Fıkra bu ya.
Baba Temel kümesteki beyaz horozu kesince küçük oğlu sormuş:
“Baba ak horozu neden kestin?”
“Tembeldi” demiş babası:
“Görevini yapmıyordu.”
Temel bir hafta sonra çil horozu da kesmiş.
Oğlu gene sormuş:
“Baba çil horozu neden kestin?”
“O da tembeldi” demiş babası:
“Vazifesini, yapmıyordu.”
Ertesi gün oğlunun kümeste kalan tek horozu kestiğini gören Temel öfkeyle sormuş:
“Ne halt ettin be oğlum.”
“Öyle deme” diye yanıt vermiş Temel’in oğlu:
“Bu en tembeliydi. Kendini hep tavuklara taşıtıyordu.”
***
Önceki gün Orhan Kesikoğlu’nu yazmış ve demiştim ki:
“Politikayı kendisine özgü havada yapıyor. Şimdiye kadar çalışmalarında olumsuz bir durum duymadık. İçinde bulunduğumuz günlerde dar politikaya girmeden işine bakıyor. İlkin merkez sağ. Sonra sosyal demokrasi. İyi gidiyor…”
Yazının içinde kısaca Yetkin Tetik’in de adını geçirip:
“Birlikte yola çıkmışlardı. Demokratik Türkiye Partisi’nden sonra kırılıp darılmadan ayrılmışlardı. Kesikoğlu en son CHP’den, Yetkin Tetik ise AKP’den milletvekili adayı olmuşlardı” diye yazmıştım…
***
Önceki gün Orhan Kesikoğlu arayıp teşekkür etti. Yetkin Tetik ise bizzat yanıma geldi.
Tetik, kısa sohbetimizde teşekkür ederek şöyle konuştu:
“Demokratik Türkiye Partisi’ni heyecanla kurmuştuk. Daha sonra politik ortam değişti. Orhan Kesikoğlu CHP’de, ben de AKP’de politikaya devam ettik. Ben bu kararı alırken, Cindoruk dahil partimin büyüklerine danıştım. Aramızda en küçük bir kırgınlık ve dargınlık olmamıştır…”
Orhan Kesikoğlu ve Yetkin Tetik’e teşekkür ediyorum.
Politika kolay iş değil.
Ama ikisi de “işi kolay” kılıp aynı yolu izlediler.
Kesikoğlu ve Tetik için yaptığım yorum gerçekten ilgi gördü.
Demek ki:
“Sevenleri var…”
***
Okurlarıma duyuruyorum.
Bu hafta sonunda:
“Yıllık izine ayrılıyorum.”
Gurbetteki kızım ve oğlum da geldi.
Kısmet olursa tatilde:
“Gemlik Kumla’da olacağız.”
Yirmi gün sonra buluşmak dileğiyle:
“Tüm okurlarıma sağlıklı günler” diliyorum.
/////////////////////////////////////
Günlerin getirdiği
Seçimi bekleyen ve merak edenler
Seçimlerin üzerinden tam iki ay geçtiği halde ne hükümet kuruldu ne de erken seçim için olumlu bir karar alındı. Ve çok ilginç. Başta terör olayları olmak üzere, var olan sorunlar birer birer uç vermeye başladı. Dün telefon eden Şevki adında ki okurum haklı olarak şöyle dedi: “Başta terör olayları olmak üzere, bu sorunlar seçim olayını mı bekliyordu da ülke karıştı. Şehitsiz günümüz geçmez oldu. Benim torunum Şırnak’ta asker, inanır mısınız gözümüze uyku girmiyor.”
Şevki, bey haklı.
Seçimin üzerinden 63 gün geçti. Halen aynı çemberde tur atıyoruz. Şimdi gözler AKP-CHP görüşmelerinde bakalım nasıl bir sonuç çıkacak.
İşin bir başka yönü ise “erken genel seçim olayı” partiler anlaşamazsa mecbur yapılacak. Aslında cumhurbaşkanı da istiyor. Amaç “HDP’yi bitirmek.. AKP’yi tek başına iktidar yapmak… Bu hesap tutar mı tutmaz mı bilinmez ama bir başka hesapta “milletvekili adaylarının” yarışı. Listeler değişecek diye dört gözle bekleyenler olduğunu bilmeyen yok. Her neyse aradan iki ay geçmiş Kalmış 18 gün. En iyisi biraz daha beklemek ve olacakları görmek...
/////////////////////////////////////
Firuz beyin başı sağ olsun
Eti’nin “Gülay” anasının beklenmedik şekilde yaşamını yitirmesi sevenlerini üzdü. Firuz Kanatlı’nın sevgili eşi Gülay hanımın ne kadar da seveni varmış. 73 yaşına karşın “hayatın her alanına” el atıp, çalışmalarını sürdüren, çalışanlara yardımcı olan Gülay hanıma tanrıdan rahmet, sayın Firuz Kanatlı’ya ve oğlu Firuzhan Kanatlı ile Aydan Kanatlı ve Gülden Kanatlı başta olmak üzere diğer yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum...