25 Ocak’ta gerçekleştirilen Sivrihisar ilçe kongresiyle beraber, CHP’nin ilçe kongreleri sona erdi.
25 Ocak’ta gerçekleştirilen Sivrihisar ilçe kongresiyle beraber, CHP’nin ilçe kongreleri sona erdi.
Kaldı il kongresi; kısa zamanda, hangi tarihte yapılacağı açıklanır.
*
Her ne kadar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kongreler sakin geçsin, uzlaşı olsun” şeklinde tavsiyesi olsa da, süreç içerisinde gördük ki CHP’de değişen hiçbir şey yok.
Odunpazarı ile Tepebaşı ilçe kongrelerinde gerçekleşen fiziki şiddete varan olayları biliyoruz.
Bunun yanı sıra dış ilçe kongrelerinde ortaya çıkan gruplaşmalar, ayak oyunları, baskı ve tehdide varan olaylar, kabul edilebilir cinsten değil.
*
Söz konusu olaylar silsilesini çıkaranlar ise partinin etkili ve yetkili isimleri; anlaşılıyor ki onlar için partinin itibar kaybetmesi, güvenilirliğinin yitmesi ve başarılı olması pek de önemli değil, onlar için önemli olan varsa yoksa şahsi ikballeri!
*
Her neyse…
*
Merkez ve dış ilçe kongreleri boyunca özellikle iki isim çokça tartışıldı.
Bir tanesi CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü.
Bir diğeri ise atanmış İl Başkanı Abdülkadir Adar.
*
Dün, Adar’ın yönettiği CHP İl Başkanlığı tarafından, bir yazılı açıklama yapıldı.
Açıklama, Adar’ın yaptığı ‘enteresan işlerin’ üzerini örtmeye dönüktü.
Fakat kamuoyu, Adar’ın, 31 Mart yerel seçim sürecinden bu yana partiyi hangi hatalara sürüklediğini ve partilileri nasıl ayrıştırdığını çok iyi biliyor.
Ve Adar aynı hatalara devam ederek, ‘enteresan işlerinin’ üzerini kapatmak için koskoca CHP İl Başkanlığının kurumsal gücünü kullanarak partiye açıklama yaptırıyor; ancak kendisi basın mensuplarının karşısına geçip açıklama yapma cesaretini bulamıyor.
O nedenle, Adar tarafından partiye yaptırılan bu açıklama, itibar gören bir açıklama değil.
Ha, ancak bu açıklamadan anlaşılan net bir şey var.
Nedir o?
Çaresizlik ve köşeye sıkışmışlık!
*
Gelelim, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü’ye…
Süllü’nün milletvekilliğine ilişkin performansına kimse bir şey demiyor; hatta performansı beğeniliyor da.
Süllü’nün eleştirildiği nokta; örgüt, parti ve kimlikler üzerine olur olmaz yerlerde incitici konuşmalar yaptığına dönük iddialar ile örgütün işleyişine doğrudan müdahale etmek istediği yönünde ortaya çıkan kulisler.
*
Bu noktada Jale Nur Süllü telefonla aradı ve hakkında çıkan iddialara ilişkin bilgi vermek istediğini söyledi.
Yoğunlukla Mihalıççık ve Sivrihisar ilçe kongrelerine ilişkin konuşan Süllü’nün bazı ifadelerinin, tartışma yaratacak türden olduğunu söylemek zorundayım.
*
Şöyle ki…
*
‘KONGRE ÇALIŞMASI YAPMADIM’
Hiçbir ilçe kongresine karışmadığını ifade eden Süllü, “Mihalıççık ve Sivrihisar da dahil olmak üzere ben hiçbir ilçe kongresine karışmadım. Ne birini aradım, ne biriyle konuşup kongre çalışması yaptım. Ve bakın ayırt etmeksizin bütün kongrelere katılmaya çalıştım. Sadece Han kongresine katılamadım, çünkü önceden planlanmış bir programım vardı” diye konuştu.
*
‘KİMSE YOKKEN ENVER BEY VARDI’
Mihalıççık’ta Enver Erol’un kazanmasını istediğinin altını özellikle çizen Süllü, şu ifadelere yer verdi: “Bakın ben, hakikaten kimseyi desteklemedim ve desteklemem de. Çünkü ben, örgütü önceleyen birisi olarak delegeye baskı yapılmasına tamamıyla karşıyım. Sadece Mihalıççık’ta Enver Erol’un ilçe başkanı seçilmesini istedim. Çünkü Enver Bey kimse yokken partinin kapısını açtı, ilçe örgütünü toparlamaya çalıştı. Yani partimizi yüceltmeye çalıştı. Kim partimizi yüceltiyorsa, onun kazanmasını isterim. Enver Bey’in kazanmasını onun için istedim. Ama yine söyleyeyim, sadece kazanmasını istedim, Enver Bey’in kazanması için herhangi bir çalışma yapmadım ve taraf olmadım.”
*
‘HAYDAR ÇORUM’U DESTEKLEDİ’
Mihalıççık’ta seçimi kazanarak ilçe başkanı olan İsmet Taner’in neden ilçe başkanı olmasını istemediğini ise şöyle açıkladı, Süllü: “Bir de şunu söyleyeyim. Partimiz için çalışması dışında neden Enver Bey’in kazanmasını istedim biliyor musunuz? İsmet Taner CHP-İYİ Parti ittifak adayını desteklemedi. DSP’nin adayı olan Haydar Çorum’u destekledi. Yani partimiz için çalışmadı. Ama sonuçta CHP’nin Mihalıççık İlçe Başkanı seçildi. Görüştüm, hayırlı olsun dedim. Sonuçta bizim ilçe başkanımız. CHP’li bir milletvekili olarak İsmet Bey’le de çalışacağım tabii ki. Bu anlamda bir sorun yok.”
*
‘DESTEKLERSEM KAZANDIRIRIM’
“Desteklediğim aday kaybetmez” diyerek iddialı bir söylemde de bulunan Süllü, “bakın şu konuda ısrarcıyım. Ben ilçe kongrelerinde kimseyi desteklemedim, tarafsız kaldım. Bunu üstüne basarak söylemek istiyorum. Eğer ben Jale Nur Süllü olarak birini destekliyor olsam, seçimi asla kaybettirmem, kazandırırım; bu anlamda kendime güveniyorum. Ama benim için önemli olan parti disiplinidir” ifadelerini kullandı.
*
‘BENİM KADAR ÖRGÜTE YAKIN VEKİL GÖREMEZSİNİZ’
Süllü, sözlerinin sonunda, geçmişte milletvekilliği yapan CHP’li isimlere atıfta bulunarak şunları söyledi: “Benim hakkımda neden yıpratıcı şeyleri ortaya atıyorlar biliyor musunuz? Çünkü Jale Nur Süllü’yü halkımız seviyor, partililerimiz seviyor. Çünkü Jale Nur Süllü örgüte yakın. Yani geçmişte milletvekilliği yapan isimlere bir bakın, benim kadar örgüte yakın, partilileriyle içli dışlı olan birini göremezsiniz. Onun için korkuyorlar Jale Nur Süllü’den.”
*
Süllü’nün açıklamaları bu şekilde.
Her bir açıklamasının üzerine destan uzunluğunda yorumlar yapılabilir.
Ancak iki ifadesi var ki, oldukça iddialı.
İlki, “desteklediğim aday kazanır” ifadesi.
İkincisi ise, “geçmişte benim kadar örgüte yakın milletvekili göremezsiniz” cümlesi.
*
Süllü’nün bu ifadeleri üzerine ‘Kazım Kurt’ diyorum, başka da bir şey demiyorum!