İYİ Parti’de büyük değişim

İYİ Parti’de Tolga Akalın, Müsavat Dervişoğlu ve Koray Aydın arasında kıyasıya bir rekabet yaşandı. Üçüncü turda ipi göğüsleyen isim ise İzmir Milletvekili Dervişoğlu oldu.
Sayın Dervişoğlu, zaten Meral Akşener’e yakın bir isimdi. Dolayısıyla “İYİ Parti’de yalnızca vitrin değişti” diyenler olduğunu da görüyoruz.
Ben aynı fikirde değilim.
Sadece Genel Başkanın değişmesi bile başlı başına büyük bir olay, Kaldı ki İYİ Parti’de yalnızca Genel Başkan değişmedi. Mesela partinin en önemli ikinci organı olan Genel İdare Kurulu’nda 50 üyenin 36’sının yeni isimler olduğunu görüyoruz. Yani GİK’in yüzde 76’sı değişmiş. Ayrıca Divan Kurulu’nda da 18 üyenin sadece 4’ü eski Divan Kurulu üyelerinden oluşuyor. Yine partinin TBMM Grup Başkan vekilleri de tamamıyla değişti.
Özetlemek gerekirse “İYİ Parti’de sadece Genel Başkan değişti. Geri kalan her şey aynı” sözüne katılmıyorum. İYİ Parti ciddi bir değişim geçirdi.
Elbette söz konusu değişimin partiye olumlu yansıyıp yansımayacağını süreç içinde göreceğiz.
Bu arada gözler İYİ Parti’nin 81 il teşkilatına da çevrilmiş durumda. Kulislerden sızan bilgiye göre 81 il başkanının, kurultayda kime destek verdiğine bakılmaksızın göreve devam edeceğini görüyoruz. Bu İYİ Parti adına iyi bir haber. Zaten yerel seçim sürecinde istifalarla dalgalanan taşra teşkilatlarının değiştirilmesi, yeni küskünlüklere yol açabilirdi.
Peki şimdi ne olacak?
Şimdi il teşkilatlarının ilk yapması gereken hasar tespiti. Kimler gönülsüz, kimler küsmüş bunlara bakılacak. İlçe ve mahalle teşkilatlarının durumu gözden geçirilecek. Yola kimlerle devam edileceği görülecek.
Bunun ardından atılması gereken ikinci adım da istifa eden önemli isimlerin yeniden partiye kazandırılması olacak.
Öte yandan seçim sürecinde CHP’ye, AK Parti’ye veya başka partilere yakın duran az sayıda kişinin de disiplin süreci geçireceğini tahmin ediyorum. Benzer bir disiplin sürecini CHP’de de görüyoruz. Çünkü bir partiye üye olup da el altından başka partilere çalışan kişilere süreç içerisinde asla güvenilemez.
Bu arada İYİ Parti’den ayrılan Zafer Partisiyle de dirsek temasında bulunulması gerekiyor. İki partinin birleşmesini düşük bir ihtimal olarak görüyorum. Ancak bir “Milliyetçi ittifak” arayışları olduğunu da duyuyorum.
İYİ Parti’nin önünde seçimsiz geçecek uzun bir süre var. Bu süreyi çalışarak geçirirlerse eskisinden bile güçlü olabilirler. Ancak kendi aralarında kavga etmeye devam ederlerse küçülürler…