İzmir Marşı’na karşılık “Eskişehir Marşı”

Sadi Seda yazdı

23 Haziran 2017 09:04
A
a
Sütiş Eskişehir
Özellikle son yıllarda her yerde İzmir Marşı çalınmaya başlandı…
Hem de alakalı alakasız…
İzmir Marşı’nı bende gençliğimde çok dinlerdim…
O yıllarda, İzmir Marşı, bugünkü gibi siyasete alet edilmemişti…
Vaktiyle Erkan Yolaç'ın sunduğu “evet-hayır” yarışmasında, konuklar arasından seçtiği yarışmacıyı mehter marşı eşliğinde sahneye çağırır, bir iki sorunun ardından esaslı numaralarla bir şekilde “evet” ya da “hayır” dedirtir, akabinde ise elenen yarışmacıyı İzmir marşı ile uğurlardı.
O zamanlar dahi çok çalınmasına rağmen hiçbir zaman siyasete alet edilmemişti…
Kaldı ki, İzmir Marşı’nın, I. Dünya Savaşı'nda Kafkasya Cephesi'ne ithafen "Kafkasya Marşı’ndan” esinlenerek  yazıldığı ve bestelendiği çok az kişi tarafından biliniyor.
 İzmir’de düşmanın denize dökülmesinden sonra yazılan aşağıdaki şiir, Kafkasya Marşı’nın müziğiyle adeta bütünleşerek marş olarak söylenmeye başlanmış…
***
İşte İzmir Marşı’nın sözleri:
İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
*
İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
*
İnsanın her duyduğunda yüreği taşar.
Duygularımızı allak bullak eder.
İstemsiz olarak gözlerimiz dolar.
***
İzmir Marşı’nın siyasete alet edilmesi, özellikle de AK Parti’ye karşı kullanılmasına karşılık olarak AK Parti Eskişehir Teşkilatı da, düzenlediği etkinliklerde Eskişehir Marşını çalmaya başladı…
Eskişehir Marşını çocukluğumuzda, öğrencilik yıllarımızda çok söylerdik…
Özellikle de “Eskişehir’in Düşman İşgalinden Kurtuluş” yıldönümlerinde…
Zamanla çalınmaya çalınmaya, söylenmeye söylenmeye “Eskişehir Marşı” da unutulmaya yüz tutmuştu…
İtiraf edeyim özellikle ilk ve ortaokul çağlarımda çok sık dinlediğim “Eskişehir Marşı”nı ben bile en son ne zaman dinlediğimi hatırlamıyorum…
Ortaokul 2’ye geçen paşa torunum Ada Çınar’a,“Eskişehir Marşını biliyor musun, hiç dinledin mi?” Diye sordum…
“Öyle bir marş mı var dede” diye cevap verdi…
Kabahat torunumun mu? Yoksa ona o marşı öğretmeyen, dinletmeyen Milli Eğitim’in mi?
İzmir’de İzmirliler “İzmir Marşı”na nasıl sahip çıkıyorlarsa, Eskişehir’de Eskişehirliler “Eskişehir Marşı”na sahiplenmeli ve unutulmaya yüz tutan marşımızı, ilk, orta, hatta liselerde çaldırarak genç nesillerimize “Eskişehir’in de marşı var” diye hafızalarına kazıyalım…
***
AK Parti Eskişehir Teşkilatı son aylarda etkinliklerinde “Eskişehir Marşı” çalmaya başladı…
Sahiplendiklerinden dolayı teşekkür ediyorum…
Ancak herhalde son yıllarda her yerde “İzmir Marşı” çalınmamış olsaydı, onlarında “Eskişehir’in bir marşı var” diye akıllarına gelmeyecekti…
Hazır marşımızı tekrar söylemeye başlamışken büyük küçük hepimiz marşımıza sahip çıkalım…
Mümkün olduğunca açılışlarda, sportif etkinliklerde sık sık çalarak, çocuklarımıza, torunlarımıza ve gençlerimize “bizimde marşımız var” diyerek gururla, kıvançla söyleyelim…
***
İşte unutulmaya yüz tutan Eskişehir Marşı:
Eskişehir Eskişehir yalçın kaya sarp yeri
Kalelerden çok kuvvetli içindeki askerleri
Annem beni yetiştirdi bu vatana yolladı
Teslim etti al sancağı Allaha ısmarladı
Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana
Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmanlara
Yastığımız mezar taşı, yorganımız kar olsun
Biz bu yoldan döner isek, namus bize ar olsun..
*-*******
 
Karınca Kito
 
Mahkûmun biri, yalnız kaldığı hücre içinde bir karınca ile arkadaşlık yapar.
Kito adını verdiği bu karınca zaman içerisinde adamın talimatlarına göre hareket eder hatta takla atmayı bile öğrenir.
Mahkûm, insanların Kito'ya hayran kalacağını ve göreceği büyük ilgi sayesinde zengin olacağının hayalini kurmaktadır. Hapisten tahliye olduğu gün Kito'yu kibrit kutusunun içine koyarak bir kafeteryaya gider. Amacı insanların Kito'ya nasıl tepki vereceğini öğrenmektir.
Karıncayı kibrit kutusundan çıkaran eski mahkûm garsonu çağırır. Amacı garsona Kito'nun marifetlerini göstermektir. Garsona "Masanın üstünde duran şu karıncayı görüyor musun?" diye sorar sormaz, garson elindeki bezle karıncayı alır ve "Affedersiniz beyefendi" diyerek Kito'yu öldürür.
Her kişinin kendine ait değerleri ve inançları vardır. Bir kişi için çok önemli olan bir olay diğeri için pek de önemli olmayabilir. Kişileri kendi inanç sistemimize göre değerlendirirsek sorunlarla karşılaşabiliriz. Yapmamız gereken kişilerin inanç ve değerlerine saygılı olmak ve ilişkilerimizde kendimizi onların yerine koyarak hareket etmektir.
Altının değerini en iyi sarraf bilir.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Aslan 20 Nisan 2020 03:42

Bu haber epey eski ama belirtmek isterim Eskişehir marşı yanlış yazılmış bir yerden sonra alay marşına geçiyor keşke düzeltilse..

1 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi