İtibarsızlaştıran ödüller

Arif Anbar yazdı

25 Ekim 2017 09:31
A
a
Sütiş Eskişehir
Yok, yılın belediye başkanı ödülü.
Yok, en iyi proje ödülü.
Yok kıl.
Yok tüy.
 
*
 
Öylesine kolaylaştı ki ödül almak.
Mesela ödülü bir dergi veriyorsa…
İlan vermen yeterli oluyor.
Ya da ödülü herhangi bir kurum veriyorsa…
Katılım ücretini ödüyorsun, ödülü kapıyorsun.
 
*
 
Ülkemiz genelinde de, şehrimiz özelinde de yukarıda bahsettiğim biçimde ödül alanlar bir hayli fazla.
Bastırıyorlar parayı, alıyorlar ödülü.
Hadi bakalım o dergiye ilan verme de göreyim seni.
Dereceye giremezsin.
Hadi bakalım o uluslararası kuruma yüz binlerce lira basma bakalım.
Avucunu yalamaktan, dilini yaralarsın.
 
*
 
Anlattığım biçimde ödül almaya çalışanlar, sanıyorlar ki itibar kazanıyorlar.
Yok, öyle bir şey.
Aksine itibarsızlaşıyorlar.
Vatandaşı kendileri gibi sanıyor, kandırabileceklerini düşünüyorlar.
Ancak çakma ödüllerle kendi kendilerini kandırıyorlar.
 
*
 
İşte, böyle…
Türkiye genelinde ve kentimiz özelinde durum bu.
Ama böyle bir zihniyetle hareket edenlere en iyi ödülü halk veriyor.
Nerede?
Sandıkta.
Ödül olarak ne veriyor?
Babayı!
 
 
Romantik CHP’li
 
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e yakınlığıyla bilinen Eskişehir-Bilecik Eczacı Odası Başkanı Yücel Yenilmez, önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla bir araya geldi.
Fotoğrafta da göreceğiniz üzere bu birlikteliği sosyal medya hesabından şu ifadelerle paylaştı: “Her görüştüğümde bilgime ve hayatıma çok şeyler katan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile bir kez daha buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum.”
 
*
 
Yenilmez’in söz konusu paylaşımı, kongre sürecindeki CHP kulislerini bir anda hareketlendirdi.
Kulislerde sorulan soru ise yoğunlukla şöyle belirdi:
Acaba Yücel Yenilmez CHP’nin ortak adayı olabilir mi?
Ben bu soruya kesinlikle “hayır” diyorum.
Yenilmez, bırakın CHP’nin ortak adayı olmayı, mensubu olduğu grubun dahi üzerinde uzlaşabileceği bir aday olamaz.
Çünkü politik çerçevede nasıl konum alacağını bir türlü öğrenemedi.
Dahası, genel-yerel politikanın ve CHP’nin gerçeklerinden uzak, romantik bir CHP sevdalısı olmakta direniyor.
*
 
Yenilmez’in hiçbir biçimde CHP il başkanlığına aday olamayacağını şöyle bir örnekle somutlaştırmak istiyorum…
Yücel Yenilmez’in adaylığı, Erman Gölet’in Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı kadar uzak ve imkansız.
 
 
 
Kambur 2
 
Hatırlayın…
7 Ekim 2017’de “Kambur” başlıklı bir yazı kaleme almış ve söz konusu yazının son bölümünde bir not paylaşmıştım.
Neydi o not?
Okuyalım…
Bir kişi için, bir partide üç dönem ilçe başkanlığı yapmanın yeterli olduğunu düşünüyorum. Daha büyük hizmetlere imza atabilmesi için o kişinin çıtayı yükseltip, il başkanlığı için çalışma yapması gerekir. Buradan yola çıkarak şöyle düşünüyorum: Bence Vural Yörük illa aday olacaksa, il başkanlığına aday olsun. Ne kadar istikrarlı ve başarılı bir yönetici olduğunu, üyeler tarafından ne kadar büyük bir itibar gördüğünü il kongresini kazanarak ispatlasın ve partisine daha büyük hizmetlerde bulunsun. Yörük’ün yerine de, Ataç’a “kambur” değil, yardımcı olabilecek bir aday çıksın. Ne dersiniz?”
 
*
 
O günden bu güne kadar, Vural Yörük’ten il başkanlığı adaylığına dönük herhangi bir hareket göremedik.
Gördüğümüz…
Önce, “Tepebaşı İlçe Başkanlığına bir daha aday olmayacağım” diyen Yörük’ün, bir anda çark ederek, aday olacağını daha da hırslanarak söylemeye devam etmesi oldu.
Hatta “Meydanı ite çakala bırakmamak için aday oldum” şeklinde bir cümle kullandığı iddiası üzerine, hiçbir açıklama dahi yapmadı.
Bütün bunlardan görülüyor ki, Yörük’ün adaylık hırsı ve kime olduğu belli olmayan öfkesi, ilçe kongresine kadar daha da artacağa benziyor.
 
*
 
Yörük böyle giderse sağlığına zarar verecek.
Bu kadar hırsa, öfkeye ve dolayısıyla strese gerek yok.
Hem işleri de çok yoğun, partiye gelemiyor, partilisiyle ilgilenemiyor.
Ve iş yoğunluğunu her ortamda ifade ediyor.
Şimdi 2019 gibi ciddi bir süreci bu iş yoğunluğu içerisinde nasıl yönetecek?
Hem kendine yazık, hem de partiye.
 
*
 
Yörük’e, kendi iyiliği için samimi bir tavsiyede bulunacağım.
Şimdi Yörük çiftçi değil mi?
Evet.
O zaman illa bir yere aday olacaksa, Ziraat Odası’na aday olsun.
On numara olur vallahi.
Hem CHP, partili bir oda başkanı kazanır.
 
*
 
Bu tavsiyemi beğenmediyse bir tavsiye daha sunacağım.
Yörük aynı zamanda minibüsçü mü?
Evet.
Tamam, işte bulduk!
Minibüsçüler Odasına adaylığını koyabilir.
Hatta Şoförler Odası bile olabilir.
Hem Eczacı Odası, Şoförler Odası’nın tam karşısında değil mi?
Kadim dostu Yücel Yenilmez’le de karşılıklı çalışırlar.
İş çıkışında da buluşmak kolaylaşır hem.
Bence bu tavsiyem harika.
Yörük değerlendirmeli.
 
*
 
Sahi, Ayhan Aydıner’in sorduğu it’ler ve çakal’lar kimler ki?
 
 
 
Nabi Avcı “mumya müzesi”ni düzeltti
 
Dünkü “Politikanın en yüzsüz tarafı” başlıklı yazımın son bölümündeki not kısmında şunları ifade etmiştim:
Prof. Dr. Nabi Avcı’nın, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’ne ‘mumya müzesi’ demesi, naif ve kibar kişiliğine hiç yakışmadı. Yine de iyi niyetinden şüphe etmiyor, bir anlık sinirle istemeden ağzından çıktığını düşünüyorum.”
 
*
 
Bu yazı üzerine Nabi Avcı aradı ve şu ifadeleri kullandı: “Böyle bir ifade kullandığımın farkında değilim. Sizden okuyunca farkına vardım. Hem Yılmaz Bey’e, hem de okuyuculara ayıp oldu tabi. Bu ifade yanlış olabilir ama kesinlikle bir kasıt olamaz. O anda zihin, otomatik bir kısaltmaya girmiş olabilir. Ama yine önemli bir ortamda, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi şeklinde, düzgün bir ifadeyle telaffuz edeceğim.”
 
*
 
Hep diyoruz ya, “Nabi Avcı naif ve kibar bir kişiliğe sahip.”
İşte Avcı’nın bu yapıcı açıklaması, kişilik özelliklerinin net yansıması.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi