum olayla, incelemeler yapıyorum. Çocuğun otopsisini bile izledim. Adli tabiplere de izlettirdim, incelettirdim. Bunu da siyaset için yapmadım. Siyasi yanı umurumda değil. Bir anne, bir babaanne vicdanıyla hareket ettim. Başka çocukların hayatları da kararmasın, başka aile dramı yaşanmasın diye çabalıyorum.”
*
Sırada, Süllü’nün, ‘Belediye başkanlarına koşan ikili’ başlıklı yazıya ilişkin yaptığı açıklama var.
Şunları aktarıyor, Süllü:
‘HERKESİN BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİ VAR’
“Bakın biz Eskişehir milletvekiliyiz. Yılmaz Büyükerşen hocamız Ankara’ya gelmişti, geldiğini haber verdi, biz de yanına gittik. Bu sadece Büyükerşen hocamız için geçerli değil. Ahmet başkanım da gelse, Kazım başkanım da gelse biz ağırlıyoruz ve ağırlamaktan da memnuniyet duyuyoruz. Mesela Eskişehir Baro Başkanımız Mustafa Elagöz geldi buraya, onunla da ilgilendik ve bu bizim görevimiz. Sadece protokole mi böyle davranıyoruz? Tabii ki hayır. Eskişehir’den kim gelirse gelsin, haber verdiği sürece o kişiyi ağırlıyoruz. Sorunu varsa, sorunuyla ilgileniyoruz. Yeter ki gelirken haber versinler. Vatandaşımızın da, protokolün de, Eskişehir’den gelen herkesin başımızın üstünde yeri var. Buna böyle bakmak lazım. Zaten biz belediye başkanları toplantısına 11.00 civarında gittik. Kılıçdaroğlu’nu bile görmedik, buna emin olabilirsiniz. Meclis de zaten 14.00’te açılıyordu.”
*
Süllü’nün, telefonda aktardıklarını okudunuz.
Takdiri, siz değerli okurlarımıza bırakıyorum.
*
Yazımı sonlandırırken, önemli bir bilgi daha vermek istiyorum.
Süllü’yle sohbetimizin sonunda şu soruyu sordum: Önümüzdeki kurultayda Parti Meclisi üyeliğine aday olmak gibi bir düşünceniz var mı?
Süllü, bu soruya net bir cevap vererek şunu söyledi: “Açık konuşayım, ‘Parti Meclisine aday olmak ister misin’ diye sordular. Ancak şu an için benim böyle bir düşüncem yok. Aday olmayı düşünmüyorum.”