Biliyorsunuz, bu köşede yazdığım yazılarım genellikle afetler, afet risklerinin azaltılması, küresel çevre sorunları, küresel iklim değişiklikleri gibi konularla ilgili. Ancak 15 Temmuz menfur darbe girişimi sonrası bu konularla ilgili yazı yazmak içimden gelmiyor. Zira ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, giderek artan terör olayları, Ortadoğu’da yaşananlar, hatta Amerika’daki başkanlık seçimleri ve bunların yarattığı belirsizlik ortamının ekonomiye ve sokağa yansıması herkesin ana gündem maddesi...Yalanı yok, böyle yoğun bir gündem içinde ben de sizin yerinizde olsam, ‘Şimdi tek derdimiz çevre sorunları, afetler, küresel iklim değişikliklikleri mi?’ deyip, es geçebilirim köşemi... İşte bu yüzden aslında son aylarda bu konularla ilgili birçok gelişmeye ve yazacak öyle çok şey birikmesine karşın... yazmaya elim varmadı...
Aslında 21.yüzyılın ana gündem maddesi olmalı küresel iklim değişiklikleri, afetler ve küresel çevre sorunları. Nitekim neden-sonuç ilişkisi bağlamında düşünüldüğünde bu sorunların insan hayatına ve yaşam alanlarımıza yansıması, giderek artan mülteci sorunlarına, terörün ve bölgesel çatışmaların artmasına, küresel ekonomideki istikrarsızlığa, buna bağlı küresel ekonomik kriz ve istihdam sorunlarına hatta ülkelerin parçalanmasına yol açıyor...
Diğer taraftan belli ki bir takım küresel güçler, Dünya genelinde büyük ve güçlü devletler yerine daha kolay yönetilebilecek küçük devletlerin ortaya çıkmasını destekliyor. Bu amaçla bu küresel güçler etnik, dini ve mezhepsel farklılıkları bölgesinde etkili büyük devletlerin parçalanması için bir araç olarak kullanıyor. Bu sürecin yıllardır en yoğun olarak işletildiği yerlerin başında bizim de içinde bulunduğumuz bölge geliyor. Bölgesinde etkili büyük devletlerin parçalanmasını ve böylece daha kolay yönetilebilir hatta kendi çıkarları doğrultusunda manüple edilebilir bir ortamın oluşması bu küresel güçlerin işine geliyor. Tam da bu bağlamda küresel iklim değişiklikleri ve ortaya çıkardığı afetler, kuraklık, tarımsal üretim kaybı gibi sonuçlar nedeniyle zayıflamış bünyelerde bu küresel güçler çok daha rahat hareket edebiliyorlar. Tıpkı Suriye ve Mısır’da olduğu gibi. Bu ülkelerde küresel iklim değişikliklerinin sosyoekonomik etkileri, bölgesel çatışmaları tetiklemek için ortam oluşturdu. Emin olun, Tahrir’de insanların ‘özgürlük ve ekmek’ diye bağırmasının ardında, o yıllarda küresel iklim değişiklikleri nedeniyle düşen buğday rekoltesinin ekmek fiyatlarına yansıması da etkiliydi. İşte bu yüzden köşeme konu olan afetler, küresel iklim değişiklikleri, küresel çevre sorunları ve bunların etkileri en önemli gündem maddemiz olmalı...
............
Bu, bu yılki son yazım. Benim 2017 yılından en önemli beklentim ülkemde ve dünyada huzur... Artık menfur terör eylemlerinin bitmesi, Ortadoğu'da barışın tesis edilmesi, gazeteye ya da haberlere baktığımızda ‘Bugün de bir şehit haberi var mı?’ endişemizin olmaması... Nihayetinde de aslında bu yüzyıl içinde medeniyetimizi büyük ölçüde tehdit eden küresel iklim değişiklikleri, afetler, küresel çevre sorunları konuları üzerinde Dünya kamuoyunun ilgisinin yeniden artması ve bu sorunlara acil çözümler bulunması.
............
Çok sevdiğim bir filmdi, ‘A good year – İyi bir yıl’. Fransa’nın Provence bölgesinde geçiyor. Filmdeki mekanlar, filmde işlenen insani duygular ve bunların başarılı şekilde kurgulanması görsel bir ziyafeti çeviriyor bu filmi. Yılbaşı için bir programı olmayanlara, iyi bir yıl dilekleriyle, yılbaşı günü izlemesini öneririm bu filmi. Dünya derdinden, kederinden uzaklaşıp, çok keyif alacaksınız izlerken. Öyle denir ya, yeni yıla nasıl girersen, tüm yıl öyle geçermiş... Herkese şimdiden iyi yıllar dilerim...
“KİMSEYE İZİN VERMEYİZ”
Başkan Halil Ünal, son günlerde gündeme gelen Alpay-Semih polemiğine,"şampiyonluk mücadelesi yaparken takımdan bir tek futbolcunun ayrılmasına izin vermeyiz" diyerek noktayı koydu. Golcü futbolcu Semih ile Teknik Direktör Alpay Özalan arasında yaşanan sıkıntıya başkan olarak el attığını kaydeden Ünal, tatlıya bağlanması için her iki isimle de konuşacağını söyledi. Hedefi olan bir takımın Semih gibi önemli bir futbolcusunun ufak tefek sıkıntılar nedeniyle ayrılmasına sıcak bakmasının mümkün olamayacağını vurguladı.