İYİ Parti’nin Afyonkarahisar’da 26 Ağustos Büyük Taarruz’un 101. yıldönümünde düzenlenen etkinliğinde konuşan Meral Akşener, siyasi partilere “herkes kendi adayıyla yerel seçimlere girsin” çağrısında bulundu, ancak il il ittifaklara kapıyı kapatmadı.
Geçen hafta yazdığım “İYİ Parti’nin CHP ile flörtü başlıyor” yazımda da belirttiğim gibi İYİ Parti’nin fazla bir seçeneği yok.
İYİ Parti, İstanbul ve Ankara’da Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı, Eskişehir büyükşehirde de aday olması durumunda Yılmaz Büyükerşen, aday olmaması durumunda ise yine Büyükerşen’in işaret edeceği adayı destekleyecek.
Şimdi diyeceksiniz ki…
“İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, AK Parti ve MHP ile hatta sağ partilerle ittifaktan bahsetti…
Yılmaz Büyükerşen ile TV ekranlarında bazı tartışmaları oldu. Hatipoğlu’nun, özellikle Büyükerşen’e karşı kullandığı üslup halen hafızalarda…”
Ancak siyasette böyle işler oluyor maalesef.
Biraz “bel altı” da olsa bazı sözler sarf edilebiliyor.
Sonra “nerede kalmıştık” denilebiliyor.
Gelelim yazımızın başlığındaki konuya.
Hafızaları tazelemekte fayda var.
Meral Akşener, MHP’den istifa edip 25 Ekim 2017 tarihinde İYİ Parti’yi kurmadan önce teşkilatlanma çalışmaları ve bazı diğer etkinlikler için il il ziyaretlere başlamıştı.
Çok değil bundan 6 yıl önce.
O zaman AK Parti ve MHP Akşener’e tüm kapılarını kapatmış adeta “istenmeyen kadın” ilan edilmişti.
CHP ile kurulma aşamasındaki İYİ Parti’nin bir iş birliği de o zamanlar yoktu, hatta rakiplerdi.
İşte o zamanlarda yani Mart 2017 tarihinde daha İYİ Parti resmen kurulmamışken Eskişehir’e geldiğinde Akşener’e, Yılmaz Büyükerşen, Büyükşehir Belediyesinin en büyük salonlarından Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’ni tahsis etmişti.
Hamamyolu’nda esnaf ve vatandaş ziyaretini Akşener, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile kol kola gerçekleştirmişlerdi.
Akşener, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un düzenlediği etkinliğe katılmıştı Eskişehir’de.
Demem o ki, billboardlarda afişleri yırtılan, ötekileştirilmeye çalışılan önemli bir isme yani Meral Akşener’e Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen kapılarını sonuna kadar açmış, el üstünde tutmuştu.
Ha keza Ahmet Ataç ve Kazım Kurt da öyle.
Bunun sonrası da var tabi.
Büyükerşen-Akşener dostluğunun bir temeli olduğunu Eskişehir’deki sağır sultan bile duydu ama burada bazıları halen bu durumu kavramış değil.
O nedenle İYİ Parti Eskişehir’de yerel seçimler için bir iş birliği yapacaksa ki yapacağı neredeyse kesin…
Bu hem tabanının rahatsız olmayacağı hem de Eskişehir özelinde yerelin dinamiklerine uygun bir seçenek olarak CHP ile gerçekleşecek gibi görünüyor.
İYİ Parti’nin Eskişehir’de başka bir seçeneği yok.
Havanda su dövmeye gerek yok ama…
Siyaset gereği, el yükseltme durumları oluyor malumunuz üzere…
Kendi adaylarıyla girip seçimi kaybetme olasılığı yüksek İYİ Parti’nin bu davranışı, Eskişehir’de belediyeleri AK Parti’ye hediye etmek istediği yönünde bir algı yaratacaktır.
“Öküz altında buzağı arayan” çok alacaktır.
En güçlü senaryo, CHP iş birliğinde İYİ Parti’nin merkez ve kırsal ilçelerde birer başkan adaylığı talebinde bulunması gibi görünüyor.
Diyeceğim o ki…
Şunun şurasında iki bilemediniz üç ay sonra iş birliği ve adaylar belli olur.
Ama Eskişehir için Yılmaz Büyükerşen aday olup olmamaya karar vermediği sürece siyaseten hiçbir senaryonun bir karşılığı olmaz.
En azından bu konu net.
Kalın sağlıcakla.
Chp ye mecburiyetimiz yok herkes kendı ışine baksın